Alman hükümeti, Türkiye'nin Ayasofya Müzesi'ni camiye dönüştüme kararından üzüntü duyduğunu bildirdi. Federal hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Ayasofya'nın gerek Hristiyanlık gerek ise İslamiyet için, kültür tarihi ve dini açıdan büyük bir öneme sahip olduğuna işaret etti.
Almanya'nın dinler arası diyaloğa büyük önem atfettiğine vurgu yapan Seibert, "Karardan üzüntü duyduğumuzu gizlemek istemiyorum" diye konuştu.
"Eserin müze statüsünün, tüm inançlardan insanlar için bu başyapıta her an serbest erişim imkanı sağladığına" dikkat çeken Alman hükümet sözcüsü, şu an Ayasofya'nın kullanımının ne şekilde belirleneceğini bekleyip görmek gerektiğini kaydetti.
Alman Dışişleri: UNESCO ile istişare edilmeliydi
Almanya Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, Ankara’nın Ayasofya ile ilgili camiye dönüştürme kararını almadan önce konuyu UNESCO ile istişare etmiş olması gerektiğini duyurdu. Ayasofya, UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Dışişleri sözcüsü, bir Dünya Mirası'nın kullanımındaki değişiklik hakkında UNESCO ile istişarede bulunulmamasından üzüntü duyduklarını belirterek, konunun bir sonraki UNESCO toplantısında kesinlikle gündeme geleceğini düşündüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen Cuma günü, Danıştay’ın gerekli yasal izni vermesinin ardından, Ayasofya Müzesi'ni camiye dönüştümek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na devretmişti. Ayasofya’da ilk namazın 24 Temmuz Cuma günü kılınması planlanıyor. Ancak Erdoğan, televizyondan yaptığı açıklamada, Müslüman olmayanların da Ayasofya’yı görüp gezmeye devam edebileceğini bildirmişti.
İstanbul’da turistlerin en fazla rağbet gösterdiği yerlerden biri olan Ayasofya, 6. yy.’da Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen devrinde inşa edilmişti. Asırlar boyunca bu imparatorluğun en büyük ve baş katedrali olan yapı, Hristiyanlığın da en önemli kiliselerinden biri oldu. Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethinin ardından camiye dönüştürülen Ayasofya, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müze statüsü kazanmıştı.