MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, hükümeti eleştirdiği konuşmasında, "17-25 Aralık işinde gördük ki bu muhteremler bizi baştan aşağı soymuş. Yakalandılar hep beraber cümbür cemaat ağlaşmaya başladılar. Küçük Emrah büyüdü, bunlar büyümedi" dedi.
Erzincan Ülkü Ocakları İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Bizimle Yürü Erzincan' programında kamuoyuna tanıtılan MHP adaylarının tanıtım toplantısı 13 Şubat Kapalı Spor Salonu'nda yapıldı. Düzenlenen tanıtım toplantısına MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, MHP Erzincan İl Başkanı Bekir Aksun, MHP Merkez İlçe Başkanı Salih Aksu, Ülkü Ocakları İl Başkanı Çağatay Mutlu, MHP Milletvekili Adayları Ümit Özker ve Mutlu Özdemir ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı.
Programda konuşan Akşener, "7 Haziran saat 5'te sandıkları koruyacağınıza söz verin. 7 Haziran saat 5'te sandıktan çıkan oyları namusuz bilip o ekranlara geçirilinceye kadar o torbalara sahip çıkmaya söz veriyor musunuz. Gazamız mübarek olsun. Biliyor musunuz değerli gençler 763 bin üniversite mezunu Türkiye'de işsiz. 10 yıldır iş arayıp bulamayan üniversite mezunu gençlerimiz var. Hani yoksulluğu ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak için gelenler var ya bakan çocukları var ya o bakan çocuklarıysa o kadar büyük paraların sahibi ki parmakları acımasın diye para sayarken para makineleri evlerinden çıktı. Şimdi vatan çocukları işsiz bakan çocukları para sayıyor. Haram olsun, haram olsun, haram olsun" dedi.
Akşener, şunları söyledi: "Ben anayım annelerin çocuklarını okutabilmeleri için nelere katlandıklarını biliyorum. Üniversite kazanabilmek için kızıyla, erkeğiyle bu çocukların nelere katlandığını biliyorum. Mezun oluyorsunuz KPSS'ye giriyorsunuz. Onunla ilgili kurslara gidiyorsunuz. Aileleriniz dişinden, tırnağından, giyiminden kesiyor birde üniversite mezunu çocuklarına kızına oğluna kurs aldırttırıyor. Sonra giriyorsunuz KPSS'ye ve puan alıyorsunuz tercih yapıyorsunuz 85 puanla açıkta kalıyorsunuz. Ama AK torpilliler Valiler eliyle, belediyeler eliyle, rektörler eliyle, sınava girmeden 5 kuruş harcamadan sınava girmeden sizin hakkınızı alıyorlar. Hani bunlar Müslüman'dı, hani bunlar alnı secdeye değen insanlardı. Nereye gitti kul hakkı haram olsun, zıkkım olsun."
"CİDDİYETSİZLİKLERİ YÜZÜNDEN AVRUPA'NIN BİRÇOK DEVLETİ SOYKIRIMI TANIDI"
Başbakan Davutoğlu'na seslenen Akşener, "Erzincan'a geliyormuş. Keşke bir imkanı olsa da kendisine sorsam. Dün meşhur sözde Ermeni soykırımı var ya onun 100 yıl dönümüydü. 24 nisan. Çeşitli ülkeler açıklamalar yaptılar. Bizim Başbakanımız da bir açıklama yaptı. Dikkat edeniniz oldu mu. Bu suç dedi. Sonra dedi ki ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım düzeltti ve konuşmasına devam etti. Konya'daki konuşmayı izlemenizi öneririm. Bu bir suç ilk söylediği o. Hani dervişin fikri neyse zikri oymuş ya, bu arkadaşlar sizden çekinmese, inanın bu soykırım yalanını kabul eder ve en şeddeli biçimde özür diler. Oraya doğru da bir gidiş var. başbakan bu işe suç diyor, tehcir denilen bir yerden bir yere götürme işlemine insanlık suçu diyor. Ama buna karşılık İçişleri Bakanı biz ne yaptık tehcir yaptık yani göç yaptık diyor. Birşey yok o işte. Bakanla, Başbakan arasında müthiş bir fark var. Cumhurbaşkanı ile tamamı arasında bir fark var. sayın Bülent Arınç bir konuşma yaptı mealen söylüyorum dedi ki biz bu işleri bilmeden yaptık. Yani soykırım olmuş ama biz anlamadık. Bilmiyoruz, biz masumuz. Şimdi Türkiye'de bu iktidar ile iki şey gelişti. Birincisi adaletsizlik, diğeri ciddiyetsizlik. Bu arkadaşların bu ciddiyetsizliği sebebi ile şuanda Avrupa'nın pek çok devleti bu soykırım meselesini tanıdılar. Hani var ya bu iktidar şöyle karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar. Diyarbakır'da başka konuş, Erzincan'da başka konuş, bu arada bunların Cumhuriyet'e karşı bir itirazı var biliyorsunuz. Cumhuriyetle bir problemleri var. Rahmetli Atatürk ile daha büyük bir problemleri var biliyorsunuz. Oradan yola çıkarak bir taraftan Osmanlıcı bu arkadaşlar. Ecdat suçlanıyor ecdat. Osmanlı padişahları döndürüp de kimseye o devleti yönetirken ben aldatıldım dememiştir. Ne kadar saf bir hükümetimiz var değil mi?" diye sordu.
"17-25 ARALIK İŞİNDE GÖRDÜK Kİ BU MUHTEREMLER BİZİ BAŞTAN AŞAĞI SOYMUŞ"
Yaşanan süreci Türk filmlerine benzeten Akşener, "Önüne gelen aldatıyor. Önce bir sabah uyandılar Allah Allah meğer devletin içinde paralel bir yapı varmış. Bu arkadaşlara kumpas kurmuş. Ne zaman 12 sene sonra. Vah vah vah. Peki Genelkurmay Başkanı hapisteyken böyle şeyler olmuş. Sonra bugünün Cumhurbaşkanı, o zamanın Başbakanı gözlerini yaşarta yaşarta bizi aldattılar, beni aldattılar, ben aldandım dedi. Şimdi buna nereden baksak biz. Durum vahim. Gerçekten durum vahim. 12 yıl sonra aldatıldığını keşfeden bir yönetici, bir Başbakan, bir Cumhurbaşkanı, 15 yıl sonra kimler tarafından aldatıldığını keşfedecek burası koca bir soru işareti. Yarın bu arkadaşları Apo da aldatmış olacak, Ermeni diasporası da aldatmış olacak. Ama her aldanmanın sonunda Türkiye bir şeyler kaybediyor. Her aldatılmanın sonunda Türkiye'de bir kurum yerle bir oluyor. Şu soruyu sormak isterim 17-25 Aralık'ta bu muhterem, muhteremler şayet enselerinden, yakalarından yakalanmasalardı şu meşhur paraleli, ilan ettikleri paralel yapıyı keşfetmiş olacaklar mıydı. Hayretler içinde kaldım. Biz bunları kul hakkına riayet eden, alınları secdeye değen, devlet malını millet malını beytül mal bilen insanlar biliyorduk. 17-25 Aralık işinde gördük ki bu muhteremler bizi baştan aşağı soymuş. İslam diye diye soymuşlar, İslamiyet diye diye soymuşlar, din iman diye diye soymuşlar. Yakalandılar hep beraber cümbür cemaat ağlaşmaya başladılar. Her biri ayrı bir küçük Emrah. Ben böyle bir şey görmedim. Bütün hayatları ağlamakla geçiyor. Her biri birer küçük Emrah. Küçük Emrah büyüdü bunlar büyümedi" dedi. CİHAN