Yaklaşık 5 yıl önce Viyana Havalimanı’ndan Almanya’ya silah geçirmeye çalışırken yakalanan Federal Almanya Ordusu askeri Franco A.’nın gözaltına alınma işlemi sırasında Almanya’nın parmak izi sisteminde (Afis), Suriye uyruklu mülteci ‘David Benjamin’ olarak görüldüğü ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine başlatılan soruşturmada, Hessen Yüksek Mahkemesi, şüpheli Franco A.’yı örgütlü olarak devlete karşı ciddi şiddet içeren eylem hazırlığında olmak, silah ve patlayıcı maddeler kanununa muhalefet (birkaç farklı maddeden), zimmet ve dolandırıcılıktan suçlu buldu. Federal Almanya tarihinde ilk kez muvazzaf bir asker, mahkemece terörizm suçlamasıyla mahkûm etti.

Ne olmuştu?

TR724'ün haberine göre 22 Ocak 2017’de Viyana-Swechat Havalimanın’da Franco A.’nın bir engelli tuvaletine sakladığı silah, 24 Ocak 2017’de bir temizlik görevlisi tarafından bulundu.

3 Şubat 2017’de Münih’ten havayolu ile Viyana’ya gelen Franco A., silahı sakladığı yerde ararken Avusturya polisi tarafından gözaltına alınıp, sorgulandı ve aynı gece saat 3:35’te serbest bırakıldı.

 

9 Şubat’ta parmak izine dayalı yapılan araştırmada, Afis’te olağan dışı bir eşleşme ortaya çıktı. Yakalan şüpheli Franco A. ile sistemde Suriye asıllı bir mülteci olarak görünen David Benjamin’nin parmak izlerinin eşleşmesi üzerine, Frankfurt Savcılığı Franco A. hakkında devleti tehlikeye atan ciddi şiddet içeren eylem suçlamasıyla soruşturma başlattı.

13 Nisan 2017’de hakkında tutuklama kararı çıkartılan Franco A., 26 Nisan 2017 günü Hammelburg Kışlası’nda tutuklandı.

2 Mayıs 2017’de Federal Almanya Yüksek Mahkemesi Savcılığı dosyayı Frankfurt’tan alarak soruşturmayı onların yürüteceğini duyurdu.

Sonradan yapılan incelemelerde ele geçirilen delillerde, Franco A.’nın içinde dönemin Adalet Bakanı (sonraki dönemin Dış İşleri Bakanı) Heiko Maas (SPD), dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Claudia Roth (Grüne) ve Amadeu Antonio Vakfı Genel Başkanı Anetta Kahane’ye suikast planları yaptığı ortaya çıkarıldı.

9 Mayıs’ta Alman Ordusunda muvazzaf bir üsteğmen olan Maximillan A., Franco A. ile iş birliği içerisinde olduğu suçlamasıyla tutuklandı. Temmuz 2017’de serbest kalan Maximillan A.’ya yönelik soruşturmada Ekim 2017’de takipsizlik kararı verilirken, daha sonra bir AfD milletvekilinin ofisinde, Almanya Parlamentosu’nda çalıştı.

29 Kasım 2017’de Franco A.’nın devam eden bir tehlike oluşturmadığına karar verilerek, tahliye edildi.

1 Aralık 2017’de Federal Başsavcılık Franco A. hakkında dava açılmasını talep etti.

7 Haziran 2018’de Frankfurt Yüksek Mahkemesi, suç işleme şüphesinin yeteri kadar kuvvetli olmadığı gerekçesiyle davayı reddetti.

Haziran 2018’de Federal Başsavcılık, davayı Federal Almanya Yüksek Mahkemesi’ne götürerek itiraz etti.

Nisan 2019’da Federal Almanya Yüksek Mahkemesi sunulan delilleri, dava açılmasını gerektirecek seviyede bulup davayı kabul etti.

30 Aralık 2015’te Almanya’nın Hessen eyaletinin Gießen kentinde kendisini Suriye’den gelmiş mülteci olduğunu iddia ederek iltica başvurusunda bulunan Franco A. iltica mülakatında, Fransa asıllı Suriyeli Hristiyan bir aileden geldiğini, Halep yakınlarda bir şehirde büyüdüğünü, babasının manav olduğunu, okulu Şam’da Fransızca okuduğunu ve bu sebeple Arapça ’sının çok iyi olmadığını dile getirdi. Babasının cihatçı gruplardan tarafından öldürüldüğü ve isminin Yahudi isimlerine benzediği için de tehdit edildiğini ve bu sebeple kaçmak zorunda kaldığını aktardı. Söyledikleri doğrulanamamış olmasına rağmen 16 Aralık 2016’da Alman Federal Göç İdaresi, kedisine yönelik bireysel bir tehdit olmasa da savaş ortamında kalan bir sivil olması sebebiyle ‘David Benjamin’e mülteci statüsü verdi. Bu tarihten itibaren yakalandığı güne kadar ikili bir yaşam süren Franco A., ordu envanterinden mermi çalıp depolarken bir yandan da gözüne kestirdiği siyasetçilerin isimlerinin bulunduğu listeler ve suikast planları hazırlamaya başladı. Mülteci David Benjamin olarak yapacağı suikastlarla toplumda karışıklık çıkarmayı planlarken yakalanınca büyük bir komplo önlenmiş oldu. Franco A.’nın daha önce yazdığı yüksek lisans tezinde de radikal sağcı söylemler kaleme aldığı, ancak buna bağlı olarak herhangi bir soruşturma geçirmediği aktarıldı.