"DSP Genel Başkan Yardımcısı Erdinç Özdil, AKP listelerinden aday gösterilen üç ismin aday olamayacağını söyleyerek Yüksek Seçim Kurulu'na başvurmuştu. Zira Özdil, Önder Aksakal’ın PM’den sadece ittifaklar konusunda yetki aldığını söylemişti. Oysa Aksakal başka bir partiden, AKP'den aday olmayı tercih etti." hatırlatmasını yapan Candan Yıldız, Aksakal'ın başka bir partiden milletvekili adayı olması için gereken muvafakat belgesini alamadığını ve adaylığının hukuka aykırı olduğunu yazdı.
Yıldız, "2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu, 2018'de yapılan değişiklikte diyor ki, eğer bir parti seçime katılmazsa, o partinin üyesi partisinden yazılı muvafakat almalı ki başka bir partiden aday gösterilebilsin." bilgilendirmesini yaptıktan sonra şunları kaydetti:
"Erdinç Özdil işte Önder Aksakal ve diğer iki ismin aday olamayacağını belirterek Yüksek Seçim Kurulu'na başvurmuştu. Adaylıklarına itiraz etmişti. YSK, bu itirazı karara bağladı ve itirazları reddetti. Aksakal ve diğer iki ismin aday olabileceğine hükmetti."
"YSK kararları kesin, itiraz edilemiyor." notunu düşen Yıldız, yazısını şöyle sürdürdü:
Asıl skandal YSK'nın kararıyla ortaya çıkıyor. Çünkü YSK, Önder Aksakal 2023/200 sayılı “muvafakat” belgesini 6 Nisan’da verdiğini belirtiyor. Ama itirazı yapan DSP'li yöneticiler Aksakal’ın “muvafakat” belgesi almasının imkansız olduğunu söylüyor. Çünkü; Aksakal, 6 Nisan'da CHP Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüştü. 7 Nisan’da da AKP heyeti ile...Görüşme saat 11'de... Önder Aksakal, AKP ile görüşmesinin bilgilerini partisinin Başkanlar Kurulu'na yine 7 Nisan'da veriyor. Verilen bilgi şu: Aksakal'ın AKP listelerinden aday olması ve DSP'nin seçime sokulmaması. Ama bir karar olmadığını öğreniyorum."
PM'nin de olağanüstü toplanmadığını kaydeden Yıldız, "Öğrendiğim kadarıyla "muvafakat belgesi gereklidir" kanununu es geçiyor Aksakal ekibi. Farkına varınca da emekli hakime olan eşi İstanbul'dan apar topar Ankara'ya geliyor. YSK'ya Aksakal'ın imzasını taşıyan muvafakat belgesi veriliyor. Ama tarih 7 Nisan değil 6 Nisan olarak yazılıyor. Orada da bir acemilik yaşanıyor tahminen. Önder'in hukukun arkasından dolandığı anlaşılıyor. Peki ya YSK?" diye yazdı.