"AK Parti umudunu 'paket'lere bağlamış durumda." diyen Şahin, "Gönderen ‘U.S.A’ ve adresin ‘Kandil’ olduğu bir paket. Yanlış duymadınız, Kandil'den bir paket bekleniyor. Artık
Murat Karayılan mı olur yoksa Cemil Bayık ya da Fehman Hüseyin mi… PKK
terör örgütü liderlerinden en azından birisinin Türkiye'ye teslim
edileceği beklentisi var."diye yazdı.
İşte Ömer Şahin'in bugünkü yazısı...
Tek başına iktidar umudu: Kandil’den paket
Kamuoyu araştırma şirketleri 1 Kasım seçimlerinde üç aşağı beş yukarı 7 Haziran'a benzer sonuçlar çıkacacağını söylüyor.
Parlamentoya yine 4 parti gireceği için tek başına iktidar pek mümkün görülmüyor.
Buna rağmen…
AK Parti umudunu 'paket'lere bağlamış durumda.
Aklınıza başta ‘emekli'ler olmak üzere toplum kesimlerine verilecek vaatler geliyordur. İşçi, memur, esnaf, köylü, gençlik…
Tabii ki onlara dönük seçim vaatleri olacak.
CHP ve MHP'ye “Hani kaynak nerde” diye soran AK Parti kurmayları anlaşılan kendi vaatleri için kaynağı bulmuş.
Fakat partililerin aklında belki de tek başına iktidarı garanti edecek başka bir ‘paket' var.
Gönderen ‘U.S.A’ ve adresin ‘Kandil’ olduğu bir paket. Yanlış duymadınız, Kandil'den bir paket bekleniyor.
Artık Murat Karayılan mı olur yoksa Cemil Bayık ya da Fehman Hüseyin mi… PKK terör örgütü liderlerinden en azından birisinin Türkiye'ye teslim edileceği beklentisi var.
Apo, ABD tarafından Türkiye'ye paketlendiğinde DSP azınlık hükümeti işbaşındaydı. Apo'nun getirilişi DSP'yi seçimde birinci parti yaptı ve büyük ortak olarak iktidarın yolunu açtı.
AK Parti cenahında benzer bir beklentinin umudu yaşanıyor.
İncirlik Üssü'nün açılışı, IŞİD'le mücadelenin ‘ödül' olarak geri döneceğine inananlar, Kandil'den gelecek ‘paketi' bekliyor dört gözle.
‘4 Yüz’ ne olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayali 400 milletvekiliydi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve partililerinin kâbusu ise '4 yüz' olmuştu.
17/25 Aralık operasyonlarında adı geçen 4 isim Muammer Güler, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar ve Zafer Çağlayan'ın durumu 7 Haziran öncesi muhalefete malzeme olmuştu.
Başta Davutoğlu ve AK Parti'nin büyük çoğunluğu siyasi ‘kambur'dan kurtulmak için bu isimlerin yargı önüne çıkarılmasını istedi ama olmadı.
Niye olmadığını biliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17/25 operasyonlarının ‘darbe teşebbüsü' algısını çökerteceği düşüncesiyle 4 ismi korudu.
Güler, Bağış, Bayraktar ve Çağlayan 7 Haziran seçimlerinde aday olmadı.
Egemen Bağış 3 dönem kuralına takıldığı için zaten aday olamayacaktı.
1 Kasım listeleri bu hafta sonu Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunulacak.
AK Parti milletvekili aday listeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kontrolünden geçecek. Daha doğrusu Erdoğan'a rağmen tek bir ismin bile listede olması beklenmiyor. Son hamlesi ile AK Parti'yi yeniden dizayn eden ve listelere de şekil verecek olan Erdoğan acaba bu 4 isme listede yer verir mi?
3 dönem kuralı da kalktı. Bu isimlerin aday olmaları önünde herhangi bir engel de bulunmuyor.
Bu durumda Egemen Bağış'ın aday gösterileceğini söyleyenlere rastlıyorum.
Bağış'ın ismi Saray'ın danışman kadrosunda da geçmişti bir ara. Cumhurbaşkanı'na yakınlığı biliniyor. Yine de Bağış dahil 4 ismin adaylığına ihtimal vermiyorum.
Onlar bir süredir sessizliğe büründüler ve kendilerini unutturmaya çalışıyorlar.
Erdoğan meydanlara Gül TV'ye
Bundan 1 ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakan Davutoğlu'na “meydanlara çıkmayacağım” dediği söyleniyordu.
Erdoğan'ın seçim mitingi yapar gibi meydanlara çıkması partiyi ikiye bölmüştü.
Faturayı Saray'a kesenler Erdoğan'ın meydanlara çıkışını oy kaybının gerekçesi görüyordu.
“Reis olmasa bu oyu da alamazdık” diyenler buna karşı çıkıyordu.
Kongreden sonra ise Erdoğan'ın yeniden seçim meydanlarına göz kırptığı konuşulur oldu.
Sınırlı miting yapacağı, mutlaka Doğu ve Güneydoğu'ya özellikle gideceği söyleniyor.
Abdullah Gül hep suskun mu kalacak diye soruluyor. Gül sessizliğini bir TV kanalına vereceği röportajla bozmaya hazırlanıyor.
Ömer Şahin - Meydan Gazetesi