Önce Christian Lüth'ün bu sözleri Pro7 kanalının 28 Eylül Pazartesi günü yayımladığı bir belgeselde söylediği öne sürülmüştü.
Televizyon, 23 Şubat'ta başkent Berlin'deki bir barda gizlice kaydedilen görüntülerde yüzü görünmeyen Lüth'ün adını vermemişti.
Daha sonra Die Zeit gazetesi, "kamu çıkarını gözeterek" Lüth'ün ismini açıklamaya karar verdiğini duyurdu.
Görüntülerde Lüth, Lisa Licentia adlı YouTuber'a, Almanya için Alternatif (AfD) partisinin kışkırtıcı taktikler kullandığını belirterek, "Almanya'nın durumu ne kadar kötüleşirse, bu AfD'ye o kadar yarar. Yoksa partinin oyu yüzde 3'te kalır." diyor.
"ONLARI SONRADAN VURABİLİRİZ"
Christian Lüth'ün "Licentia'nın daha fazla göçmenin gelmesinin AfD'nin çıkarına mı olacağı?" sorusunu şöyle cevaplandırıyor: "Evet, çünkü AfD o zaman daha iyi olacak. Daha sonra hepsini vurabiliriz. Ya da gaz odalarına atabiliriz, hangisini istersen. Umurumda değil. Benim için fark etmez."
AfD'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, Lüth'ün sözleri için "Partimizin özgürlükçü-demokratik ilkeleriyle bağdaşmıyor ve hiçbir şekilde AfD'ye atfedilemez. Lüth artık partimizin üyesi değildir." denildi.
AfD, 2013'te kuruldu. Lüth, kuruluşunda katıldığı partinin 2018'e kadar sözcülüğünü yaptı.
Nisanda kendisini "faşist" diye tanımladığı öne sürülen Lüth'ün parlamento grup sözcülüğü görevine son verildi. Yaz tatilinden sonra Lüth'ün görevine iade edileceği öne sürülüyordu.
MECLİS'E GİREN İLK AŞIRI SAĞCI PARTİ
Ancak AfD sözcüsü Bastian Behrens'e göre görüntülerin yayımlanmasından sonra bundan vazgeçildi. Behrens, Lüth'ün kendi isteğiyle parti üyeliğinden ayrıldığını açıkladı.
AfD, 2017'deki genel seçimlerde üçüncü en büyük parti olmuştu. AfD, 1960'lardan bu yana meclise giren ilk aşırı sağcı parti.
Ancak Koronavirüs salgınında seçmenlerin geleneksel partilere yönelmesiyle AfD'nin halk desteğinin azalmaya başladığı belirtiliyor.
