İşte Zaman'da yer alan analiz haber...

İki lider arasında uzun süredir devam eden görüş ayrılıklarının artık taşınamaz hale geldiği ve Erdoğan'ın, “Davutoğlu ile bu iş yürümeyecek.” dediği öne sürülüyor. Bu nedenle koalisyon hesapları, adeta çift taraflı bir bıçağa dönmüş durumda. Çünkü buna bir de kongre taktikleri eklendi. Her iki kritik süreç de Erdoğan ve Davutoğlu arasındaki güç mücadelesine sahne oluyor. 7 Haziran'dan bu yana bütün hamlelerini erken seçime göre yapan Erdoğan'ın bunu artık Davutoğlu'nu tasfiye edebilmek için de zorladığı iddia ediliyor. Erdoğan'ın, koalisyon kurulmasına bir şekilde müsaade etmeyeceği ve eylüldeki kongrede AKP genel başkanını değiştireceği belirtiliyor. Buna karşılık Davutoğlu'nun da koalisyon protokolünü imzalamış bir başbakan olarak kongreye gidip oyunu bozmak istediği ifade ediliyor. Bu nedenle koalisyon için bütün şartları zorlayacak. Hatta parti kaynaklarına göre Davutoğlu ile Bahçeli, Erdoğan'ın etkisizleştirilmesi noktasında anlaşabilir.

İSMET YILMAZ, PLANIN PARÇASIYDI

Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki iktidar mücadelesinin Meclis başkanlığı seçimine de yansıdığı belirtiliyor.  Saray'ın, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın TBMM başkanı olmasını istediği, buna karşılık Davutoğlu'nun İsmet Yılmaz'dan yana tavır aldığı ifade ediliyor. Yılmaz'ın adaylığı, 26 Haziran'da açıklandı. Huber Köşkü'ndeki görüşme de bir gün sonraydı. 3 saate yakın süren bu kabulde, Erdoğan'ın halefini gözden çıkardığı ileri sürülüyor.

Buna karşılık Ahmet Davutoğlu'nun da pes etmeye niyetli olmadığı ve kendi oyununu kurmaya çalıştığı kaydediliyor. Bu mücadelenin en önemli sahası ise kuşkusuz koalisyon hesapları olacak. İddialara göre İsmet Yılmaz'ın Meclis başkanlığı bunun bir parçası. Yılmaz'ın aday gösterilmesinde ülkücü kökenli olmasının da etkisi olduğu ifade ediliyor. Ankara'daki üniversite yıllarında ülkücü camia içerisinde yer alan Yılmaz, bugün MHP yönetiminde bulunan birçok ismin o zamandan tanıdığı bir siyasetçi. MHP'den de Davutoğlu'na İsmet Yılmaz'ı aday göstermesi yönünde öneriler gittiği ileri sürülüyor. Bu bilgi, 1 Temmuz'daki 4. tur oylamasında MHP'nin neden geçersiz oy kullanarak AKP'nin önünü açtığını da açıklıyor.

Bu çerçeve, AKP-MHP koalisyonunun kurulacağı tezinin üzerine oturuyor. Davutoğlu'nun Meclis başkanlığı seçimlerinde Bahçeli'yi alkışlaması da sembolik ama önemli bir gösterge olarak akıllarda tutuluyor. Eğer AKP Genel Başkanı, bir koalisyon kurmayı başarırsa kongreyi de garantilemiş olacak. Aksi takdirde olağan genel kongrede lider değişimi sürpriz sayılmayacak. Başta 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dönüşü olmak üzere farklı aktörler gündeme gelecek. AKP içerisindeki bu karmaşa, farklı senaryolara da kapı aralıyor. Bunlar arasında, Erdoğan'ın hükümet kurma görevini Davutoğlu yerine bir başka isme verebileceği gibi marjinal teoriler bile var. ZAMAN