AKP'nin sınavsız üniversite torpiline tepkiler çığ gibi

AKP’nin, 4 yıllık lisans eğitimi gören ya da mezun olanların alındığı, İstanbul Üniversitesi’nin Açık ve Uzak Eğitim Fakültesi’ne kendi yakınları olan 2 yıllık mezun öğrencileri aldırdığı haberi, başta binlerce öğrenci ve velileri olmak üzere herkesi bir kez daha sarstı.

AKP'nin sınavsız üniversite torpiline tepkiler çığ gibi

Konuya ilişkin konuşan CHP Milletvekili Mahmut Tanal ve MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, yaşanan adaletsizliği eleştirerek, halkın 7 Haziran’da gereken cezayı vermeleri gerektiğini söyledi.

Pazartesi günü konuyla ilgili AKP hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklayan Mahmut Tanal, ‘Nasıl ki Suriye’de Esed’in, Irak’ta Saddam’ın akrabası olmayan bir yere gelemiyorsa, Türkiye’de de Tayyip’in akrabası olmayan bir yere gelemiyor’ diye konuştu.

AKP’nin yaptığının örgütlü bir suç olduğunu vurgulayan Tanal, 7 Haziran’da AKP’nin yeniden iktidara geldiği taktirde ‘Biz torpil de yapsak, rüşvet de yesek halk bize oy veriyor’ şeklinde düşüneceklerinin altını çizdi.

AKP’ye yönelik sert eleştirilerde bulunan Yusuf Halaçoğlu da, hakkı ve hukuku yenilenlerin 7 Haziran’da gereken cevabı vermeleri gerektiğini belirtti ve seçimde gereken ceza verildiği taktirde, AKP’den sonra iktidara gelecek olan partinin aynı hataya cesaret edemeyeceğini söyledi.

"PAZARTESİ GÜNÜ AKP HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM"

Anayasamızın 70 Maddesi’nde ‘Her Türk vatandaşı kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmette bu önemli. Hizmete alınmada görevin gerektirdiği nitelikten başka hiçbir ayrım gözetilemez.’ Yazıyor. Nedir yani; bu alınan 450 kişinin o işin nitelik ve vasıflarının gerektirdiği işin dışında bir siyasi partiye kaydın, akrabalığın v.s. aranmaması lazım. Bu habere göre, bu bir kayırmacılıktır. Kayırmacılık Anayasamızın 10. Maddesindeki eşitlik ilkesini ihlal eder. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. Maddesini ihlal eder. Ceza Kanunu 122. Maddesi uyarınca bu bir ayrımcılık suçudur. Bununla ilgili bir hazırlık yapıyorum. Pazartesi günü bu konuyla ilgili bir suç duyurusunda bulunacağım ben.

Bu netice itibariyle bir parti devletidir. Nasıl Suriye’de Esed’in akrabası olmayan bir yere giremiyordu, Irak’ta Saddam’ın akrabası olmayan bir yere giremiyorsa, Türkiye’de de AKP’li veya Tayyip’in akrabası olmayan bir yere gelemiyor. Bir insan partiye üye olmak zorunda mı? Partiye üye olmuyor, olmuyorsa bir yere giremiyor. Böyle bir rezillik olabilir mi? Bu netice itibariyle toplumun devlete olan güven ve itimadını sarsar. Adaletsizliği ön plana çıkarır. Adaletsizliğin olduğu yerde düzen kalmaz, hukuk kalmaz ve toplumda kaos olur. Maalesef bunlar birer kaosun işaretidir.

GÜRSEL TEKİN: ANNE-BABANIN AKLINA ÇOCUĞUNUN HAKKININ YENİLDİĞİ GELMEZDİ

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, daha önce sınava giren hiçbir çocuğun anne ve babasının aklına çocuğunun hakkının yenildiğinin gelmediğini, ancak bundan sonra bu konunun kafalarda hep soru işareti olarak kalacağını belirtti.
 
