Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun TBMM Genel Kurulu'nda açıkladığı 64. Hükümet programına ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "Programda birçok özgürlüklerden bahsedilirken, Alevilerin sorunları sadece birkaç cümle ile geçiştirilmiş ve Alevilerin yaşamış olduğu sorunlar görmezden gelinmiştir." denildi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı 64. Hükümet programında Alevilerin sorunlarının yeterince dile getirilmediğini öne sürdü. Vakıftan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "64. Hükümet Programı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, tarafından TBMM'de açıklandı. Açıklanan programda birçok özgürlüklerden bahsedilirken Alevilerin sorunları sadece birkaç cümle ile geçiştirilmiş ve Alevilerin yaşamış olduğu sorunlar görmezden gelinmiştir. Görünen o ki 2009 yılından beri Alevi Çalıştayları yapan hükümet, Alevi Örgütlerinin kendilerine sunmuş olduğu değerlendirme, istem ve önerilerini dikkate almadığını bir kez daha beyan etmiştir.Başbakan, "herkesin temel hak ve özgürlüklerini en iyi derecede yararlanacağı bir Türkiye hedefliyoruz, bu hedefimiz doğrultusunda toplumdaki her bireyin yaşam tarzını güvence altına alan bir yaklaşımı benimsiyoruz" derken Alevilerin yaşam hakları ilgili olarak Sünniliğin ve Diyanetin içinde yaşayabilecekleri ve salt kendilerinin gösterdiği ve tarif edeceği şekilde bir Alevilik ifade etmiştir."
Alevi sorununun salt inanç siyasetiyle ilgili bir sorun olmadığı vurgulanan açıklamada, "Bu sorun aynı zamanda bütün yurttaşların eşitliği ve özgürlük hallerinin denkliği ile karşıtlığı çerçevesinde düşünülmek zorundadır. Bu çerçevede bütün farklılıkları ile birlikte, eşit yurttaşlık temelinde, birlikte yaşamanın anahtar terimlerinden biri laikliktir ve bizler, temel hukuksal metinlerin aksi yönde belirttiği iradeye karşı Türkiye'nin laik bir devlet olmadığını, ancak laik olmasını gerektiğini, bir yaşam açısından hava kadar, su kadar önemli olduğunu kabul ediyoruz. Oysa hükümetin yaklaşımının bu olmadığı, hükümet programında beyan edilmiştir." ifadeleri kullanıldı.
CEMEVLERİ İBADETHANEDİR
Açıklamanın devamı şöyle: "Başbakanın açıklamasında Cemevlerini, İrfan evi ve benzeri şeylerle karşılaştırmasından anlaşılıyor ki 14 yıldır çözemedikleri sorunu çözmek istemiyorlar. Bize göre eşitlikçi bir yurttaşlık anlayışı için, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda ifadesi bulunan entegre yahut kolonize din düzeni karşısında içerilmek değil, dışta kalabilmek hayatidir. Cemevlerinin Alevilerin ibadet merkezi olmasının yanı sıra sivil bir dinselliği, mekânsal imkânı ve ifadesi olmasındandır. Alevilik, müstakil bir inanç ve ibadet düzeni olarak tanınmalı ve bu doğrultuda cemevleri ibadethane statüsüne kavuşturulmalıdır. Burada, eşit haklar perspektifinden sorun, ibadet yerleri genel hukuki statüsünün eşitlik ilkesini her zaman ve tam gözetir nitelikte olmayan bir pozitif düzenlemeler bütünün varlığından kaynaklanan tanıma ve eşit muamele görme sorunudur. Bu çerçeveden bizlerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından içerilmek ya da Diyanet İşleri Başkanlığı benzeri yeni bir yapılanma isteğimiz kesinlikle bulunmamaktadır. Alevilik sorunu olarak tarif edilen sorun, Aleviliğin kendisinde değil bir bütün olarak siyasal toplumun yapılanmasından ve onun örgütsel ifadesi olarak devlet ile devleti cisimleştiren siyasal aygıtlardan, araçlardan, kurum ve kuruluşlar ile ilgili siyasal aktörlerden kaynaklanan sorunlar yumağını ifade etmektedir. Bu nedenle her zeminde demokratik düzen çerçevesinde ve buna uygun araçlarla mücadele edeceğimizi, mücadele süreçlerinin sorunun doğrudan tarafı olan devlet ve hükümet ile çeşitli siyasal aktörlerle diyaloğu kesinlikle dışlanmayacağımızı beyan ederiz."
CİHAN