Almanya'da Aşırı sağcı AfD, ülkenin doğusunda en güçlü partiye dönüşmesi sonrası radikalleşiyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ekim 6 2021
Almanya'da genel seçimler sonrasında dikkatler koalisyon görüşmelerine çevrilmiş olsa da, siyaset dünyasının bugünlerde konuştuğu bir diğer önemli konu, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi'nin radikalleşmesi ve doğu eyaletlerinde birinci parti olması.

2013 yılında Euro krizine tepki hareketi olarak doğan, 2015 yılındaki sığınmacı krizi sonrasında aşırı sağcı, İslam ve göçmen karşıtı söylemle çok ciddi olarak yükselişe geçen AfD, artık Almanya siyasetinin temel aktörlerinden biri haline gelmiş durumda.

Çoğulcu, çok kültürlü liberal demokratik sisteme meydan okumakla eleştirilen AfD, özellikle eski Doğu Almanya eyaletlerinde seçmen tabanını güçlendirmiş görünüyor.

Aşırı sağcı parti, Thüringen'de yüzde 24, Saksonya'da ise yüzde 24,6'lık oy oranıyla sandıktan birinci parti olarak çıktı.

AfD; Brandenburg, Saksonya Anhalt ve Mecklenburg-Vorpommern eyaletlerinde de üçüncü parti olarak çok sayıda milletvekili çıkardı

2017 seçimlerinde ilk kez barajı geçerek Federal Meclis'e girmeyi başaran AfD'nin son seçimlerde yeni bir rüzgar yakalayamamasına rağmen, yine de yüzde 10'un üzerinde oy toplaması dikkat çekti.

Uzmanlar, AfD'nin artık bir tepki hareketi olmaktan çıktığını belirtirken, son seçimler bu partinin siyaset sahnesindeki yerini sağlamlaştırdığının göstergesi olarak görülüyor.


Yeni meclisteki radikal isimler
AfD hakkında endişeleri arttıran bir diğer neden, son seçimde Federal Meclis'e giren milletvekillerinin radikal görüşleriyle bilinen isimler olmaları.

83 AfD'li milletvekili arasında, neo-Nazi gruplarla bağlantıları bulunan, Adolf Hitler liderliğindeki Nasyonal Sosyalizm dönemini savunan, orduda görevinden açığa alınmış isimler bulunuyor.

Bu milletvekilleri arasında, İslam karşıtı

Bu haberler de ilginizi çekebilir