Referandum ile milletvekili sayısı 600’e yükselen Meclis’te AKP’nin 301 milletvekili hedefini tutturamayarak 295 milletvekili ile parlamentoya girmesi, 24 Haziran’da yüzde 11.1 oy alan MHP’yi kilit parti konumuna yükseltti. MHP , bu sonuçla, ‘güçlü Meclis’ ile “yöneteni yönetme” taktiği izleyecek. 16 Nisan referandumunda ‘evet’ oylarının çıkmasının salt AKP’nin değil, MHP’nin de etkisiyle olduğunu düşünen MHP yönetimi, AKP’nin aldığı oy oranlarına dikkat çekiyor. AKP’nin milletvekili seçimlerinde yüzde 42,6 oy aldığı ve bu sonucun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerisinde kaldığının altı çiziliyor. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 52,6 oranında oy aldığına işaret edilirken, “anket şirketlerinin ve ülkücülere yapılan ‘Erdoğan’a değil, hilale oy vereceğiz’ propagandasının, bir sonuç doğurmadığı” belirtiliyor.
Bahçeli, kabineye kapalı
MHP’de, “MHP’ye oy veren kitlenin çoğunluğunun Erdoğan’a da oy verdiği” değerlendirmeleri yapılırken, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin, Şeker Bayramı’nın ikinci günü söylediği “MHP, uzaktan izlemeyecek, tribünden bakmayacak” sözlerinin altı çiziliyor. MHP’nin AKP ile olan ittifakının Bahçeli’nin açıkladığı gibi 2023’e dek süreceği ifade edilirken, ancak hem Genel Başkan Bahçeli’nin hem de MHP’nin “Meclis içinden ve parti yönetiminden kabineye kapalı olduğuna” da dikkat çekiliyor. MHP’nin seçimlerden aldığı sonuç partide ‘coşkuyla’ karşılanırken bazı partililerin akıllarında “Kabinede yer alacak mıyız” sorusu da belirdi. Ancak Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ‘kabinede yer alma’ konusunda kafası net. Bahçeli, iktidar tarafından parti yönetimine ya da Meclis’teki milletvekillerine yapılacak kabinede yer alma teklifini “ahlaksızlık” olarak nitelendiriyor. Bahçeli, bu konuda, 7 Haziran seçimleri sonrasında Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığında oluşturulan geçici hükümeti örnek olarak gösteriyor. Davutoğlu’nun geçici hükümet döneminde MHP’li üç isme bakanlık teklif etmesine tepki gösterilirken AKP kanadına da Davutoğlu örneği ile “Bize bu türlü tekliflerle gelmeyin” mesajı veriliyor. Ancak, seçimlerden hemen önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni kabineye ilişkin “Kabinede MHP’li bakan olabilir” sözleri ise partide “Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinede MHP’li bir bakan istiyorsa, kendisinin dışarıdan milliyetçi camia içinden atama yapabilmesinde özgür olduğu” şeklinde değerlendiriyor. Yeni hükümet sisteminde ise MHP’nin en önemli stratejisini Meclis oluşturacak. MHP , özellikle Erdoğan’ın bundan sonra devlet yönetiminde yapacaklarını “parlamentoda denetleyeceğine” dikkat çekiliyor.
AKP onay almak zorunda
AKP’nin herhangi bir yasa yaparken öncelikle “MHP’nin görüşünü ve onayı alması gerekeceği, aksi takdirde parlamentoda yeterli çoğunluğu sağlayamayacağına” işaret edilirken MHP’nin de seçim beyannamesinde vaatleri arasında bulunan “uzman çavuşlara kadro verilmesi, emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi, üniversite sınavının kaldırılması, ‘kader mahkûmları’na af getirilmesi” gibi konularda Meclis’e yasa teklifi sunacağı ve bu gibi toplumsal konularda AKP’nin de “elini taşın altına koymasını isteyeceği” vurgulanıyor. MHP’nin seçim sonuçlarının ardından AKP’ye ne ölçüde destek vereceği de merak konusu oldu. MHP yönetimi tarafından Cumhur İttifakı’nın bir parçası olduğu ve bu ittifak çerçevesinde kendi tüzel kişiliğini koruyarak seçmenlerden oy istediğine atıfta bulunulurken, “49 yıllık geçmişe sahip olan partinin her konuda AKP’ye destek vermeyeceği” iddia ediliyor. MHP’nin AKP’ye destek konusunda daha önce 2023 vurgusu yaptığı anımsatılırken, 2023’e dek sürmesi beklenen bu birlikteliğin ancak “her partinin kırmızı çizgilerini koruyarak devam edeceği” de belirtiliyor. MHP’nin yeni dönemde AKP’ye olan desteğinin başta terörle mücadele olmak üzere kadın ve çocuk istismarcıları, Türkiye ekonomisi, insan hakları, adil yargı ve hukuk gibi toplumsal konularda olacağının altı çiziliyor.
‘Ak Kurtlar’ yuvaya döndü İyi Parti’ye 4.4 kaptırıldı
Öte yandan son seçimler “ülkede yaklaşık yüzde 20 oranında milliyetçi seçmen olduğunu” da ortaya koydu. Bu oyların dağılımı seçimin kaderini belirleyen kırılma noktası da oldu. MHP’den ayrılarak İYİ Parti’yi kuran ve beraberinde partiye MHP’den ülkücü kökenli çok sayıda ismi getiren Meral Akşener’in “ülkücü tabanın büyük çoğunluğunu alacağı ve MHP’yi baraj altı bırakacağı” konuşuluyordu. Ancak sandıklardan çıkan sonuç, bu tahminleri ters köşe yaptı. İYİ Parti’nin MHP seçmenini tahminlerdeki gibi çok fazla etkileyemediği görüldü. MHP , 1 Kasım 2015’te aldığı yüzde 11.9’luk oy oranını büyük ölçüde korurken, milletvekili sayısını da 49’a yükseltti. MHP kaynakları, “İYİ Parti’ye kendilerinden sadece 7 Haziran’da kazandıkları; ancak 1 Kasım 2015 seçimlerinde kaybettikleri yüzde 4.4’lük oyun gittiğini” belirtirken MHP’ye partinin diğer seçimlerde AKP’ye kaptırdığı ve “AK Kurtlar” olarak nitelendirdiği oylar da kaydı. Özellikle Orta Anadolu’da AK Parti’ye kayan milliyetçi oyların MHP’ye geri geldiği görüldü. Öte yandan MHP’nin 4.4’lük milliyetçi oyları, İYİ Parti’ye genellikle MHP’li büyükşehir belediyelerinin olduğu yerlerde kaptırması da dikkat çekti.