Alman Bertelsmann Vakfı'nın Federal Meclis'te temsil edilen partilerin seçmenleri arasında yaptığı araştırma, seçmenlerin yüzde 8'e yakın bir bölümünün örtülü ya da belirgin bir şekilde aşırı sağcı görüşe sahip olduğunu ortaya koydu.
Katı ırkçı seçmen kitlesinin oranında önceki yıllara göre önemli bir değişim olmadığını belirten Vakıf, aşırı sağ görüşe sahip seçmenin özellikle Almanya için Alternatif (AfD) partisine yoğunlaşmasının ise yeni bir gelişme olduğunu kaydetti.
AfD, belirgin ya da örtülü bir şekilde aşırı sağ görüşe sahip yüzde 56'lık seçmen oranıyla Alman Federal Meclisi'nde temsil edilen ve seçmen çoğunluğunu aşırı sağ görüşlülerin oluşturduğu ilk parti oldu. Vakıf, "Sonuçlar, aşırı sağ görüşlü seçmenin çok açık ve belirgin bir şekilde AfD'de yoğunlaştığını gösteriyor… AfD böylece Almanya Federal Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana Federal Meclis'te temsil edilen partiler arasında seçmen çoğunluğunu aşırı sağ görüşlülerin oluşturduğu ilk parti olmuştur" değerlendirmesini yaptı.
Ankete göre AfD seçmeni arasında örtülü ya da belirgin aşırı sağ eğilime sahip olanların oranı, diğer partilerdeki oranın dört katını buluyor. AfD seçmeninin yüzde 29'unun belirgin, yüzde 27'sinin ise örtülü bir şekilde aşırı sağcı görüşü temsil ettiği belirtildi.
Güçlü lider ve diktatörlük eğilimi
Ankette değerlendirme yapılan altı grupta da AfD seçmenleri başı çekti. Sağ bir dikta rejimine sıcak bakanların oranı diğer partilerde ortalama yüzde 5 çıkarken AfD seçmeni arasında bu oran yüzde 15 olarak kaydedildi. Bu grupta "Diktatörlük, ulusal çıkarlar için belirli koşullarda daha iyi bir devlet yönetim şeklidir", "Almanya'nın ihtiyacı, halkı temsil eden güçlü bir tek partidir", Almanya'yı herkesin faydasına olacak şekilde güçlü bir şekilde yönetecek bir lidere sahip olmamız gerekir" gibi ifadelere katılıp katılınmadığı soruldu.
"Yahudiler katledilmeseydi Hitler bugün büyük bir devlet adamı olarak görülürdü", "Nasyonal Sosyalizm döneminde işlenen suçlar tarih yazımında çok abartılı gösterildi", "Nasyonal Sosyalizmin iyi yanları da vardı" gibi ifadeleri onaylayanların oranı genel seçmenlerde ortalama yüzde 3 iken AfD seçmeninde yüzde 13 olarak kaydedildi. Aynı şekilde antisemit ifadelere katılanların oranı diğer partilerde yüzde 5 iken AfD'lilerde yüzde 13 çıktı.
Yabancı düşmanlığı ve şovenizm
Yabancı düşmanlığının ölçüldüğü bölümde "Yabancılar Almanya'ya sadece sosyal devletten yararlanmak için geliyor", "İş sıkıntısı baş gösterirse yabancıların ülkelerine geri gönderilmeleri gerekir", "Almanya, burada çok sayıda yabancı yaşaması nedeniyle tehlikeli bir şekilde yabancılaşmış durumda" gibi ifadelere onayda da diğer partilerde oran yüzde 21 iken AfD'lilerde yüzde 65 oldu.
"Yeniden güçlü milli hislere sahip olma cesaretini göstermeliyiz", "Ülkemizin şu an ihtiyaç duyduğu, Almanya'nın çıkarlarını sert ve enerjik bir şekilde diğer ülkelere karşı korumaktır", "Alman siyasetinin en büyük hedefi, Almanya'ya hakkı olan güç ve itibarı kazandırmaktır" gibi ifadelerin yer aldığı "şovenizm" bölümünde de diğer parti seçmenlerinin yüzde 20'si, AfD'lilerin ise yüzde 54'ü onay verdi.
"Doğadaki gibi toplumda da güçlülerin sözünün geçeceği", "Almanların diğer halklara göre doğal bir üstünlüğe sahip olduğu", "bazı hayatların değerli, bazılarının değersiz olduğu" gibi "sosyal Darvinizm"in ölçüldüğü ifadelerde de AfD'lilerin oranı yüzde 8 ile diğer partilerin ortalamasının iki katı çıktı.
Diğer partilerdeki durum
Belirgin aşırı sağcı görüşlülerin oranı Hristiyan Birlik partilerinde (CDU/CSU) yüzde 6, Sol Parti ve liberal Hür Demokrat Parti'de yüzde 5, Sosyal Demokrat Parti'de (SPD) yüzde 4 ve Yeşiller'de yüzde 2 çıktı.
Şovenist ifadeleri "tamamen" ya da "kısmen" onayladığını belirtenlerin oranı AfD seçmeninde yüzde 90, CDU/CSU ve FDP seçmeninde yüzde 60, Yeşiller'de ise yüzde 34 olarak kaydedildi.
Tüm gruplarda aşırı sağ ve şovenist görüşün en az temsil edildiği parti Yeşiller oldu.
10 bin 55 kişinin katıldığı anket Haziran-2020'de yapıldı.
