Cezaevinde cevşen dahi verilmediğini anlatan tutuklu yaşadıkları mağduriyeti anlattı
İşte Türkiye'de yüz binlerin yaşadığı mağduriyetten sadece biri...
Bendeniz 17 yıldır imam-hatip liselerinde meslek dersleri öğretmenliği yapmış, neredeyse her yıl Arapça yarışmalarında okuluna birincilik ya da ikincilik kazandırarak ödüller almış, İslâm hukuku alanında yüksek lisans yapmış, sonunda da F.... vasfı ile ceza evine konulmuş biriyim.
Adını bile duymadığım biri tarafından cemaat sohbetlerinde görüldüğüme dair verilen bir ifade ile buradayım. Üstad’ın ifadesi ile “İnsanlar zulmetse de kader adalet eder” diyor ve günahlarımıza kefaret saydığımız bu süreci yaşıyoruz. Defalarca istememize rağmen bize Cevşen verilmedi. Aklımda kalan duâları bir deftere yazıyorum. Koğuştaki arkadaşlarla okuyoruz, ama Cevşen’in eksikliğini yaşıyoruz. Ayrıca sizden benim ve benim durumumdaki insanların durumunu okuyucularınıza duyurmanızı istirham ediyorum. Hem bir din dersi öğretmeninin hadis ve tefsir okunan bir sohbet alanında bulunması suç mudur? Bu durum şaşılacak bir durum mudur? Ben çok afedersiniz meyhanede veya gece kulübünde görülseydim bu durum konumuma ihanet olurdu. Ama kesinlikle hapse düşmeme sebep olmazdı. Şu anda ceza evleri Kur’ân okuyan insanlarla doldu. Kiminin hamile eşi, kiminin küçücük çocukları, kiminin ergenlik çağında ebeveynlerinin hapsedilmesini anlayamayan çıldırmak üzere genç yavruları var. Biz vatanımızı seviyoruz. Bin yıl İslâma bayraktarlık yapmış bu necip millet bu yapılanları nasıl kabullenebiliyor? Suçlular değil de alâkası olmayanlar hapislerde iken nasıl oh olsun diyebiliyorlar? Allah bu vatanı büyük bir belâdan korusun. Bu duyarsızlık bir belâyı celp eder diye korkuyorum.
Size ve okuyucularınıza hürmet ve selâmlar.