Aktif Eğitimciler Sendikası, 'Milli Güvenliği Tehdit Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları' konulu Başbakanlık Genelgesi'nin hukuka aykırı olduğunu açıkladı.
Aktif Eğitimciler Sendikası, "Milli Güvenliği Tehdit Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları" konulu genelge hakkında yazılı açıklama yaptı. Sendika, genelgenin içeriği ve önerdiği çalışma yöntemleri itibariyle darbe dönemlerini, 28 Şubatları hatırlattığını ifade etti. Milli güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla, bu yapılara yardım ve yataklık eden, kamu imkânlarını söz konusu örgüt ve yapılarla mücadele yerine onları destek için kullanan kamu çalışanları ile mücadele etmenin devlet/hükümet yetkilileri ve kamu görevlilerinin yanında her bir vatandaş için milli ve insani bir görev olduğu belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Söz konusu genelge, büyük oranda cari mevzuatın tekrarından ibaret olmakla birlikte hukukun üstünlüğü, masumiyet karinesi, temel hak ve özgürlükler ile düşünce ve kanaat hürriyeti gibi evrensel hukuki prensiplere aykırı yönleri itibariyle pek çok soru işaretini beraberinde getirmektedir. Genelgede yer alan sübjektif ifadeler ülkemizin zor bir süreçten geçtiği, millet olarak birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, bazı kamu çalışanlarının legal faaliyetlerini hukuku devre dışı bırakarak illegal ilan etmeye, onları açık olmayan suçlamalara maruz bırakmaya yönelik, eşitsiz ve ayrımcı bir amaçla hareket edilmesi istendiği şüphesini uyandırmaktadır. Özellikle idari amirlere yönelik, kanunlarca suç niteliği taşımayan fiiller hakkında kamu çalışanları için ivedilikle idari işlem yapılması talimatları da hukuka uygun bir durum değildir. Bilindiği üzere hukuka aykırı emir, ancak ve ancak yazılı halde verilirse yerine getirilebilir. Konusu suç olabilecek emir ise yazılı emir olsa dahi yerine getirilemez. Bu bağlamda; yetkili amirlerin, hukuka aykırı emirleri yerine getirmemeleri, kendilerini hukuki olarak zor durumda bırakacak adımları atmamaları ve basiretli bir yönetici tavrı sergilemeleri gerekmektedir. Dolayısıyla; bu elim genelgenin hukuka aykırı yönleri, tüm kamu çalışanlarını rahatsız etmeli ve tüm vatandaşların olduğu gibi, idari amirlerin de hukuka uymak zorunda olduğu unutulmamalıdır. Ülkemiz için kara bir gün olarak nitelendirilen ve özgürlüklere kelepçe vuran 28 Şubat'ın yıl dönümüne günler kala, darbe dönemlerini ve 28 Şubat kararlarını hatırlatan bir genelgenin yayımlanmış olması, daha fazla demokrasi isteyen bir toplum için üzüntü vericidir. Böyle bir genelgenin '657'nin zırhını deleceğiz' açıklamasının hemen ardından yayımlanması, kanunların izin vermediği hukuksuz uygulamalara bir yenisinin daha ekleneceğinin itirafı olarak görülmelidir."
CİHAN