Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı imamların camilerinde görevli bazı imamların Gülen Cemaati hakkında Ankara’ya bilgi notları göndermesi iki ülke arasında ‘casusluk’ gerilimine yol açmıştı. Söz konusu imamların muhalif ve Kürt kökenli Türkiyelileri de takibe aldığı belirtiliyordu.
Son olarak hükümet yetkililerinin referandum toplantılarının birer birer iptal edilmesiyle gerginlik iyice tırmanmıştı.
İç güvenlik ajansı olarak bilinen Anayasayı Koruma Federal Dairesi (BfV) 16 Nisan’daki başkanlık sistemini içeren anayasa değişikliği referandumu öncesi Türkiye’deki kutuplaşmanın Almanya’ya da aksettiğini belirtti. Açıklamada, “BfV Türkiye’nin Almanya’daki istihbarat çabalarında belirgin bir artış gözlemliyor” dendi.
BfV Başkanı Hans-Georg Maassen de özellikle Almanya’da PKK destekçileri, milliyetçiler ve aşırı sağcılar arasındaki gerginliğin arttığını vurguladı. Benzer bir şikayeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla görüşen Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel de dile getirmiş, Türkiye’nin iç gerginliklerinin Almanya’ya aksettirilmemesini istemişti.
‘Niyet ettim istihbarata’
Türkiye’nin yurt dışında din görevlileri aracılığıyla istihbarat faaliyetleri yürüttüğü birçok ülkede dile getirilmiş, Türkiye ise iddiaları kabul etmemişti.
Diyanet’e bağlı imamların, 38 ülkede bilhassa Türkiye kökenli yurttaşları incelemeye alıp MİT gibi çalıştıkları ortaya çıkmıştı.
Almanya da Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görevli bazı imamların Gülen Cemaati hakkında Ankara’ya bilgi notları göndermesi üzerine inceleme başlatmıştı.
Türkiye, bazı imamları “Yetki aşımı söz konusu” diyerek ülkeye çağırırken, Almanya’da konuyla ilgili başlatılan soruşturmada ‘önemli bir noktaya ulaşıldığı’ ifade edilmişti.
Bazı imamların evlerinde arama yapılırken, Almanya Başbakanı Angela Merkel de Ankara ziyaretinde, “Diyanet nezdinde çalışan imamların bazı kişiler hakkında bilgi toplaması gibi Alman hukuk devletine aykırı şeyler” demişti.