Söz konusu torpil haberiyle ilgili AKP’yi çok sert bir dille eleştiren Tekin, "Adaletin batsın, adaleti ortadan kaldırdılar. AKP adını bundan sonra Yalan ve Talan Partisi olarak değiştirsin. Hak yiyen AKP’nin muhafazakarlıkla yakından uzaktan ilgisi kalmamıştır" dedi.

İşte Gürsel Tekin'in o açıklamaları
 
"AKP’nin çok güzel bir sloganı vardı belki hatırlarsınız; ‘Hayaldi gerçek oldu.’ Türkiye’de hayal olan her şey gerçek oldu. Bakın 2 şey çok önemliydi Türkiye’de; Osmanlı tapusunun bile geçerliliği vardı Türkiye’de, bırakın Türk tapularını. Ve dünya ölçeğine baktığınızda dünyada en çok mülkiyet sahibi Türklerdir. Gerekçe olarak da tapuyu en sağlam güvence gördükleri içindir. Maalesef onu ortadan kaldırdılar ve o gerçek olan neredeyse bin yıllık tapu hayali suya düştü. Önümüzdeki günlerde, çocuklarımız bu pazar günü sınava girecekler. Geçmiş dönemlerde hepimiz üniversite sınavlarına girdik. Hiçbirimizin annesinin, babasının aklına, sorularınız çalındı, hakkınız yenildi gelmezdi. ‘Oğlum çalışmadın, bir daha çalışacaksın’ denilirdi. Şimdi bundan sonra çocukların, annelerin, babaların kafalarında hep bu kaygı olacak; ‘Çocuğumun hakkı çalındı, çocuğumun soruları çalındı algısı olacak.’

"NE DİNEN NE HUKUKEN AFFEDİLİR"
 
Hani deveye demişler ya; boynun neden eğri, demiş ki, nerem düzgün. Nereden başlayalım ki.. İnanılır gibi değil. Hani hukuku yok sayabilirsiniz, kurallara uymayabilirsiniz, ama bugün mübarek Cuma günü yahu. Dinimizin en kutsal değerlerinden birisi hak yemeyeceksin. Binlerce gencecik çocuk şu anda anneleri, babaları imkansızlıklar içerisinde çocuklarını okuturken, onları dışarıdan tutup kendi çocuklarına, kendi yandaşlarına bu hakları vermek haksızlığın en büyüğüdür. Bu ne dinen affedilir, ne hukuken affedilir. Maalesef AKP dönemi böyle bir dönem. Her alanda olduğu gibi bu rezillik, bu alanda da devam ediyor. Hiç kimse merak etmesin, 7 Haziran’da bunların hepsinin hesabı sorulacaktır. 7 Haziran’dan sonra Türkiye, başka bir Türkiye’yle uyanacak. Buna Türkiye’nin inanmasını istiyorum. Bu telaştan dolayı baskı yapıyorlar, bu telaştan dolayı insanları tehdit ediyorlar. Ama bunların hiçbirinin bir geçerliliği olmayacaktır. 7 Haziran’dan sonra yeni bir Türkiye’yle hep birlikte uyanacağız.
 
"ADALETİ ORTADAN KALDIRDILAR"
 
Muhafazakarlık ne demektir, hakları muhafaza edeceksiniz demektir. Muhafazakarlık budur. AKP’nin adının başında ne var, Adalet. Adaletin batsın! Adaleti ortadan kaldırdılar. Muhafazarlığı da ortadan kaldırdılar. AKP sakın ha sakın, ismini değiştirsin derhal. AKP’nin yeni ismini söyleyeyim ben; Yalan ve Talan Partisi.. Muhafazarlıkla asla yakından uzaktan ilgisi kalmamıştır.

Bu saatten sonra çok adaletli bir iş de yapsa, bundan sonra kimsenin AKP iktidarına inanması mümkün değil. Bu kadar sorun haline gelmiş bir iktidarın bu sorunları çözmesi mümkün değil.
<< Önceki Haber AKP'nin sınavsız üniversite torpiline tepkiler çığ gibi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER