Durumu değerlendiren akademisyen Kerem Altıparmak, “OHAL KHKlerine göre OHAL kapsamındaki tasarrufları nedeniyle yetkililerin cezai sorumluluğu ileri sürülemiyor. Osmangazide olanlar için herkes bu kılıfın arkasına saklanacak. F…’cü dedi biz de ona göre işlem yaptık deyip herkes sorumluluktan sıyrılabilir. OHAL ne güzel değil mi?” ifadesini kullandı.
AKP ilk olarak 24 Kasım 2016’da çıkardığı 6755 nolu kanunla ‘cezasızlığı’ yasaya dökmüştü. Yasa daha önce çıkarılan KHK’nın düzenlemesiydi. Söz konusu maddede, sadece resmi görevliler için cezasızlık öngörülüyordu. Bu süreçte terör olayları gerekçesiyle yapılan her türlü eylem, karar, önlemlere karşı cezai hükümlülük kaldırılmıştı.
İşte ilk düzenleme;
İlerleyen süreçte AKP düzenlemeyi sivilleri içine alacak şekilde genişletti. 24 Aralık 2017’de çıkan 696 sayılı KHK ile bu geterildi. Artık resmi sıfat sınırlaması ortadan kalktı.
“Hukuk geri geldiğinde kurtulamayacaklar”
Avukat Aziz Kamil Can ise bu durumun bugün böyle olsa bile yarın hukuk geldiğinde değişeceğini söyledi. Can, “OHAL KHK’lerine göre OHAL kapsamındaki tasarrufları nedeniyle yetkililerin cezai sorumluluğunun ileri sürülememesi düzenlemesi TCK, Anayasa ve sözleşmelere aykırıdır. Hukuk geri geldiğinde bu kişiler eylemlerinden dolayı yargılanacak ve bu düzenleme kendilerini kurtarmayacaktır.” ifadesini kullandı.
