Uluslararası ticari anlaşmazlıklar ve dünya ekonomik konjonktüründeki zayıflama Alman ekonomisini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Federal İstatistik Dairesi, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYİH), 2019’un Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 oranında azaldığını açıkladı. Alman ekonomisi yeni yıla yüzde 0,4 büyüme oranı ile girmişti. Ekonomistler yaz aylarını kapsayan üçüncü çeyrekte de GSYİH'daki düşüşün devam etmesini bekliyor. Bu durum teknik olarak resesyon anlamına geliyor.
Alman Ekonomi Bakanı Peter Altmaier son verilerin alarm verici olduğunu ve bir uyarı sinyali anlamına geldiğini belirtti. Gerekli önlemlerin alınması durumunda resesyonun önüne geçilebileceğini kaydeden Altmaier, "Başta orta ölçekliler olmak üzere şirketler üzerindeki yükün azaltılması da bu önlemler arasında. Kurumlar vergisinde yükün azaltılmasına ve önümüzdeki yasama döneminde dayanışma vergisinin tamamen kaldırılmasına ihtiyacımız var" diye konuştu.
İstatistik Dairesi'nin Çarşamba günü açıkladığı verilere göre GSYİH'daki azalmada dış ticaretteki gelişmeler etkili oldu. Mal ve hizmet ihracatında ithalata oranla daha güçlü bir düşüş kaydedildiğine dikkat çekildi. İnşaat sektöründeki yatırımlarda da ikinci çeyrekte azalma kaydedildi.
Alman ekonomisine dair olumlu gelişme ise tüketimin yüksek seviyede devam etmesi ve şirket yatırımlarının artması oldu. Ülkedeki işsizlik oranlarının rekor seviyelere düşmesinin de tüketimi teşvik ettiğine işaret ediliyor.
Dış gelişmelerin olumsuz etkisi
Tüketici Araştırmaları Kurumu (GfK) tarafından yapılan açıklamada, tüketicilerin son zamanlarda para harcarken daha dikkatli olduğu ifade edildi. GfK uzmanlarından Rolf Bürkl, işten çıkarmalar ve kısa süreli mesaili işlerin yaygınlaşmasıyla, insanlar arasında işini kaybetme tedirginliğinin arttığını dile getirdi.
Dünya ekonomisinin içinde bulunduğu güvensizlik ortamı, ABD ile Çin arasındaki ticari anlaşmazlıklar ve Brexit sürecinin belirsizliği gibi konular da Alman ekonomisine olumsuz etki ediyor.
"Almanya'nın konjonktürü sallantıda"
Ekonomideki büyüme trendini yavaşlatan etkenlerden biri de, Almanya'nın en büyük sanayi kalemlerinden otomobil endüstrisinde, elektrikli araçların üretimine geçiş için yaşanan yapısal dönüşüm süreci.
Uzmanların içinde bulunduğumuz yılın üçüncü çeyreği ile beklentileri de çok parlak değil. Hans Böckler Vakfı'nın Makro Ekonomi ve Konjonktürel Araştırmalar Enstitüsü Bilimsel Yöneticisi Sebastian Dullien, mevcut zayıf verilere işaretle, "Almanya'nın konjonktürü sallantıda" değerlendirmesinde bulundu. Dullien Alman ekonomisi ve özellikle de sanayisi açısından, yılın ikinci yarısında hızlı bir iyileşme yaşanacağına dair beklentilerin giderek zayıfladığını da sözlerine ekledi.
Merkel: Ekonomik pakete ihtiyaç yok
Başbakan Angela Merkel ise şu an bir konjonktür paketine ihtiyaç olmadığı görüşünde. Merkel Salı günü yaptığı açıklamada, ekonominin zor bir döneme girdiğini ancak ekonominin durumuyla ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunulmaması gerektiğini dile getirerek "Vaziyete göre hareket edeceğiz" dedi.
Alman hükümeti son olarak, 2019 yılı geneli için yüzde 0,5'lik bir ekonomik büyüme beklentisi içinde olduğunu duyurmuştu. Almanya‘nın GSYİH'sı 2018'de yüzde 1,4 oranında artmıştı.
(Deutsche Welle Türkçe)