Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Adayı Meral Akşener, çeşitli üniversitelerden 150 akademisyenle bir araya geldi.

Yeniçağ'ın haberine göre, MHP’de hedeflenen değişimin sadece genel başkanlık makamıyla kısıtlı olmayacağının altını çizen Meral Akşener göreve geldiklerinde partiyi iktidara taşıyacak yapıyı en kısa sürede inşa edeceklerini söyledi. Akşener bu yapının, parti içi demokrasi hakimiyeti ve güçlü teşkilat prensibi temelinde oluşturulacağını vurguladı.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan problemlerin bölge halkını incitmeden nasıl çözülmesi gerektiğini de anlatan Akşener, “Teröre boyun eğmek zorunda bırakılan halkın çaresiz olmadığını ve Türk milliyetçilerinin arkalarında olduğunu gösterdiğimiz anda HDP’ye giden oylar da MHP’ye yönlenecektir” diye konuştu.

Kamuoyunda büyük yankı yaratan, “Başbakan olacağım” iddiasını tekrarlayan MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, “İktidar için değişim şart” dedi.

Türk Milliyetçiliğine gönül vermiş akademisyenlerle buluşan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan adayı Meral Akşener, önemli açıklamalarda bulundu. Akşener, konuşmasına MHP’de hedeflenen değişimin genel başkanlık makamıyla kısıtlı olmayacağının altını çizerek başladı. Ülkücülerin kendi adaylarını belirledikleri, parti içi demokrasinin hakim olduğu, il ve ilçe teşkilatlarının önemsendiği ve bu hedeflerin parti tüzüğünde yer aldığı bir değişimi hayata geçireceklerini belirtti. İktidara ulaşmak için bu hedeflerin gerçekleştirilmesinin elzem olduğunu yineleyen Akşener, genel başkan seçildiğinde değişimin sözünü verdi. Güncel bir kamuoyu araştırmasına değinen Akşener, başbakanlık iddiasının toplumun her kesiminde yankı uyandırdığını ve büyük destek gördüğünü açıkladı.

Milletle çatışarak siyaset yapılamayacağını ve milletin cumhurbaşkanını seçme arzusunu referandumla ortaya koyduğunu anlatan Akşener, cumhurbaşkanının da millete karşı sorumlu olması gerektiğini söyledi.

Mevcut yasalara göre cumhurbaşkanının sadece vatana ihanet etmesi halinde yargılanabildiğinin altını çizen Akşener, milletin seçtiği cumhurbaşkanının hırsızlık, yolsuzluk gibi konular başta olmak üzere pek çok konuda millete karşı sorumlu olması ve hesap vermesi gerektiğini belirtti.

Hukuki altyapısı hazırlanmadan, getirisi ve götürüsü bilimsel verilerle sınanmadan, sadece bir kişinin isteği doğrultusunda atılan yanlış adımların Türkiye’nin geleceğine mal olacağını açıklayan Akşener, bu haliyle başkanlık sistemine geçmenin bir rejim değişikliği manasına geldiğini vurguladı. Ekonominin üretmediğini, iktidarın nereden geldiği malum olmasına rağmen örtülen kayıt dışı para ile ayakta durduğunu açıklayan Akşener, bu durumun Türk Devleti’nin varlığı açısından büyük tehdit oluşturduğunu söyledi.

Güneydoğu sorununa da değinen Akşener, daha dün Hakkari’de, Şırnak’ta düğünlerine katıldığı, evlerinde misafir kaldığı, köy köy birlikte gezdiği Kürt kökenli vatandaşların bugün terör örgütünün baskısı sonucu bölücülüğe destek verir hale gelmesinin iktidarın ve kendisi de dahil olmak üzere tüm siyasetçilerin boynunda vebal olduğunu belirtti.

Doğu illerinden milletvekili seçilmemesine rağmen doğuyu en çok ziyaret eden milletvekili olduğunu belirten Akşener, Muş’ta tanıştığı bir esnafı yıllar sonra tekrar ziyaret ettiğinde dükkânında gördüğü terör örgütü renklerine şaşırıp ‘Ne oldu buralarda’ diye sorduğunda ‘Bizi yalnız bıraktınız’ cevabı ile donup kaldığını anlattı. Doğu’da yaşayan vatandaşlarımızın gerek iktidar, gerekse tüm siyasi kadrolar tarafından terör örgütünün zulmüne teslim edildiğini söyledi. İktidarın yanlış politikaları sonucu Muş’ta bir camide, cuma namazında şehitlerimiz için dua isteyen hocaya tepki olarak cemaatin bir kısmının camiyi terk etmesinin bile mevcut iktidarın derhal değişmesine delalet ettiğinin altını çizdi.

MHP’de adım adım ilerleyen olağanüstü kongre süreci, yaklaşık kongre tarihini de netleştirdi. Yasal sürecin olağan işleyişi halinde Mayıs ayı içinde MHP’de olağanüstü kongre kaçınılmaz görülüyor.

