Almanya'nın, NATO müttefiklerine verdiği taahhütleri yerine getirebilmek için fazladan 75 bin kişiyi silah altına alması gerektiği hesaplandı.
Geçen yıl Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta bir araya gelen NATO üyesi ülkelerin liderleri, stratejik bir karara imza atmışlardı. Sovyet sonrası Rusya'yı varoluşsal bir tehdit olarak algılamayan İttifak, Vilnius'ta bu yaklaşımını değiştirerek Soğuk Savaş sonrasının ilk büyük savunma planını hazırladı. Olası bir Rus saldırısına nasıl yanıt verileceğinin ana hatlarını çizen plan, on yıllardır böylesi bir hazırlığa ihtiyaç duymayan NATO için köklü bir değişim anlamına geliyor.
DW Türkçe'nin haberine göre Rusya'nın olası saldırısına karşı yeni ve kapsamlı savunma planları yapılırken, her ülkeye savaşa hazırlık durumunu bu doğrultuda gözden geçirme ödevi verildi. Kamuoyuna açıklandığı kadarıyla, Rusya'nın savaş başlatması halinde 30 günde 30 bin asker konuşlandırabilmeyi hedefleyen NATO, bunun için üye ülkelerden daha fazla sayıda ve yüksek hazırlık düzeyinde kuvvet bulundurmalarını istiyor.
Spiegel dergisinde yer alan habere göre, zirvenin ardından NATO uzmanları ve ulusal askeri planlamacılar, somut gereklilikleri belirlemek, asker, silah ve diğer ekipman ihtiyaçlarını saptamak için çalışma başlattı. Bu kapsamda Almanya'nın, NATO hedeflerine yanıt verebilmek için 75 bin ilave askere ihtiyaç duyduğu belirlendi. Halihazırda Alman ordusunda 180 bin asker görev yapıyor.
Orduyu büyütme hedefi
Almanya'da silah altındaki kişi sayısını artırma planları bir süredir gündemde.
Parlamento Savunma Komitesi Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, Alman Funke Medya Grubuna verdiği ve 1 Haziran'da yayınlanan demecinde, 900 bin yedek askerin savaşa hazırlık durumunun gözden geçirilmesi gerektiğini söylemişti. Almanya'da 65 yaşından genç eski askerler yedek statüsünde bulunuyor. "Putin vatandaşlarını savaşa hazırlıyor" diyen Zimmermann, Almanya'nın hazırlıksız yakalanmaması gerektiğini belirtmişti.
Ana muhalefette yer alan Hristiyan Birlik partileri CDU/CSU ve mevcut Savunma Bakanı Boris Pistorius ise 2011'de kaldırılan zorunlu askerlik uygulamasının geri getirilmesinden yana.
