Aktif Eğitimciler Sendikası Erzincan Şubesi, Ankara'da meydana gelen bombalı terör saldırısını kınadı.
Aktif Eğitimciler Sendikası Şube Başkanı Recep Bali yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "10 Ekim Cumartesi günü Ankara'da yakın tarihimizin en kanlı terör saldırısını yaşadık. Sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde yurdun dört bir yanından farklı siyasi-sendikal-ideolojik tercihlere sahip, farklı etnik kimliklere mensup, ama hepsi 'kardeş kavgaları yerine barışın gelmesini', anlamsız kavgalarda akan kanın durmasını isteyen kadın-erkek, yaşlı-genç on binlerce vatandaşımızın demokratik haklarını kullanarak katıldığı Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi kirli ellerin hain planlarına hizmet etmek üzere patlatılan bombalarla kana bulandı. Onlarca vatandaşımız hayatını kaybederken, 80 milyonun yüreğine ateş düştü. Kandan ve kinden beslenen canavarların, kişisel hırs ve çıkarları uğruna tüm memleketi ve kendi değerlileri dışındaki herkesi fedaya hazır açgözlülerin ve kaostan beslenen iç ve dış mihrakların 7 Haziran seçimlerini takip eden günlerde hortlattığı terörün bu hain ve kalleş saldırısında, hedef sadece Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi'ne katılanlar değildi.
Aslında bu saldırı; birlik ve beraberlik içinde huzurlu bir hayat sürmek isteyen milyonlara, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkmak isteyenlere, 'Bu ülke hepimizin ve hepimizi ilgilendiren kararlar alınırken ben de varım' diyenlere, birbirimiz gibi olmak, düşünmek ve inanmak zorunda olmadığımızı bilip tüm farklılıklarımızın zenginlik olduğuna inanlara, hep birlikte yolculuk yaptığımız bu gemi batarsa hep birlikte batacağımıza inanarak, bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz diyenlere, ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım diyen ve bu hürriyeti 'yaşamak' olarak benimseyen aziz milletimizin her bir ferdine karşı yapılmıştır. Benzer acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve hükümet yetkilileri ile etkin siyasi aktörleri; yaşanan karanlık saldırıları bir an önce aydınlatmak üzere gerekli çalışmaları samimi ve şeffaf bir biçimde yapmaya, birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek, insanımızı birbirine düşürecek kin ve nefret söylemlerini terk ederek sorumlu davranmaya, bazı kişi, kurum ve kesimleri hedef gösteren eylem ve söylemlerden uzak durmaya, devletimizin bekasına, milletimizin huzur ve saadetine karşı düzenlenmiş hain saldırılarda ihmali olan siyasi ve bürokratik yetkililerden hesap sormaya, her bir vatandaşımızın hayatının siyasi yetkililer kadar kıymetli olduğunu bilerek bazı siyasileri korumadaki hassas güvenlik tedbirlerini, yurt çapında tüm vatandaşlarımız için uygulamaya, istihbarat ve güvenlik birimlerini okul ve kreş baskınları, gazeteci takip ve tutuklamaları gibi sübjektif amaçlar için kullanmak yerine onları gerçek görevlerinde, devlet ve millet için gerçek tehdit olan kanlı terör saldırılarının önlenmesinde istihdam etmeye davet ediyoruz. Devletimiz, Anayasa ile güvence altına alınan, her vatandaşımızın can ve mal güvenliği öncelikli olmak üzere eğitim ortamları, öğretmen ve öğrencilerimizin güvenliğinden de sorumludur.
Yürütmenin bu görevini ihmal etmesine hiçbir gerekçe mazeret olamaz ve bu konuda yetkili siyasi-idari hiçbir kişi ve kurumun zafiyet lüksü yoktur. Cennet vatanın dört bir yanında asker, polis ve sair vatandaşlarımızın şahsında barış ve kardeşliğimizi hedef alan kanlı terör saldırılarını, faillerini, gizli-açık, doğrudan-dolaylı destekçilerini kınıyor, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Aziz milletimiz yüksek ferasetiyle, birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek söylem ve eylemlere fırsat vermeyeceği gibi kin ve nefret strateji ve söylemleriyle halkımızı kutuplaştırmaya çalışanlara gerekli cevapları demokratik ortamlarda verecektir. Allah milletimize ve insanlığa benzer acıları bir daha yaşatmasın." CİHAN