17 Eylül 2019’da Ankara’da gözaltına alınan Avukat Yılmaz S., 22 yıldır Almanya’nın Ankara Başkonsolosluğu’nun resmi avukatı olarak görev yapıyordu. 

Aynı zamanda son 2 yıldır Hollanda, İsveç ve Norveç’in de çalışan Avukat Yılmaz S.’nin görevi, bu ülkelere ‘iltica talebi’nde bulunan Türk vatandaşlarının hukuki durumlarını araştırmak ve bu ülkelere doğru bilgi vermekti.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından takip edildiği iddia edilen Avukat Yılmaz S.’nin ofisinde yapılan aramada iltica talebinde bulunan Türkiye vatandaşlarının dosyalarına el konulmuştu. 

Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konulan avukat Yılmaz S. hakkındaki iddianame tamamlandı.

İddianamede, toplanan verileri büyükelçiliklere verdiği belirtilen avukat Yılmaz S.’nin “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek”, “soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme” suçlarından 20 bin 973 yıla kadar hapsi talep edildi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet İlhan Kömürcügil tarafından hazırlanan iddianameyi Ankara 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti.

Ankara 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı geçen hafta savcılığa iade etmiş, iade gerekçesinde ilk olarak Yılmaz S.’ye isnat edilen suçların avukatlık göreviyle bağlantılı olduğunu ve bu sebeple kanun gereği, soruşturma için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınması gerektiğini vurgulanmıştı.

Avukatlık Kanunu’nun 58’inci Maddesi’ne göre, avukatların avukatlık veya barolardaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlara dair soruşturma, Adalet Bakanlığı’nın vereceği izinle, suçu işlediği iddia edilen yerin Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabiliyor.

 

Avukatın yazıhanesi ve özel konutundaki arama da mahkeme kararıyla, Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile mümkün. 

Üzeri ise ağır ceza mahkemesinin yetki alanına giren bir olayda suçüstü halinde aranabiliyor. Yılmaz S.’nin avukatı Levent Kanat, müvekili Yılmaz S.’nin olayında bunların yerine getirilmediğini söyledi.