Ekonomi bir yandan yurtdışında yaşanan global krizin etkisi ile gerilirken, Merkez Bankası’nın faiz indirimi sinyallerine devam etmesi de iç piyasayı istikrarsızlaştırıyor. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun “Kur artışlarının faiz indirimi ile ilgisi yok” sözlerine rağmen dolar dün 9.04’le yeni zirveye tırmandı. Günü ise 9.1 düzeyinde kapattı. Ekonomi çevreleri AKP hükümetinin düşen oylarınının da etkisiyle sahte büyüme tabloları görmek için kredi musluklarını açacağını ve TL’deki değer kaybını görmezden geleceğini söylüyor. Stagflasyon endişesi ise Türkiye için de tartışılmaya başlandı.
Cumhuriyet'ten Ali Can Polat, piyasalarda yaşananları ekonomistlere sordu. Kurda yaşanan hareketlenmeleri ve atılan adımları değerlendiren ekonomist Evren Devrim Zelyut, AKP’nin köşeye sıkıştığını ve faiz indirerek ekonomiyi canlandırmaya çalıştığını söyledi. Zelyut, şu yorumları yaptı:
“Bu taktiği geçmişte denemişlerdi ama o zaman rezervlerde 128 milyar dolar vardı. Şimdi böyle bir hamle yaparsanız döviz artar ve sizin rezervlerinizden para basmanız gerekir, ama o rezervler yok. Ayrıca geçmişte yurtdışında Türkiye’nin iç ve dış politikasına kurum ve kuruluşlarına güven vardı. Şu anda bu da sıfırlandı dolayısıyla faiz indirmek ekonomiyi canlandırmaya yetmeyecek.”
Türkiye’nin çok büyük bir stagflasyon tehdidiyle karşı karşıya olduğunu da söyleyen Zelyut, “Enflasyon zaten yüksek, vatandaşın da cebinde parası kalmadı ve alım gücü bitti. Bu kur oranlarıyla ülke bu şekilde dışarıya bağlıyken artık büyük bir ekonomik durgunluk yaşayacağız” diye konuştu.
STAGFLASYON TEHLİKESİ
“Merkez Bankası Başkanı da bu sineye çekişi kolaylaştırmaya ve bir takım teknik kavramlarla zararı kamufle etmeye çalışıyor. Bunda yandaş basının da rolü büyük. ‘Çekirdek enflasyon’ ve ‘swap’ gibi kimsenin düşünmediği yeni kavramlarla tartışmayı başka bir boyuta çekiyor ve kur artışındaki zararların konuşulmasını engellemeye çalışıyor. TL’deki değer kaybı ekonomi bilimiyle öngörülemeyecek seviyeye geldi. Artık bu iş siyaset ve hukuk bilimine kalmıştır. Kurumlar yıpratılmış, hukukun üstünlüğü tahrip edilmiş bir konjonktürdeyiz. Bu konjonktürün bizi nereye götüreceğini ekonomi bilimine bakarak söyleyemeyiz.”
IMF BÜYÜME TAHMİNLERİNİ REVİZE ETTİ