Kenan Evren’in cenaze töreni öğretti ki, insan, hakkında geleceğin, tarihin, bilhassa Kabir’de ve bütün sırların ortaya döküleceği Mahşer’de Allah’ın vereceği hükme göre davranmalı. Şeflik idaresinin, DP, AP, hattâ ANAP’ın olduğu gibi, AKP’nin cenazesi de bir gün musallaya konacak. O zaman ve Mahşer’de on milyonlarca insan, AKP hakkında şöyle şahitlikte bulunacak:
Yargı ve Emniyet sayesinde muktedir hale geldikten sonra önceki çoğu iddia ve icraatlarının tersi bir istikamete yöneldiler. Kendi çıkardıkları şike kanununu değiştirdiler. Yargıtay’ın terör örgütü olarak tescillediği bir kuruluşun suça karışan bazı mensuplarının MİT elemanı olduğu ortaya çıkınca savcılığın açtığı soruşturmayı bahane ederek, sonra da, haklarında dehşet verici boyutlarda rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları açılınca Emniyet’i dağıttılar; on binlerce polisi yerlerinden ettiler; yüzlerce polisi haklarında iddianame hazırlanamamasının ortaya koyduğu üzere delile dayalı bir suç bulamadan hapse, Polis Kolejleri öğrencilerini kapı önüne koydular. Hukukî görevlerini yapan Yargı mensuplarını, uyacaklarına dair namus ve şerefleri üzerine yemin ettikleri Anayasa’ya aykırı olarak zindana attılar; pek çoklarını, yüzlerce polisle birlikte meslekten ihraç ettiler. Haklarındaki dehşetli rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının adı olan 17/25 Aralık öncesi ak dediklerine kara, kara dediklerine ak dediler. Savcısı oldukları davaların avukatı haline geldiler. Ergenekoncular, Balyozcular ve PKK ile ittifak kurdular; “fabrikatör” Perinçek’in peşine takıldılar. Yasama gibi, Yargı’yı da yürütmelerine bağlı hale getirdiler. Darbe dönemlerine rahmet okuttular.
(...)