30 Ekim 1961’de Almanya ile Türkiye arasında imzalanan İşgücü Anlaşması sonrasında Türkler, Almanya'daki en kalabalık azınlık grupların başında yer alırken, Türkiye'den Avrupa'ya kitlesel göçün de ilk örneklerini oluşturdular.
Aradan geçen yıllarda, Almanya'daki Türk nüfusu daha da yoğunlaşırken, pandemi sonrası yaşanan işçi krizi Almanya'yı yeniden Türkiye'den işçi alımına mecbur bırakmış durumda.
YÜZ BİNLERCE VATANDAŞ GİTMENİN YOLUNU ARIYOR
Türkiye'de son yıllarda artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve düşük maaş sarmalına giren yoksul vatandaşlar, bir şekilde ABD ve Avrupa başta olmak üzere yurt dışında iş bulmayı, döviz kazanarak hayatlarını daha iyi hale getirmeyi hedefliyor.
Özellikle gençler arasında yurt dışına yerleşme isteğinin oranı yüzde 75'i geçerken, Almanya'nın 60 bin işçi araması, Türkiye'de büyük heyecan yarattı. Avrupa Birliği ile imzalanan anlaşmalar doğrultusunda Almanya, çevre dostu enerjiler konusunda yatırımlarını artırırken, fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerjiye geçişle ilgili son yasa da meclisten geçti.
Bu yasa doğrultusunda 2026 yılına kadar kademeli olarak evlerde kullanılan fosil ya da gaz türevi ısınma modellerinin yüzde 65'i yenilebilir enerjiden oluşacak Bunun için de, evlere ısı pompası ve güneş paneli destekli sistemler kurulacak. Yani, tüm ısıtma sistemleri, borular, banyolar, kaloriferler değişecek. Bu hedefi gerçekleştirebilmek için de 2024 yılına kadar yeni 60 bin sucu ve kaloriferci gerekecek.
İŞÇİLERE AYLIK 82 BİN LİRA ÖDENECEK
Almanya'da daha önce meclisten geçen Nitelikli Göç Yasası'na göre, Türkiye'de kendi alanında meslek eğitimi almış olan, yetkisi bulunan ya da bu alanda uzun süre çalıştığını belgeleyebilecek olan işçiler, Almanya'da herhangi bir eğitim şartına tabi tutulmayacak.