Olağanüstü kongre toplanması için verilen 547 delege imzasının gereği yapılmayınca MHP Genel Merkezi’ne açılan dava ile başlatılan yasal süreç doğal akışında ilerliyor. Dava görüldükten sonra mahkemenin, olağanüstü kurultayın toplanabilmesi için Çağrı Heyeti’ne yetki vermesi bekleniyor. Genel Başkan adayları Meral Akşener, Koray Aydın ve Sinan Oğan’ın avukatlarının, “Kurultay Çağrı Heyeti” oluşturularak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi talebiyle Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 5 Şubat 2016’da açtığı davanın dilekçesi ile davanın hazırlık tutanağı, 12 Şubat Cuma günü MHP Genel Merkezi’ne ulaşmıştı.

Mahkeme, söz konusu dilekçenin ardından Çankaya İlçe Seçim Kurulu’ndan son yapılan kongrede oy kullanma hakkı olan üst kurul delegelerinin isimlerini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan güncel delege listesini, noterden de imza veren delegelerin isimlerini istemiş, bu üç bilginin dava dosyasına konulmasının ardından cevap için dosyayı MHP Genel Merkezi’ne göndermiş ve iki hafta süre vermişti. Genel Merkez, 26 Şubat’a kadar vermesi gereken cevap yazısı için bu hafta ek süre talep etmiş, mahkeme de bu talebi karşılamıştı. Genel Merkez, en geç 11 Mart’a kadar mahkemeye cevap yazısı gönderecek. Yasal olarak ikinci bir ek süre talebinde bulunamıyor. Muhaliflere göre mahkeme, söz konusu cevap yazısını aldıktan sonra 10-15 gün içerisinde incelemesini tamamlayıp mart ayı sonunda duruşma için gün verecek.

Duruşmada “Çağrı Heyeti’nin olağanüstü kurultayı toplayabilmesi” yönünde bir karar çıkması halinde, gerekçeli karar beklenecek. Muhalifler gerekçeli kararın 10 gün içinde açıklanacağını öngörüyor. Gerekçeli kararın ardından, muhaliflerin belirlediği ve mahkeme tarafından yetkilendirilen Çağrı Heyeti olağanüstü kurultay kararını ilan edecek ve bu karar, 15 gün askıda kalacak. Çağrı Heyeti bu aşamada kongre tarihinin belirlenmesi, salon kiralanması gibi işlemleri tamamlayacak ve başta Genel Başkan Devlet Bahçeli olmak üzere tüm parti yönetimini olağanüstü kurultaya davet edecek. Genel Merkez yönetiminin katılmaması halinde dahi Çağrı Heyeti yasal olarak olağanüstü kurultayı toplayabilecek. Çağrı Heyeti’nin belirleyeceği kurultay tarihinin Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nca da onaylanması halinde, olağanüstü kurultayın Mayıs ayında toplanabileceği öngörülüyor.

Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan problemlerin bölge halkını incitmeden nasıl çözülmesi gerektiği hakkında bilgi veren Akşener, teröre boyun eğmek zorunda bırakılan halkın çaresiz olmadığını ve Türk milliyetçilerinin arkalarında olduğunu belirtti. HDP’ye giden oyların kendi genel başkanlığında ve başbakanlığında MHP’ye yönleneceğini iddia etti.

Akşener, Milliyetçi Hareket Partisi’nde Genel Başkan seçilmesinden sonra Şırnak’ta, Hakkari’de yine düğünlere katılacağını, ziyaretlerinde bölge insanının evlerinde kalacağını ve Şırnaklılarla, Hakkarililerle yine köy köy, ilçe ilçe bölgeyi gezeceğini, Diyarbakır’da kadın partililerle esnaf ziyaretleri gerçekleştireceğini açıkladı.

Sosyal, siyasal ve ekonomik sorunların çözümü için öğretim üyelerinin çalışmalarını isteyen Akşener, Milliyetçi Hareket’in iktidarında özellikle Güneydoğu meselesi hakkında uygulanacak politikalara katkı sunmalarını da istedi.

Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Aydın ve Haliç Üniversitelerinden 150 öğretim üyesinin katıldığı toplantı Yıldız Teknik Üniversitesi Tekno Parkta bulunan Anatolia restoranda gerçekleştirildi.

Toplantının ev sahipliğini yapan işadamı Rüstem Fırat’ın “hoş geldiniz” konuşmasının ardından Prof. Hayati Durmaz ve Prof. Sezgin Çelik de davetlilere akademisyenler adına hitap etti. Aynı zamanda Meral Akşener’in hocası da olan Prof. Dr. Abdülkadir Donuk’un milliyetçi akademisyenler adına takdim ettiği plaket ve başarı dilekleri ile gece son buldu.