Güncel verilere göre son 24 saatte salgının Almanya’da tespit edilmesinden bu yana en yüksek ikinci sayı olan 7.595 yeni vaka tespit edildi ve toplam vaka sayısı 380.762’ye çıktı. 39 kişi hayatını kaybederken, salgında ölenlerin sayısı, 9.875’e yükseldi.
Almanya’daki kriterlere göre, 7 gün içinde 100 bin nüfusta 50 vakaya ulaşılması durumunda bu sayının ulaşıldığı bölge ya da eyaletin "riskli" olarak ilan edilmesi öngörülüyor ve şu anda çok sayıda eyalette bundan daha yüksek rakamlara ulaşıldı.
Başkent Berlin 100 binde 92,6 vakayla ilk sarıyı alırken, Bremen 82, Hessen 69,9, Kuzey Ren Vestfalya’da 67, Saarland’da 58,5, Bavyera’da bu sayı 55 oldu. Almanya’da sanayinin yoğunlaştığı bölge olan Kuzey Ren Vestfalya’daki Ruhr Havzası, tamamen riskli bölge kapsamına alındı.
Berchtesgaden'de yasaklar uygulanmaya başlandı
Ülkenin turizm açısından en önemli bölgelerinden olan Avusturya sınırındaki Berchtesgaden de karantinaya alınarak "Lockdown" uygulanan, yani ilkbahar aylarındaki gibi kapatılan ilk bölge oldu. Burada acil durumlar hariç sokağa çıkmak yasaklanırken, dükkanlar, restoranlar ve devlet daireleri kapatıldı.
Başkent Berlin’in Eyalet Başbakanı Michael Müller, kentteki Corona virüsü vaka sayılarının kontrolden çıkmak üzere olduğunu belirtirken tespit edilen yeni vaka sayısında, iki hafta içinde hissedilir bir gerileme olmaması durumunda Berlin’de de kapanmanın söz konusu olacağını ima etti.
Başkentte geçen hafta alınan bir kararla restoran, kafe ve barların saat 23.00’den itibaren kapatılması kararlaştırılmıştı. Salgınla mücadele için bugünden geçerli olmak üzere insanların kalabalık olduğu açık alanlarda, maske takma zorunluluğu getirildi.
Komşu ülkelerde başta Fransa, Hollanda ve Avusturya’da, yeni vaka sayılarının hemen her gün rekorlar kırması ve buralarda da yeniden kısıtlamalara gidilmesi, Almanya’da da ikinci kez hayat tamamen durabilir korkusunu artırıyor.
Salgın Merkel için siyasi krize dönebilir
Geçen ilkbahar aylarında salgına karşı verdiği mücadeleyle örnek gösterilen ülkede, bu kez eyaletler arasında farklılık gösteren kurallar nedeniyle karmaşa yaşanması da eleştiriliyor. Bazı eyalet liderlerinin Almanya genelinde aynı kuralların uygulanması kararına karşı çıkması, Başbakan Angela Merkel’in otoritesini de sarsıyor.
Merkel, geçen hafta sonunda halka yaptığı bir çağrıda "Mümkünse evden çıkmayın" demiş ve sayıların gerilememesi durumunda sosyal hayatta yeniden kısıtlamalara gidilmek zorunda kalacağını söylemişti. Ancak Corona virüsü vakalarının daha az olduğu ülkenin doğusundaki eyaletlerin başbakanlarının uyarılara kulak asmayarak Merkel’i adeta yalnız bırakması, salgına farklı bakış ve uygulamalar halkın siyasete güvenini de sarsıyor.
Çok sayıda siyasetçinin, komplo teorilerini savunarak önlemlere karşı çıkan sağ popülist göstericilerden çekindiği ve mülteci krizinde olduğu gibi oy kaybetmemek için Merkel’in, sert önlemler isteğini yerine getirmediği biliniyor. İnsanların siyasetteki uyumsuzluk nedeniyle önlemleri ilkbahar aylarında olduğu kadar ciddiye almadığı ifade edilirken 2005’den bu yana başbakanlık koltuğunda sayısız krizi atlatan Merkel’in, iktidarının son döneminde zorlandığı ve yıprandığına dikkat çekiliyor. Merkel, bundan kısa bir süre önce Corona virüsü salgınını "Yüzyılın krizi" olarak tanımlamıştı. Almanya’da vaka sayıları düşmezse, salgın krizinin yakın bir gelecekte "Merkel krizine" dönüşeceği yorumları yapılıyor.
