Dün yürürlüğe giren kararla birlikte özellikle Belçika, Danimarka, Hollanda ve Lüksemburg’dan gelen yolcular, Schengen bölgesi kuralları es geçilerek sıkı denetimlere tabi tutulmaya başlandı. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, kontrollerin düzensiz göçü azaltmak ve terör tehditlerini engellemek için gerekli ancak 6 ay süreli olduğunu savundu.
AŞIRI GÖÇ BASKISI
Berlin’in yeni sınır kontrolünün nedenlerini ve etkisini Cumhuriyet’e değerlendiren Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Avrupa Birliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan, Almanya’da son zamanlarda yaşanan köktendinci terör saldırıları ve sağ partilerin yükselişinin hükümeti bu kararı almaya ittiğini açıkladı.
Arısan, “Aşırı bir göç baskısı var. Bundan haftalar önce terör örgütü IŞİD ile bağlantısı olduğu tahmin edilen Suriye vatandaşı bir kişi bıçakla 3 kişiyi öldürdü. Ülkede büyük bir hoşnutsuzluk var. Doğu Almanya’daki eyalet seçimlerinde göçmen karşıtı aşırı sağ ve aşırı sol güçlendi. Gelecek yıl federal seçimlere gidecek olan Almanya, bu gerekçelere karşı sert bir önlem almak zorunda hissetti” yorumunu yaptı.
Türk yurttaşlara ekstra kontrol uygulanabileceğini belirten Arısan, Türkiye’nin son dönemde Ortadoğu ülkelerine sağladığı vize kolaylıklarının altını çizerek yurttaşlara karşı gelişen tutumda etkili olduğunu söyledi. Arısan, kararın nedenlerinden birisi de Gazze Savaşı’nda Batı’nın ve özellikle de Almanya’nın takındığı tutum nedeniyle onlara bir düşmanlık beslenmesi” diye konuştu.
İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çiğdem Nas ise Schengen’in koşulları karşılandığı ve süreli olduğu sürece buna izin verildiğini belirterek Almanya’nın aslında haziran ayından bu yana sınır kontrollerini katılaştırdığını aktardı.
Nas, “Halkta ‘Hükümet bu konuda bir şey yapmıyor’ gibi bir algı var. Bu yeni bir şey değil. Almanya genelde göçmenlerin ulaşmak istediği hedef ülkelerden birisi. Serbest dolaşım aslında Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük başarılarından ancak iyi yönetilmesi gerek. Özellikle göçmen sayısının çok artması, bunun yasadışı operasyonlarla yapılması, bu baskıyı AB üzerinde giderek büyütüyor. Daha liberal olanlar bile bu konuda sıkı önlemler alma zorunluluğunu hissediyorlar” dedi.
‘GERİ ÇEVRİLME RİSKİNİ ARTIRABİLİR’
Almanya’nın artık iltica taleplerini mümkün olduğunca ülkeye gelmeden önlemek istediğini ve bunu kendi sınır politikasıyla çizmeye çalıştığını aktaran Nas, “Almanya’ya en çok iltica etmek isteyen halklardan birisi de Türkler. İltica talebinde bulunanlarda yasadışı geçişlerde en çok Türklerin adı geçiyor. Vize almak daha da zorlaşabilir. Vizeniz olsa bile geri çevrilme riski artabilir, böyle bir gidişat olduğunu görüyoruz. Türklerin vize süreçleri yavaş ilerliyor artarak da devam edecek gibi duruyor. Gelecek yılki seçimler öncesi Berlin yönetimi de bu konuda ciddi olduğunu göstermeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.