AKPi'nin sanal para raporunda bu tür paraların çok büyük değer kaybedebileceği vurgulandı.
Raporda özetle şu ifadeler yer aldı:
'KİME AİT OLDUĞU BİLİNEMİYOR'
"Para basımı ve arzının devletlerin elinde bulunduğunu düşünürsek, sanal paraların takibi, vergilendirilmesi ve arzının yapılamaması devlet düşüncesine ters bir uygulamadır. Kripto paralara yönelik en büyük risk, bu paraların kullanımının kara para işlemlerine açık olması dolayısıyla devletler tarafından yasaklanmasıdır. Bir anda çok büyük değer kayıpları yaşayabilir. Ayrıca kime ait olduğu bilinmediği ve bir merkezi otorite tarafından izlenip değerlendirilmediği için kripto paralar ile açılmış hesapların dondurulması, bu paralara el konulması çok zordur.
'ŞİFRE ARACILIĞIYLA KULLANILABİLİYOR'
Kripto para, internet aracılığıyla kullanılan hiçbir merkezi otoriteye ya da aracı kuruma bağlı olmayan sanal para birimini ifade ediyor. Kripto paralar ancak belirli şifreler kullanılarak yerleştirildiği sanal cüzdanlardan yine şifreler aracılığıyla çıkarılıp kullanılabildiği için bu adı taşıyorlar. Kripto para birimleriyle kişiler ya da kurumlar tıpkı gerçek parayla yaptıkları gibi harcama yapabiliyor ya da para kabul edebiliyorlar.
'FİZİKSEL OLARAK YOKLAR'
Sanal olmaları yalnızca bilgisayar sisteminde kayıtlı olmasından kaynaklanıyor. Yani bu para birimleri dolar, Euro, TL gibi basılı halde fiziksel olarak bulunmuyor. Değeri, kullanıcıların onu bir değiş tokuş aracı olarak kabul etmelerinden ya da bir emtia gibi görmelerinden kaynaklanıyor."
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Bitcoin ile ilgili fetvasına da yer verilen çalışmada, Diyanet’in bu tür paraları kullanmayı caiz bulmadığı anımsatıldı.