Avrupa'daki Türk sivil toplum kuruluşları (STK), AKP iktidarının, kendisini eleştiren medyayı yok etmeye dönük görülen Koza-İpek Grubu'na operasyonları sert şekilde eleştirerdi.
Avrupa Türk Birliği (ATB) Başkanı Erol Yazıcıoğlu, Koza-İpek'e kayyum atanmasını "Tamamen siyasi bir karar" diye nitelendirdi. Yazıcıoğlu, "Kayyumluk bir konu olsaydı bile tarafsız, güvenilir birilerinin atanması gerekirdi. Kayyum dedikleri adamlar Havuz Medyası'ndan, kendi adamları. Neresinden bakarsanız bakın adaletsizlik." dedi.
Bunun devamının gelebileceğini ve muhalif görüştekilerin hepsinin üzerine gidilebileceğini ifade eden Yazıcıoğlu, "Benden değilsen, hainsin" gibi bir anlayışın mantığının olamayacağına vurgu yaptı. Cumhurbaşkanının tarafsızlığını yitirmiş biri olduğunu belirten Yazıcıoğlu, "Kaybeden ülke oluyor. Yüzlerce insanımızı katleden terör örgütüne karşı yapılmayan muameleler başka taraflara, muhalif medyaya yapılıyor. İddia edilen kusurlar varsa mahkemeler vardır. Yeni Türkiye bu ise yazık." diye konuştu.
İÇ SAVAŞ TEHLİKESİ YOK DEĞİL, SEÇMEN GİDİŞATA DUR DEMELİ
Avrupa Ehlibeyt Alevi Federasyonu (AEAF) Başkanı Dr. Fuat Mansuroğulu, üç hafta sonra Antalya'da G20 zirvesi yapılacağını hatırlatarak, "G20 zirvesine az bir süre kala Türkiye'de bunlar yaşanıyor. Bu çok problemli bir durum. Ne medya özgürlüğüyle ne demokratik sistemle ne de hiç bir şeyle izah edilebilecek bir durum. Türkiye'nin bu gidişatı beni korkutmaya başladı." dedi. Bir iç çatışmanın çıkmasından endişe ettiğini kaydeden Mansuroğlu, "1 Kasım seçimleri her zamankinden daha fazla önem arz ediyor. Seçmen bu gidişata bir dur demeli. Bu, Cumhuriyet tarihinde yaşanmamış bir gidişat. İnsanlar, yarın sıra bana da mı gelecek, korkusuyla yaşıyor." ifadelerini kullandı.
ARTIK KERBELA'YI TÜRKİYE'DE YAŞIYORUZ
Müslüman toplumların zulümlere karşı birleşemediği için bin 300 yıldır Kerbelaların bitmediğini kaydeden Dr. Mansuroğlu, "Artık Kerbela'yı Türkiye'de yaşıyoruz. Alevi kesimi bugün Türkiye'de geleceğinden emin değil. Kerbela'dan ders almış olsaydık ülkemizde huzurlu yaşardık." dedi.
ROMANYA'DA BİLE KAYYUM DAHA HUKUKİ UYGULANIYOR
Cumhuriyet Halk Platformu Köln (CHP Köln) Başkanı, işadamı Günay Çapan ise Romanya'da bile çok daha hukuki bir kayyum uygulaması olduğunu söyledi. Romanya'da 10 bin konut inşa ettirirken, Yunan bankasının işi durdurduğunu bildiren Çapan, "Biz de haciz koyup satışa gittik. İflas Yönetim Kurumu mahkemece tanınmış sertifikalı denetçiler, kayyumlar atandı. Koza-İpek'te iflas yok görünüyor. Peki kayyum neye göre atandı? Atanan kayyum da Sabah gazetesinden. İktidarın sözcülüğünü yapmayan hiçbir kurumun yaşama şansı yok gibi görünüyor. Hepsi potada." dedi.
TÜRKİYE'DE CAN VE MAL GÜVENLİĞİ KALMADI
Temiz Toplum Partisi mütevelli heyeti başkanı Berat Bayraktar ise "Yapılan bir gaftır. İddianamede 'nasıl olur da bu kadar temiz olur bir şirket' deniyor, düşünebiliyor musunuz? Hiçbir suç isnadı yapılamıyor. Amaç medya ve finans kaynağını kurutmak. Kendimi zor tutuyorum. Türkiye'de can ve mal güvenliği gibi huzur da kalmadı." dedi. Muhalif kesimi bu kadar sıkıştırmanın yanlışlığına dikkat çeken Bayraktar, "Kediyi köşeye sıkıştırırsan sonunda suratını tırmalar." ifadelerini kullandı.
Berlin Türk Cemaati (TGB) Başkanı Bekir Yılmaz ise Türkiye'de büyük bir kamplaşma yaşandığını hatırlatarak, yüzde 60'lık muhalefetin sesi olan medya da susturulursa asıl tehlikenin kapıda olduğunu kaydetti. Yılmaz, "Bir vatansever olarak 'iç savaş'ı ağzıma bile almak istemem ama kedi misalidir, insanları köşeye sıkıştırırsanız nasıl bir refleks göstereceklerini kestiremezsiniz. İnsanlara eşit davranmıyorsanız Allah muhafaza bir kıvılcıma bakar." diye konuştu. CİHAN