İddianın sahibi Sözcü Gazetesi yazarı Can Ataklı. Kötü giden ekonomiye önlem olarak şirketlere “Bari malınızı kurtarın” uyarısı yapıldığını savunan Ataklı, "Ayrıca şirketlerin kendi hisselerini alması nedeniyle artacak işlem hacmini de 'İşte kararlı ekonomi yönetimi sayesinde borsamız da şahlandı' diyerek halka mucize gibi anlatabilirler" uyarısında bulunuyor.
Bir başka 'suni mucize'nin de döviz alanında yaşanabileceğini ifade eden Ataklı, "Artık Erdoğan'ın hiçbir bahanesi kalmadı. Ne dış güçler, ne faiz lobisi, ne cemaatçi teröristler başarısızlık nedeniyle arkasına sığınılacak kaleler değil" görüşünü dillendirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ve yandaşlarının rejimin değişmesiyle birlikte “her şeyin çok güzel olacağını” söylediklerini belirten Ataklı, yazısını şu satırlarla sürdürdü:
"Seçimden önce yükselen dolar fiyatına “hiç aldırmadı” bile Erdoğan. Yandaşları ise “Seçim bir bitsin göreceksiniz dolar nasıl düşecek” diye çok yüksek perdeden konuştular. Ama dolar düşmedi. Döviz fiyatları kim bilir belki de “kasıtlı” olarak yükseltiliyor.
Birkaç gün içinde çok yüklü miktarda döviz getirilecektir. Döviz fiyatları sert biçimde düşecektir. Hatta öyle ki 4 liranın belki de 3 liranın bile altına inecektir. Bu paranın nereden bulunacağını merak edenler olabilir.
Ne bileyim, 16 yıllık iktidar sonrasında böyle günler için kenarda köşede biriktirilmiş bir şey olamaz mı örneğin? Rejim değiştiği andan beri “Türkiye şahlanacak, diriliş başlıyor, mucizeler göreceksiniz” çığlıkları atılıyor.
Eğer bunlar sadece kendilerini gaza getirmek için sıkılan palavralar değilse “sanal mucizeyi” döviz konusunda bu biçimde görebiliriz. Zaten eğer böyle bir şey olmazsa şunu rahatlıkla söyleyebilirim; “Bu iktidar daha ilk günden ipin ucunu kaçırdı bile, Allah sorumuzu hayır etsin.”
Eleştiri oklarını ana muhalefet partisi CHP'ye yönelten Ataklı, CHP'lilerin rejimin değiştiğini hala anlayamadığını savundu.
"İnsan ister istemez çok üzülüyor. Çünkü başta CHP'ye oy veren, demokrasi, hukuk, insan hakları ve özgürlüklerden yana olan milyonlarca kişi kahroluyor. Demokrasinin ve hukukun göz göre göre elden gitmesine, özgürlüklerin alabildiğine kısıtlanmasına tahammül edemiyorlar. Bu nedenle öfkeliler ve öfkelerini de önlerine gelen herkese saçıyorlar" görüşünü paylaşan Ataklı, CHP'ye yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:
"Örneğin Muharrem İnce'nin beklendiği gibi çıkmamasına ya aşırı tepki gösteriyorlar ya da bu yönde eleştiri yapanlara deli oluyorlar. Ama en kötüsü, özellikle CHP'ye oy verenler seçimin kazanılabileceğini düşünüyorlar. Oysa o günler geçti. Türkiye'nin rejimi tek adamlığa dönüştü. Demokrasi, hukuk, özgürlükler yok artık. Çok oy almak önemli değil, birinin yüzde 50 artı 1 alması gerek. Bu nedenle İnce'nin veya bir başka CHP adayının yüzde 30, 35 hatta yüzde almasının bile önemi yok.
CHP'lilerin yapması gereken şudur; Demokratik parlamenter rejime geçilmeden bu ülkede iktidar değişmesi ve demokrasinin geri gelmesi mümkün değildir. CHP'ye bu yönde baskı yapılması ve rejimi tekrar demokrasiye çevirecek siyasetler, yöntemler, stratejiler bulması istenmelidir. Aksi halde herkes boşu boşuna kahrolur."