Salı günü Körber Vakfı tarafından başkent Berlin'de düzenlenen Berlin Dış Politika Forumu'nda konuşan Pistorius, Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesini "bu bir felaket olur" sözleriyle değerlendirdi.
Pistorius buna karşın mevcut ABD Başkanı Joe Biden'in yeniden seçilmesi olasılığını ise, "Bu açıkça daha iyi olur" sözleriyle yeğlediğini dile getirdi.
Ancak Pistorius, Biden'in yeniden seçilmesi durumunda da, "ABD'nin odağını ve dikkatini Hint-Pasifik bölgesine daha fazla kaydıracağının öngörülebilir" olduğunu ifade ederek, "Eğer bunu yaparlarsa, muhtemelen Avrupa'daki angajman seviyesini koruyamayacaklardır" dedi. Pistoruis bunun da Avrupalıların NATO için daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda kalacakları anlamına geleceğini vurguladı.
Trump'ın görevdeki ilk döneminde Avrupa'daki NATO ülkeleriyle zor bir ilişkisi olduğunu vurgulayan Pistorius, eski ABD başkanının bu süreçte NATO'yu "modası geçmiş" bir oluşum olarak tanımladığını ve Avrupalıları savunmaya çok az harcama yapmakla suçladığını hatırlattı.
Pistorius, Avrupalılar arasında daha fazla savunma iş birliğine gidilmesi gerektiğine de işaret ederek, bu iş birliğinin birbirine uyumlu savunma sistemleri tesis etmeye odaklanması gerektiğini vurguladı.
Ukrayna-Rusya savaşının çok fazla farklı türde silah sistemi olmaması gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu kaydeden Almanya Savunma Bakanı, kendisinin örneğin "155 milimetre kalibre topçu mühimmatının kaç farklı türü olduğunu söyleyemediğini" belirtti. Bakan, "Acil bir durumda doğu kanadında birlikte savaşmak zorunda kalırsak bu durumu göze alamayız" ifadelerini kullandı.
Nitekim Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından başlatılan bir Avrupa hava savunma sistemi girişimi Avrupa'da uzun menzilli füzelere karşı savunma sağlayacak bir silah sistemi olmadığını ortaya koymuştu. Almanya bu nedenle İsrail'den Arrow 3 sistemi sipariş etmiş, ancak Almanya'nın bu girişimi Fransa ile anlaşmazlıklara yol açmıştı. Avrupa için şu an akut bir tehdit bulunmadığını savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu tür bir sistemin Avrupa'da geliştirilmesi için yeterli zaman olduğunu ileri sürüyor.