15 Temmuz sonrası Milli Eğitim Bakanlığı'nı darmadağın eden, on binlerce öğretmeni ve bakanlık görevlisini meslekten ihraç eden AKP torpille sınav hileleri ile kadrolaşmaya devam ediyor. Sözcü yazarı Saygı Öztürk bakanlık müfettişi alımı ile ilgili skandalı köşesine taşıdı. İşte o yazı:
AKP'LİLER AÇIKTA KALINCA İSYAN ÇIKTI
Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygulamaları için “boz-yap”, “yap-boz” sözcükleri sıkça kullanılır. Üstelik bunları yapan da aynı bürokratlar. Yaparken de “reform”, bozarken de bunları “reform” diye yuttururlar. Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişliği
de bu hükümet döneminde kaldırılmıştı. Bu kez sıra yine yapmaya geldi. Mevcut 2 bin 304 müfettiş arasından 430'unu, bakanlık müfettişi yapmaya karar verdiler. Mülakatın nasıl skandallarla dolu olduğunu geçen çarşamba günü bu köşenin okurlarına duyurmuştuk.
Tam bir ay süren mülakata bin 960 maarif müfettişi katıldı. Alınacak 430 kişi olduğuna göre, mülakatta bin 530'unun elenmesi gerekirdi. Ama hiç öyle olmadı. Tam bin 528 kişi başarılı sayıldı. Yani mülakata katılıp da başarılı olamayan sadece 2 kişi. Merak ediyorsunuz, o kadar kişi sınavı kazanıyor da, o iki kişi niçin başarılı olamadı? Siz merak etmeye devam edin…
BİR DE KILIF BULDULAR
Bakanlık maarif müfettişi olacakların maaşı 7 bin, diğer müfettişlerin ise 3 bin 800 lira. Emeklilik ikramiyeleri arasında da önemli fark oluşuyor. Mülakata alınan herkes başarılı sayılacaksa onca kişiyi bir ay süren mülakata niçin aldınız? Cevabı şöyle, AKP'ye, onunla bağlantılı sendikaya, bazı dini vakıflara yakınlığı ile bilinenlerin yüksek maaş almaları hesaplandı. Bunun için AKP'nin dışında, halk oylamasında “Evet” diyecek siyasi parti için de 24 kişilik bir liste verildiği konuşuluyor.
Herkes mülakatta kazanıyor ama, 430 kişinin dışındakilere “Kontenjan yetersizliği yüzünden atamanız yapılamamıştır” deniliyor. Peki, mülakatta başarılı sayılıp da görev verilecekler kimler? İl adı vermeyeyim ama o il'de halen görevli 9, o ilde çalışıp da başka yere daha önce atanmışlardan 10, o il nüfusuna kayıtlı olup da başka illerde görev yapan 14 olmak üzere toplam 33 müfettiş
mülakatta başarılı olup göreve başlatılacaklar arasında yer aldı. Mülakattan önce bakanlık müfettişliğine geçici olarak alınan 23 kişiden 22'si başarılı sayıldı ve göreve başlatılacaklar arasında yer aldı. Açıkçası gariplikler çok.
O İKİ KİŞİ NİÇİN KAZANAMADI?
Bakanlık maarif müfettişliği mülakatına katılan bin 960 maarif müfettişinden sadece iki kişinin mülakatta başarılı sayılmadığını belirtmiştim. İçinizden, “Yazıklar olsun sizin müfettişliğinize, bu kadar insan başarılı oluyor da sadece ikiniz olamadınız” diye söyleniyorsunuzdur. Ama durum bildiğiniz gibi değil. Mülakata başarılı sayılmayanlardan birisinin Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü
müfettişlerinden Veli Akdal, diğerinin ise Kırşehir Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerinden Tarhan Kozan olduğunu öğrendim.
Neden mi onlar mülakatta kazanamadı? Çünkü, ikisi de mülakatın yapılış şekline itiraz etti ve her ikisi de “Sorulan sorulara cevap vermek istemiyorum” dedi. Veli Akdal, “Siz falanca kanunun numarası yerine Hacı Bektaş-ı Veli'yi Yunus Emre'yi,
Ahmet Yesevi'yi, Nesimi'yi sorun” deyip mülakat yapılan salondan ayrıldı. Bunu, komisyonda görevli bir üyeden dinledim.
İPTALİ İÇİN DAVA AÇILDI
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'e sormak gerekiyor, madem herkes mülakatta başarılı sayılacaktı bir ay boyunca mülakat yapmanıza ne gerek vardı? Yasa ve yönetmeliklerin pek işlemediği bakanlıkta o yüzden yapılan her çalışma sonunda yargıya götürülüyor. Müfettişlik mülakatı ne zaman yargıya götürülecek diye merak ediyordum. Eğitim İş Genel Başkanı Mehmet Balık'ın açıklaması geldi. Şöyle diyor:
“Kariyer mesleği olan müfettişliğin seçiminde yalnızca mülakat yapılması yanlıştır ve hukuka aykırıdır. Açıklanan bu mülakat sonuçlarında da görüldüğü üzere tamamıyla komisyonca soyut değerlendirmeler yapılmış, kariyer ve liyakat kriterleri seçilmede belirleyici olmamıştır. Bu nedenlerle Millî Eğitim Bakanlığı Bakanlık Maarif Müfettişi Mülakatlarının ve buna bağlı yapılacak atamaların tümüyle iptal edilmesi için sendikamızca dava açılmıştır.”
Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolaşmak için almak istediklerini aldı. Diğerlerine de “kadro aldıkça sizi de alacağız” denildi. AKP'ye yakın müfettişlerden “kadro yok” denilip göreve başlatılmayanlar boş durmadı. Onların çabaları sonucu, apar-topar 100 kişilik Bakanlık müfettiş kadrosu daha alındı. Bu durum bile devlet işlerinin torpille yürüdüğünün göstergesidir. Sonuçlara itiraz eden müfettişler de var. “Yapılan mülakatın, yayımlanan kılavuz ile yapılmasının kanuna aykırı olduğu”, “Mülakat komisyonu üyelerinin sürekli değiştirilmesi”, “Puanlamada ölçme ve değerlendirme ilkelerine uyulmadığı” da itiraz gerekçelerinden sadece bir kaçı… İyi de bu rezaletler ne zamana kadar sürecek, buna yol açanlardan hesap sorulmayacak mı?