Almanya'da polis baskınları ve organize suçlarla gündeme gelen Almanyalı Osmanlılar (Osmanen Germania) çetesinin siyasi olarak Türkiye ile bağlantısı bulunduğu iddialarına Alman siyasetçiler temkinli yaklaşıyor ve öncelikle iddiaların titizlikle araştırılması gerektiğini düşünüyorlar.

Alman ZDF televizyon kanalında yayınlanan Frontal 21 ve Stuttgarter Nachrichten gazetesi, Almanyalı Osmanlılar çetesinin yöneticilerinin Adalet ve Kalkınma Partisi Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk ile bağlantısı olduğunu iddia etmişti. Alman güvenlik birimlerinin dinleme ve gözlem protokollerine dayandırılan haberlerde, Külünk'ün çete  yöneticilerine bir çok kez para verdiği öne sürülmüştü. Haberlerde, Külünk'ün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimler arasında yer aldığı belirtilmişti.

Bu iddialar üzerine Baden Württemberg Emniyet Teşkilatı tarafından aşırı milliyetçi olarak nitelendirilen çetenin yurt dışından yönlendirilip yönlendirilmediği konusunda soruşturma başlatıldığı açıklanmıştı.

Alman Federal Meclisi Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Grubu İç Politika Sözcüsü Stephan Mayer, bu iddiaların "yoğun bir şekilde araştırılması” gerektiğini vurguladı.

DW Türkçe'ye konuyla ilgili açıklama yapan Mayer'a göre, mevcut işaretler "Almanyalı Osmanlılar grubunun Türk hükümeti tarafından somut bir şekilde yönlendirildiğini, hatta Türk Cumhurbaşkanına yakın isimlerin de olası yönlendirmesinin” söz konusu olduğunu ortaya koyuyor. Hristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) Mayer, bu iddiaların "çok ciddiye alınması gerektiğini” de sözlerine ekledi.

Alman Federal Meclisi Hür Demokrat Parti (FDP) Grubu Başkan Vekili Stephan Thomae de "Almanya'nın bir hukuk devleti ve sağlam bir demokrasi” olduğunu belirterek, "eyaletlerdeki güvenlik kurumlarının bu grubu izlemeye aldığını” hatırlattı. Thomae, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "bu iddiaların titizlikle incelenmesi gerektiğini” vurguladı. 

İddialar Almanya Türk Toplumu adlı dernek tarafından endişeyle karşılanıyor. Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Gökay Sofuoğlu, "Bu iddialar çok korkunç iddialar, eğer böyle bir şey varsa, mutlaka ortaya çıkartılması gerekir” dedi. "İddialar gerçeği yansıtmıyorsa  bunun da ortaya çıkartılması gerektiğini” belirten Sofuoğlu, bunların "iki ülke arasında sorun yaratabilecek, devlet krizine dönüşebilecek” iddialar olduğuna dikkat çekti. Sofuoğlu, Almanyalı Osmanlılar çetesine ilişkin iddiaların Ankara ile Berlin arasında yaşanan gerginlikte yeni bir sorun oluşturulabileceğini düşünüyor.

Alman Meclisi'nin CSU'lu üyesi Stephan Mayer de, Almanyalı Osmanlılar çetesine ilişkin iddiaların iki ülke arasında bir sorun olabileceğine işaret ederek, eğer burada suç teşkil eden bir durum varsa Almanya'da gereken cezai işlemin başlatılacağını ifade etti.

Muhafazakar siyasetçi, iki ülke arasındaki ilişkilerin  normalleşmesinin ise Türkiye'nin yanı sıra Almanya ve hatta Avrupa'nın da yararına olacağını belirterek, "Türk tarafından ilişkilerin yeniden düzeltilmesi yönünde işaretler geldiğini” düşündüğünü kaydetti.

FDP'li milletvekili Stephan Thomae Almanyalı Osmanlılar çetesine yönelik iddiaların iki ülke arasındaki temaslarda mutlaka gündeme getirilmesi ve bir sorun olarak ele alınması gerektiği görüşünde. Ancak bu şekilde kuşkuların ortadan kaldırılabileceğini belirten Thomae, şeffaflığın iki ülke arasındaki ilişkilerde güven yaratacağına işaret etti.

Stuttgarter Nachrichten gazetesinde, çetenin Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya, Hessen ve Baden-Württemberg eyaletlerinde aktif olduğu ve Almanya'daki Kürt grupları hedef aldığı ifade ediliyor. Almanyalı Osmanlılar ile Kürtler tarafından kurulan Bahoz adlı çete arasında gerginlik yaşandığı biliniyor.

Bu durum, Alman siyasetçiler tarafından kaygıyla karşılanıyor. CSU'lu milletvekili Mayer, Türkiye'nin iç siyasetine ilişkin sorunların Almanya'ya taşınmasını endişeyle karşıladığını dile getirdi. "Bu aslında yeni bir gelişme değil, geçen yıllarda ve aylarda iç siyasete ilişkin anlaşmazlıklar Alman topraklarına taşınmıştı” diyen Mayer, buna Almanya'nın izin veremeyeceğinin altını çizdi. Mayer, özellikle de bu anlaşmazlıkta şiddete başvurulmasına ise hiç bir şekilde hoşgörü gösterilemeyeceğini ve göz yumulamayacağını söyledi.

Mayer ile bu konuda aynı görüşü paylaşan FDP milletvekili Thomae de, "Türkler arasındaki sorunların Alman topraklarına taşınmasına göz yumamayız” dedi.

Bavyera'da iç istihbarattan sorumlu Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın internet sayfasındaki bilgilere göre, 2014 yılında Hessen eyaletinde kurulan Almanyalı Osmanlılar çetesinin üyelerini boks ve dövüş sporlarıyla ilgilenen gençler arasından seçiyor.

Grup üyelerinin çoğu güvenlik görevlisi olarak çalışıyor; kadın ve uyuşturucu ticaretinde aktif bir rol oynuyorlar, bunun yanı sıra şiddet eylemlerine karıştıkları biliniyor.

Almanya'nın bir çok eyaletinde geçen yıl kasım ayında düzenlenen Almanyalı Osmanlılara yönelik bir operasyon düzenlenmiş, grubun önde gelen yedi üyesi cinayete teşebbüs suçlamasıyla gözaltına alınmıştı. Üyelere ait ev ve bürolarda yapılan aramalarda silah, mühimmat ve uyuşturucu madde ele geçirilmişti. Hessen Eyaleti Emniyet Müdürü Uda Münch, Almanyalı Osmanlıların bin 500 kadar üyesi olduğunu tahmin ettiklerini söylemişti.

Stuttgart Savcılığı tarafından geçen hafta da çetenin sekiz üyesi hakkında dava açılmıştı. Cezaevinde bulunan çete üyelerine yöneltilen suçlamalar arasında cinayete teşebbüs, kasten adam yaralama, zorla fuhuş yaptırmak, kadın ticareti ve şantaj bulunuyor.