Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier Bellevue Sarayı’nda düzenlenen bir etkinlik çerçevesinde yaptığı açıklamada, dinlerarası diyalog ve hoşgörünün önemine değindi. Hiçbir insanın inancı nedeniyle dışlanma ya da ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, "İnsanların başörtüsü, kipa ya da haç taşıdığı için hakaret ya da saldırıya maruz kalmaları hiçbir suretle kabul edilemez” dedi. Almanya'da böylesine muamelelere yer olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı dinlerarası diyaloğun öneminin de altını çizdi.
Deutsche Welle'de yer alan habere göre İslam’a ve İslam’ın Almanya’nın bir parçası olup olmadığı tartışmalarına da değinen Steinmeier, önemli olan noktanın hangi İslam’ın Almanya’ya ait olduğu konusu olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, "Modern, çoğulcu bir toplumda yaşamla uyumlu bir İslami doktrin ve inancın uygulanması nasıl görünüyor? Çocuk evliliklerinin desteklenmesi ya da kadın haklarının ihlal edilmesiyle bu sağlanmaz” dedi.
Hristiyanları kibir konusunda uyaran Almanya Cumhurbaşkanı, "Hristiyanlar olarak kendimize kiliselerin modern anayasanın etkili olduğu devletle olumlu ilişki kurmasının ne kadar zaman aldığını hatırlamak iyi gelir” dedi.
Steinmeier Weimar Cumhuriyeti döneminde çok sayıda Protestanın bazı istisnalar dışında monarşinin yasını tuttuğunu söyleyerek, kiliselerin eşcinselliği çok uzun süre şeytanlaştırdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Protestan Kilisesi’nde kadınların din görevlisi olabilmesinin de çok uzun sürdüğünü hatırlattı.
İran'a kutlama mesajını savundu
Steinmeier konuşmasında İran’a İslam devriminin 40’ıncı yılı vesilesiyle gönderdiği kutlama mesajına da değindi. Mesajını savunan Steinmeier özellikle İsrail için duyduğu endişenin İran’la nükleer anlaşma yapılması için kendisini harekete geçirdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı İran’la iletişim kanallarının koparılmasını istemediğini ifade etti.
Steinmeier’in İran’a gönderdiği kutlama mesajı Almanya Yahudiler Merkez Konseyi’nin eleştirilerine neden olmuştu. Cumhurbaşkanı gelen eleştirilerin ardından yaptığı açıklamada, "İran’da insan hakları ayaklar altına alınıyor ve İran bölgede istikrarsızlığa sebep olan bir rol oynuyor. Nükleer silahlara sahip bir İran’la bu tehlike daha da büyür” diyerek İran’la imzalanan nükleer anlaşmanın sürmesinden yana tavır sergiledi.
