Türkiye, 24 Haziran'da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimlerine Yüksek Seçim Kurulu'nun sandık taşıma ve birleştirme kararıyla gidiyor. 19 ilin valileri 1990’lı yıllardaki terör olaylarını gerekçe göstererek sandıkların taşınmasını istedi. 144 bin seçmeni ilgilendiren karar 3 üyenin itirazına rağmen kabul edildi. Uygulamaya sokulacak olan kararın AKP'nin “terörün bittiği” söylemiyle çeliştiği belirtildi.
Hükümet yetkililerinin özellikle olağanüstü hal döneminde terörün bittiğine yönelik açıklamaları akla getirilirken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun erken seçimin gündeme gelmesinden önce 21 Mart 2018’de yaptığı konuşmadaki, “Artık bu işi bitirmek, Doğu ve Güneydoğu illerimizi terörle anılır halden kurtarmak zorundayız. İnanın Türkiye, terörle mücadelesinde bugüne kadar hiç olmadığı kadar güçlüdür ve bilmenizi istiyorum ki, sona yaklaşmıştır” hatırlatıldı.
Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 19 ilde 144 bin seçmeni ilgilendiren sandık birleştirme kararı vermesi için valilikler ve il seçim kurullarından gelen bazı taleplerin gerekçelerinde neredeyse 25 yıl önce meydana gelen terör olaylarına atıf yapıldı. 1 Kasım ve 16 Nisan referandumunda bu uygulamanın yapılmadığı pek çok köy için 24 Haziran’da sandıklarının birleşmesi talebiyle yapılan başvurularda, güvenlik gerekçelerinin ilk sırada yer alması, AKP iktidarının “terörün bittiği” söylemiyle de çelişti. Ayrıca bazı köylerde seçmen sayısının 300’ün üzerinde olmasına karşın nüfusun az olduğu gerekçesiyle sandık taşınmasının talep edilmesi de dikkat çekti.
Talepteki son olay 1997’de
YSK’ye yapılan bir talepte Siirt’te bulunan Kocaçavuş köyünde 21 Mayıs 1995’de adam kaçırma, 10 Ağustos 1997’de silahlı çatışma, 22 Eylül 1997’de meydana gelen silahlı çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit olduğu belirtilerek, “Sandık bölgesine ve yol güzergahlarına bölücü terör örgütü mensuplarınca el yapımı patlayıcı döşenebileceği, saldırı ve sabotaj tartı eylemler yapılabileceği gerekçesi ile seçim güvenliğinin sağlanması açısından sandık birleştirmesinin yapılmasının uygun olacaktır” denildi. YSK söz konusu sandık birleştirme talebini onayladı. Siirt’teki Tosuntarla köyünün sandık birleştirilmesine yönelik talep yazısında da 1993 yılında yaşanan terör olayına atıf yapıldı. YSK söz konusu sandık birleştirme talebini ise reddetti.
AKP’li köylere taşındı
HDP kaynakları, partiye yüksek oranda oy çıkan pek çok köyün ise AKP’ye yüksek oy çıkan köylere taşındığı değerlendirmesini yaptı. Buna göre 252 seçmeni bulunan HDP’nin yüzde 94 oranında oy aldığı Muş’a bağlı Suluca köyündeki seçmenler, AKP’nin yüzde 75 oranında oy aldığı Muş’a bağlı Arpayazı köyüne taşındı.
Hani terör bitmişti?
Sandık taşıma ve birleştirme taleplerinin ilk sırasında güvenlik gerekçesinin gelmesi AKP hükümetin son bir yıldır terörü bittiği söylemiyle de çelişti. Hükümet yetkilileri özellikle olağanüstü hal döneminde terörün bittiğine yönelik açıklamalar yapmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, erken seçimin gündeme gelmesinden önce 21 Mart 2018’de yaptığı konuşmada “Artık bu işi bitirmek, Doğu ve Güneydoğu illerimizi terörle anılır halden kurtarmak zorundayız. İnanın Türkiye, terörle mücadelesinde bugüne kadar hiç olmadığı kadar güçlüdür ve bilmenizi istiyorum ki, sona yaklaşmıştır” diye konuşmuştu. Soylu, önceki gün yaptığı açıklamada da muhalefet partisi liderlerine ‘’Ne battı size? Doğu ve Güneydoğu’daki huzur mu battı size? Gecenin ikisine, üçüne kadar o insanlar, Doğu ve Güneydoğu’da sokaklarda geziyorlar. 16 yaşındaki kız anasının dizinin dibinden dağa götürülüp terörist yapılamıyor. Akşener, sana bu mu battı? Erbakan’ın partisi, sana bu mu battı? Sayın Muharrem İnce, sana bu mu battı’’ dedi.
"Terör gündemden çıktı"
Dün Siirt’teki mitingde yurttaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım da 26 Mayıs 2016’da Başbakan olduğunda terörü ve bölücü terör örgütünü milletin gündeminden çıkaracaklarını söylediğini anımsatarak şunları söyledi: “Hamdolsun terör Türkiye’nin ve Siirt’in gündeminden çıkmıştır. Bunun için ne gerekiyorsa yaptık daha fazlasını yapacağız. Artık evlatlarımızı kandıramıyorlar, dağa çıkaramıyorlar, çıkaramayacaklar.”
Ancak erken seçimin gündeme gelmesinin ardından 19 ilde yaklaşık 145 bin seçmeni etkileyen sandık birleştirme taleplerinin ilk sırasında güvenlik gerekçesinin gelmesi akılları karıştırdı. Üstelik terör olaylarının en üst noktaya çıktığı 1 Kasım 2015’de yapılan seçimde bile söz konusu köylerde sandıklar taşınmazken, 24 Haziran seçimlerinde güvenliğin gerekçe olması dikkat çekti.
"Somut sebep belirtilmedi"
YSK’nin sandık birleştirme kararına Erhan Çiftçi, Nilgün Hacımahmutoğlu ve Yunus Aykın katılmamış ve karşı oy kullanarak muhalefet şerhi yazmıştı. Şerhte şöyle dnemişti:
“Sandıkların taşınması ya da sandık bölgelerinin birleştirilmesine ilişkin talepler incelendiğinde, 1 Kasım 2015 genel seçimleri ile 16 Nisan 2017 halkoylamasında adı geçen mahallerde sandık kurulmuş ve seçimler gerçekleştirilmiştir. Bu kez bu mahallere yönelik herhangi somut bir seçim güvenliği sebebi belirtilmeden idare tarafından soyut gerekçeler ileri sürülerek sandıkların taşınmasına ya da birleştirilmesine karar vermek, bu mahallere ilişkin seçmen sayısı ve taşınmasına karar verilen yere olan uzaklığı nazara alındığında hakkın kullanımının özünü ortadan kaldırabilecek şekilde olduğu dikkate alınmalıdır. Bu nedenlerle 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri ile 16 Nisan 2017 halk oylamasında sandık kurulan mahallerde bu kez sandık kurulmamasını haklı kılacak özel sebepler ortaya konulmaması karşısında sandıkların taşınması ve birleştirilmesine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz."