Ali Ünal'dan Diyanet'e oruç ve bayram göndermesi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Temmuz 7 2016
Yeni Hayat Gazetesi Yazarı Ali Ünal Diyanet İşleri Başkanlığı'na bayram göndermesinde bulundu. Ünal Hadis'i hatırlatarak " Mesele, bu kadar basittir; Şililere gitmek, gözlemci göndermek gereksizdir." dedi.
Ali Ünal'dan Diyanet'e oruç ve bayram göndermesi
Yeni Hayat yazarı Ali Ünal, Ramazan bayramı karmaşasına neden olan hilal'İn gözükmesi konusunu ele aldı. Ünal orucun 30'a tamamlanması konusu için "Şaban’ın ve Ramazan’ın 28’inci akşam öncesinden itibaren ay gözlenir; 29’uncu akşamı görülürse Ramazan’a girilir ve Ramazan’dan çıkılır. Velev ki hilâl zatında ayın 29’uncu akşamı ortaya çıkmış bile olsa, eğer bulut, hava kararması gibi bir sebeple görülememişse, yine hadiste buyrulduğu üzere, Şaban veya Ramazan 30’a tamamlanır. Mesele, bu kadar basittir; Şililere gitmek, gözlemci göndermek gereksizdir." dedi.

Ünal Diyanet'e ise dikkat çeken göndermede bulundu.

İşte Ali Ünal'ın O Yazısı:

Sahur, ru’yet-i hilâl konuları ve mihrabı kirletme –

Din herkes için olduğundan vahiy-Kur’ân-Din’in dili, en sıradan bir insandan Peygamber Efendimiz’e varıncaya kadar herkese hitap ve herkesi tatmin edebilme hususiyetine sahiptir. İnsanların çok büyük çoğunluğu her zaman “avam” olduğu ve Dinî emirler, yasaklar ve kaideler de herkesi kapsadığından, vahyin dili de, en zâhir ilk tabakasıyla bu çok büyük çoğunluğu dikkate alır. Meselâ, Kur’ân namazı emreder; onun rükû ve secdesini zikretse de nasıl kılınacağını; Hacc’ı emir ve bazı menâsikinden sözeder, fakat onun nasıl ifa edileceğini anlatmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), “Beni nasıl namaz kılıyorum görüyorsanız siz de öyle kılın!”; “Hacc’ın menâsikini benden alın!” buyurarak, ibadetlerin ifasını müşahhas ortaya koymuştur. Namazı zahirî şartlarıyla Sünnet’te ortaya konduğu şekliyle kılan herkes, onu ifa etmiştir; fakat en sıradan bir insandan Peygamber Efendimiz’e, seradan süreyyaya kadar, derinliği, enginliği, tecrübesi bakımından namazın mertebeleri vardır.

Sahib-i Şeriat, ibadetleri tarif ederken, bir zümre ve seviyenin değil, herkesin anlayacağı şekilde tarif buyurur. Meselâ, “Fecir’den güneşin doğumuna kadar sabah namazı kılınır; güneş öğle zamanı tam tepeden biraz batıya doğru salındığında öğle na

Bu haberler de ilginizi çekebilir