Almanya, sınır güvenliğini artırmak amacıyla komşu ülkelerden gelen yolculara yönelik daha sıkı kontroller uygulama kararı aldı. Bu yeni uygulama, özellikle Belçika, Fransa, Danimarka, Hollanda ve Lüksemburg'dan gelen yolcuları kapsayacak ve 16 Eylül'den itibaren geçerli olacak.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre İçişleri Bakanı Nancy Faeser, bu kontrollerin yasa dışı göçü azaltmak ve terör tehditlerini engellemek için gerekli olduğunu savundu. Ancak bu karar, hem Almanya içinde hem de diğer AB ülkelerinde tepkiyle karşılandı.
SINIR KONTROLLERİ ALMANYA İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Almanya, doğu sınırında uzun zamandır Polonya ve Çekya ile sınır kontrolleri uyguluyor. Bu uygulamalar sonucunda yaklaşık 30 bin kişi ülkeye giriş yapamadan geri çevrildi.
Yeni kontroller ise batıdaki komşu ülkelerle olan sınırları hedef alıyor ve özellikle göçmen akışını kontrol altında tutmayı amaçlıyor. İçişleri Bakanlığı, bu kontrollerin güvenlik endişeleri nedeniyle geçici olarak uygulanacağını belirtiyor.
GERİ ÇEVRİLEN GÖÇMENLER KABUL EDİLMEYECEK
Almanya’nın sınır güvenliğini artırma kararı, komşu ülkelerde rahatsızlık yarattı. Polonya Başbakanı Donald Tusk, bu kararı "kabul edilemez" olarak nitelendirirken, Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner ise ülkesinin Almanya tarafından geri çevrilen göçmenleri kabul etmeyeceğini açıkladı.
Yetkililer, Almanya'nın bu adımının diğer AB ülkelerinde benzer önlemler alınmasına yol açabileceğini belirtiyor. Özellikle göç karşıtı politikalarla seçilen hükümetlerin bulunduğu Fransa, Hollanda ve Macaristan gibi ülkelerde, sınır kontrollerinin yeniden gündeme gelebileceği konuşuluyor. Schengen Bölgesi'nde son yıllarda yapılan göç ve sığınma reformlarının bu gelişmelerle birlikte tehlikeye girebileceği ifade ediliyor.
Almanya'daki son terör saldırısı ve sağ partilerin seçimlerde yükselişi sonrası hükümet bu tür bir önlem almaya karar verdi. Uzmanlar, bu sınır kontrollerinin Almanya’daki seçmenlerin güvenlik kaygılarına bir cevap niteliğinde olduğunu, ancak göçü tamamen durduramayacağını savunuyor.