Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, 7 Haziran sonrasındaki yaşanılan gelişmelere değinerek, "Bu yaşadıklarımız 400 vekil çıkmadığı için mi? Etnik kimlik ve kan üzerinden siyaset yapanlara da lanet olsun." dedi.
Basın-İş Sendikası Genel Kurulu, Başkent Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü salonunda gerçekleştirildi. Olağan Genel Kurul'da Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, başkanlık görevini devredecek. Burada konuşan Yakup Akkaya, her güne şehit haberleriyle uyandıklarını söyledi. Akkaya, "Yüreğimiz dağlanıyor, neden bu acı, bitmeyen gözyaşı. Analar ağlamasın diye başlatılan çözüm sürecinin içeriğini kimse bilmiyor. Kim anaların ağlamasını ister ki. Ancak geldiğimiz noktaya yaşadıklarımıza baktığımızda, teröristlerin bu süreç içerisinde doğu ve güneydoğu illerinde silah yığınağı yapmasına göz yumulduğu itirafı ile vatandaş olarak bir kez daha yıkıldık. Bu itirafı yapan sıradan bir kişi değil değerli arkadaşlarımız bu ülkenin cumhurbaşkanıdır ve bu gerçekten anlaşılır gibi değildir. Yaşadığımız süreçten cumhurbaşkanının sorumluluğu tartışılmazdır." ifadelerini kullandı.
"BU YAŞADIKLARIMIZ 400 VEKİL ÇIKMADIĞI İÇİN Mİ?"
1997 yılında İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında EMASYA protokolünün imzalandığını hatırlatan Akkaya, şöyle devam etti: "Bu protokol 2011 yılında iptal edildi. EMASYA protokolü polisin yetersiz kaldığı durumlarda askerin izin almadan olaylara müdahale etmesini öngören bir protokoldü. İptal edildikten sonra yetki mülki amirlere yani valilere, kaymakamlara verildi. 13 yıl içinde baktığımız zaman tarafsız olması gereken valiler hükümetin temsilcisi durumunda oldular. 7 Haziran sonrasını bir hatırlayın. 13 Temmuz'dan sonra başlayan, önce Suruç'ta IŞİD terör örgütünün eylemiyle öldürülen gencecik çocuklar sonrasında, Şanlıurfa'da yataklarında terör örgütü tarafından şehit edilen polislerimiz ve hemen arkasından birbiri ardına şehit haberleri ve yaşadığımız kaos. Bu yaşadıklarımız 400 vekil çıkmadığı için mi? Etnik kimlik ve kan üzerinden siyaset yapanlara da lanet olsun."
"İKTİDARA BİAT ETMEYENLERE AĞIR BASKILARIN UYGULANDIĞI ÜLKELERDE BU YÖNETİM ANLAYIŞINA FAŞİZM DENİR"
Son günlerde yaşanılan süreç içinde basına yapılan sansürün kabul edilemeyeceğini aktaran Akkaya, "Basın özgür olmalıdır. Halkın haber alma özgürlüğü engellenmemelidir. İktidara biat etmeyenlere ağır baskıların uygulandığı ülkelerde bu yönetim anlayışına faşizm denir. Bu ülkede yaşayan herkes birinci sınıf demokrasiyi yaşamayı hak etmektedir." şeklinde konuştu. CİHAN