ESRA BÜYÜKCOMBAK
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)
Bir mağazada alışveriş yaptıktan sonra ödeyeceğiniz bedel kasa fişinde olan tutardan daha fazla olabilir. Marketten, giyim mağazasından, benzin istasyonundan yani neredeyse tüm alışverişlerinizden sonra acaba hastalanır mıyım endişesi taşımak biraz saçma gelebilir. Endişelenmeyi gerektirecek durum aslında elinize aldığınız kasa fişinden kaynaklanıyor. Kasa fişinde bulunan ve sağlığı tehdit eden Bisfenol A (BPA) kimyasalı zehirli bir maddedir. “BPA'” ibaresi biberonlardan, içecek kutularından ve yeniden kullanılabilir su şişelerinden tanıdık gelebilir. BPA, ilk olarak biberonlarda endişe yaratan bir kimyasal olarak gündeme geldi ve sağlıksız olduğu anlaşıldığı için aşamalı olarak pek çok üründen kaldırıldı. Ancak sonrasında BPA, stabilitesi ve ısı direnci nedeniyle, termal kâğıt (kasa fişi) üzerine yapılan kaplamalarda, düşük maliyetli bir endüstriyel kimyasal olarak kullanılmaya başlandı. Peki kasa fişleri konusunda endişe etmemizi gerektirecek bir durum gerçekten var mı?
BPA nedir ve tüketiciler neden endişelenmeli?
1980'lerden beri kullanımda olan BPA’lı kağıt fiş türü, mürekkepsiz baskı yapılmasına olanak tanır. Kağıt boya ve kimyasallarla kaplanır ve makinede ısıya maruz kaldığında yazılar ortaya çıkar. Bu fişleri, mumsu hisleri ve çizildiklerinde renk değiştirmeleri ile diğerlerinden ayırt edebilirsiniz. BPA kimyasalı vücudumuzda endokrin bozucudur, yani insan vücudunda hormon üreten ve yöneten sistemi etkiler. Bu madde, östrojen ve tiroid hormonu gibi hormonları taklit ederek vücudun normal işleyişini bozar. Çalışmalar, BPA’ya maruz kalmanın meme kanseri, prostat kanseri, diyabet, kalp damar hastalıkları, astım ve obezite gibi sayısız sağlık sorununa sebep olduğunu gösterdi. Hatta Duke Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, BPA'ya maruz kalmak kemoterapiyi daha az etkili hale getirebiliyor. Normalde bazı kimyasalların etkisinin zarar vermesi için belli miktarın üzerinde olması gerekir. Ama BPA’nın düşük dozunun bile çok zarar verebildiği tespit edilmiştir.
Bu bilgiye dayanarak sizinle ilginç bir araştırma sonucunu paylaşmak istiyorum; "Tek bir kasa fişinde (termal kâğıt), yıllarca kullanılan bir polikarbonat su şişesinden sızacak toplam miktardan daha fazla BPA bulunur." Ayrıca, BPA'nın cilt tarafından emilmesinin, beslenme ile alınan emilime kıyasla daha uzun süre etkili olduğunu gösteren sonuçlar var. (Yani, vücudunuz, fişi attıktan çok sonra bile kimyasalı emmeye devam ediyor). BPA'ya maruz kalma çok yaygındır ve yapılan araştırma sonuçları ABD'deki insanların % 90'ından fazlasında vücutlarında bulunduğunu gösteriyor. Anne sütünde ve amniyotik sıvıda bile görülmesi ne kadar güçlü bir emiliminin olduğunun da kanıtıdır.
Alışveriş fişini elinize aldığınızda ne olur?
Kasa fişlerine dokunduktan sonra kanda görünen BPA miktarının, ağız yoluyla benzer bir miktarın tüketilmesinden daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bunun nedeni, ağızdan beslenmeyle vücudumuza giren BPA karaciğerde çeşitli işlemlere uğrar. Karaciğerin görevlerinden biri vücudumuza giren zehirli maddeleri temizlemektir. BPA burada çeşitli işlemlerden geçer, en az zararlı hale dönüştürülür ve nihayetinde kalıntılar vücuttan idrarla uzaklaştırılır. BPA’lı alışveriş fişine dokunduğumuzda vücudumuza geçişi gerçekleşir ama karaciğere gitmediği için herhangi bir işleme uğramaz ve zehirli maddelerden arınma gerçekleşemez. Bu yüzden daha çok zarar verebilir.
Mürekkebin geçiş şekli nedeniyle “termal kağıt” olarak bilinen kasa fişinde, BPA, kağıda bağlanmadan serbest şekilde kalır. Böylece bu kimyasal, fişin dokunduğu her şeye (elinize, cüzdanınızdaki paraya ve hatta alışveriş çantanızdaki yiyeceklere) kolayca geçebilir. Çalışmalar fişleri kısa bir süre de olsa tutmanın vücutta önemli BPA emilimine yol açtığını göstermiştir. Ve maalesef bu "termal kağıt" çeşidi alışveriş fişleri ile sınırlı değildir; aynı zamanda sinema, uçak ve konser biletleri, şarküteri etiketleri gibi farklı yerlerde de kullanılır. Bu kimyasalı içeren kağıtlardan kaçınılması oldukça zordur. Dikkat edilmesi gereken bir başka konu, termal kâğıt nemli veya yağlı ellerle tutulduğunda vücut daha fazla BPA emer. Dolayısıyla el dezenfektanı veya el kremi kullanmak vücudun BPA'yı çok daha hızlı emmesine neden olur.
Ne yapmak gerekir?
Termal kağıtta kimyasallara tamamen maruz kalmaktan kaçınmak mümkün olmasa da, sınırlamak için aşağıdaki ipuçlarını deneyebilirsiniz:
-Mümkün olduğunca elinize almayın. İmkân varsa e-posta veya kısa mesaj gibi dijital imkanlardan yararlanın.
-Kağıt bir fişi saklamak zorunda kalırsanız, ayrı bir zarfta saklayın. (BPA, paraları ve yanında saklanan diğer maddeleri kirletebilir).
-Kasa fişine dokunduysanız özellikle yiyeceklere temas etmeden önce mutlaka ellerinizi yıkayın.
-Çocukların bu kağıtlara dokunmasını önleyin.
-Alışveriş sırasında elinizin nemli olmasından kaçının.
-Mutlaka dokunmanız gerekiyorsa yazılı kısmı içte olacak şekilde, dış tarafıyla alın.
-Tabii ki BPA yutma, soluma veya deriye maruz kalma yoluyla kan dolaşımımıza giren tek kimyasal madde değil. Binlerce kimyasaldan sadece biri. Yine de bu kimyasallardan uzak kalmak için çaba sarf etmeli ve tedbiri elden bırakmamalıyız.