MHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladıktan sonra partiden ihraç edilen Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında önemli iddialarda bulundu.
Akşener, Cumhuriyet gazetesinden Ayşe Sayın'a verdiği söyleşide, Bahçeli'nin kendisini tutuklatmak için AK Parti'lilerle konuştuğunu ileri sürdü.
"Sizin bu referandum sonrasında özellikle ‘hayır’ çıkarsa, sonrasında parti kurma ya da da yeniden aday olacağınız iddiaları seslendiriliyor…" sorusuna, Akşener şu yanıtı verdi:
'PARTİ KURACAĞIM DESEM, BAHÇELİ TOSUN KESER'
"Ben genel başkanlık iddiamdan vazgeçmiş değilim. MHP’deki iddiadan bir vazgeçiş yok. Referandumda 'evet' de çıksa o talep geri çekilmiş değil. Parti kurma konusuna gelince; 7 Haziran'dan beri sayın Bahçeli bana parti kurduruyor. Henüz kendisinin seçtirdiği bir milletvekili olarak yanındayken, önce Abdullah Gül ile Serpin Manyas tesislerinde görüştüğümü iddia etti. Arkasından Sapanca’da Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’le görüştüğümü iddia etti. İddia ediyorum, ben bir parti kuracağım desem, tosun keser. Bu ayak altından gitsin diye… İki şey yaptı. Bir bana parti kurdurmaya çalıştı çok, bir de beni tutuklatmak istedi. Benim aldığım duyum, AK Parti bünyesinden aldığım duyum hep şöyle: Yani gidilip gidilip, şu kadını hiç değilse 15 gün tutuklayın dendiğine dair pek çok şey söylendi, onların yalancısıyım."
'ACI PATLICANI KIRAĞI ÇALMAZ'
"Tutuklanmaktan endişe ediyor musunuz?" sorusuna, "Hayır. Acı patlıcanım ben, kırağı çalmıyor. Çok iddialı söylüyorum bunu. İsmi bilinen siyasetçilerin içinde FETÖ denen grupla herhalde en minimum düzeyde tırnak içi merhabası olan kişi benim." diyen Akşener, son dönemde ülkücü olduğunu idda eden kişiler tarafından gerçekleştirilen saldırılar için de şunları söyledi:
'ÜLKÜCÜLER İŞİNİ YARIM BIRAKMAZ SÖZÜ ÇOK SORUNLU'
"Benim konuşacağım oteldeki elektrik kesintisiyle Bahçeli’nin ilgisi yok. Otelin sahipleri Ankara’dan gelen baskıyla konuşturmamak için kestirdi. Bahçeli’yle ilgili bir isnat ağzımdan çıkmadı. Fakat esas sorun şu sayın Özdağ ve Halaçoğlu’na yönelik, Sinan Oğan’ın programlarına yapılan saldırıların kimlik olarak bakıldığında, sayın Bahçeli’nin yakınında olan, onu destekleyen 'evet'çi gençlerin olduğu ortaya çıktı. O nedenle o cümle çok sorunlu. Birincisi şiddet içeriyor gibi, diğeri de azmettirilen o çocukların, 'bizden değil' diyerek ortada bıraktırılmış olması."