Koronavirüse yakalanan Babacan, hem bu hastalığı nasıl geçirdiğine ilişkin hem de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"8 GÜN HASTANEDE KALDIM"
Bugün üçüncü haftam. İlk hafta çok insanda yaşanan bazı bulgular vardı. İlk hafta evde geçti. İkinci hafta hastanede devam etmek istedi doktorlarımız. Yaklaşık bir haftadır da evdeyim. İlk bulgular, ateş, vücut ağrıları, eklem ağrıları, kas ağrıları şeklindeydi. Bunu hissedince test yaptırdım ve pozitif çıktı. Şikayetler çok ağır olmadığı için evde tedavi istediler. Şikayetler azalmayınca da 8 gün kadar hastanede geçti.
"ÇEMBER DARALIYOR"
Çok daha ağır geçiren hastaları izleme imkanı buldum. Hem de çevremizde epey yaygınlaşmaya başladı. Gittikçe çember daralıyor. Daha ağır geçirenler var. Hepsine acil şifalar diliyorum. Sağlık çalışanlarımızın ne kadar büyük fedakarlıklarla çalıştığını gördüm. Kendi hayatlarını riske atarak büyük çaba gösteriyorlar. Hepsine minnettar olmamız lazım. Çok sayıda sağlık çalışanımız hayatını kaybetti. Yoğun bakımda tedavi gören doktorlarımız var. Zor bir süreç geçiriyorlar.
Genel merkezimize çok yoğun bir ziyaretçi trafiği var. Dikkat ediyor olsak da yüzde 100 koruma zor. Siyaset insan insana temasla yürüyen bir iş. Teşkilatlanma sürecinde genel merkezimizin yoğun bir trafiği var. Çok şükür benden başka parti yönetiminde testi pozitif çıkan olmadı. Son zamanlarda toplantıları dijital olarak yapıyorduk. Tek bir çalışanımızda pozitif çıktı onun da tedavisi evde devam ediyor.
"BABAM VE KAYINPEDERİM HASTALIĞA YAKALANDI"
Eşim ve çocuğum da hastalandılar ama ilk bir haftada atlattılar. Kızımızı biraz daha izole bir yerde tuttuk. Diğer Oğlum da Boston'daydı bu süreçte. Kayınpederim tedavi görüyor. Babam hastanede yoğun bakımda. O da nereden nasıl kaptı bilemiyorum. Bizim ailede biraz var. Ankara zaten zor bir tablo gösteriyor. Yoğun bakımların çoğu dolu. Ankara'da vaka sayısı çok yüksek. Babamın durumunun kontrol altında olduğunu söylüyor doktorlar. Değişik bir hastalık, herkesi farklı farklı etkiliyor.
"TESTLER YAYGIN VE ÜCRETSİZ OLMALI"
Giresun'daki görüntüler hepimizin gözü önünde. Öncelikle karar alanların kendi kararlarına uymaları lazım. Veriler konusunda da şeffaf olmayan durum, bu salgının yönetimiyle ilgili çok önemli problem. İlk başlangıçta bu fena değildi. Fakat son aylarda gittikçe artan oranda verilere güven kalmadı. Testler yaygın ve ücretsiz olmalı.