Koza Holding'e Kayyum atanmasına dayanak olan raporun hukuksuz olduğuna dikkat çeken İpek, MASAK, MALİYE VE SPK'ya ait raporların şirketlerin tertemzi olduğunu ifade eden raporlarının sümen altı eidlerek yetkisiz ve sorumsuz kişilere sipariş rapor hazırlatıldığına dikkat çekti. Hakim ve savcılara devletin resmi krumlarının düzenlediği bu raporları işlemlerine esas yapmaları çağırısında bulunan Akın İpek, yetkisi olmayan bilirkişinin hazırladığı rağorun iftira ve dedikodu mahiyetinde olduğunu kaydetti.

Akın İpek, "Anayasa Mahkemesi, HSYK, Yargıtay, Danıştay, kürsüde görev yapan tüm hukukçular ve vatandaşlarmıza bilgi vermek istiyorum. Kolay anlaşılır ve özet olarak. Türkiye Cumhuriyeti'nde şirketleri denetleyecek inceleyecek mali konuları araştıracak 3 görevli kurum, 100'den fazla da yetki almış bağımsız denetim kurumu vardır. Bu kurumlar Maliye, MASAK, SPK ve SPK tarafından inceleme denetleme ve rapor yazabilme yeterlilikleri onaylanmış, akredite kurumlardır. Bu yetkili kurumların listesi SPK web sitesinde yayınlanmaktadır." ifadelerini kullandı.  

İşadamı İpek, maden şirketlerinde rezervleri ve üretimleri MİGEM'in denetleme yetksiine sahip olduğunu belirterek, "Halka açık şirketler yani biz 6362 sayılı Özel Sermaye Piyasası Kanunu'na tabiyiz. 6362 sayılı kanun sermaye piyasalarına ve şirketlerine yatırımcıların haklarının da korunması için daha hassas şeffaf bir denetim ve gözetim yapılması için çıkarılmış bir kanundur. Bu kanuna göre denetim yetkisi görevli SPK personeline aittir. Görevli SPK personeli dışında inceleme ,denetim, raporlama ancak SPK tarafından yeterlilikleri onaylanmış yetkili ve tam sorumlu, bağımsız inceleme denetim kuruluşları tarafından yapılabiliyor. Bunlar ciddi kuruluşlarıdr. Yasak olarak inceledikleri şirketler ile birlikte devlete ve yabancı yatırımcılara karşı da sorumludurlar. Halka açık bir şirkete SPK tarafından yeterliliği onaylanmamış, sorumsuz birisini SPK, Maliye, MASAK, MİGEM veya SPK onaylı bağımsız denetim kurumuymuş gibi kendisini bu kurumların yerine koyarak inceleme ve denetim yapması rapor hazırlaması yasal olarak imkansızdır, hükümsüzdür, anlamsız ve geçerliliği olmayan tam görev gaspıdır. Bu kurumların raporlarının yok sayılarak SPK'nın yeterliliğini onaylamadığı birinin hazırladığı rapor yanıltıcı ve dedikodu mahiyetindedir. SPK Kanunu'na göre suçtur."  

Akın İpek, savcılığın kendielrin istediği tüm bilgi ve belgeleri tam olarak veridkleirni vurugulayarak "Sayın Savcılık Makamı'nın şirketlerimiz ile ilgili soruşturması ve soruları paranın kaynağı paranın harcandığı yer mali tabloların maden rezerv ve üretimlerini gerçeği yansıtıp yansıtmadığı gibi tamamen mali konulardır. Sayın Savcılık ve yargı mercileri özellikle halka açık şirketlerde yatırımcı hakalrının korunması geriği mali ve üretimle ilgili iddiaları incelemk için devletin görevli organalrını kullanmalıdır. Ek bilgi ihtiyacı duyulur ise SPK tarafından yeterliliği onaylanmış, yüzden fazla kurumdan birisini seçmesi şarttır. SPK'nın önemli bir görevi de inceleme denetleme yapacak kişi kurumların yeterliliğini onaylamak ve yaptığı işleri denetlemektir. Bu konuda açık bir kanun geniş bir mevzuaat var. Halka açık bir şirket ile ilgili yeterliliği onaylanamış birine inceleme denetim raporu yazdırılamaz. Böyle bir rapora dayanılarak işlem yapılamaz. Bu gerçekler rağmen devletin görevli yetkili tüm kurumları yeterliliği onaylanmış sorumlu kurumların raporları yok sayılmış yetersiz ve yetksiiz birinin kendi tabiri ile rastgele seçim usulü ile inceleme yaparak hiçbir delile dayanmadan yazdığı rapor ile işleme yapılmıştır." dedi.

Tüm bu yetkisiz uygulamalara rağmen ortaya konulan bütün iddia ve ifitralara karşı kendilerinin belgelerle cevap verdiklerini kaydetti. Aksi ıspatlatmamış bir tek iddia bile kalmadığını ifade eden İpek,  "Devletin görevli tüm kurumları Maliye, MASAK, SPK, MİGEM raporları SPK'nın yetkilendirdiği ulusal yeterliliğini onayladığı uluslarası bağımsız denetim kuruluşları yanbancı yatırım bankalarının madencilik bölümlerinin bugüne kadarki tüm raporlarında grubumuz aleyhine hiçbir suç tespiti yoktur. Yetkili sorumlu kurumların rağorlarına göre koza grubu pırıl pırıl tertemzidir." ifadelerini kullandı.

Akın İpek, yargı camiasından devletin resmi kurumlarının verdiği raporları esas almaları çağrısıdna bulundu. İpek, "Sonuç olarak sayın savcı ve hakimlerden talebimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin görevli veya yeterliliğini onayladığı ve sorumluluk verdiği bağımsız kurum ve kuruluşların inceleme ve denetim raporlarına bakınız. Bu raporları inceleyiniz, inceletiniz.

Yeterliliği SPK tarafından onaylanmamış biri tarafından hazırlanan raporun ancak iftira ve dedikodu mahiyetinde olacağını ifade eden İpek,  "Belgesiz iftiralarının tamamını belgeler ile çürütülmüş olan yetersiz yetkisiz, sorumsuz birinin bilmediği konulardaki, kendi tabiriyle zaman olmadığı için rastgele seçme usulü, seçerek yazdığı rapora dayanarak atanmış olan kayyumun yasal bir dayanağı yoktur. Yasal dayanağı olan bir kayyumun sebep olduğu maddi ve manevi zararlar ise inannılmaz boyutlara geldi. Halka açık şirketler, milyon dolara yakın değer kaybetti. Yerli ve yabancı yatırımcılar kalıcı ağır hasar gördü. Bu kadar büyük ve açık bir hukuksuzluğu bitirilmesini Türkiye'nin ve dünyanın takip ettiği bu tahribata bir an önce son verilmesini bekliyoruz. Sonuç olarak halka açık şirketlere atanacak bağımsız yönetim kurulu üyelerinin vasıfları ve kriterleri SPK mevzuatında belirlenmişken buna da uyulmamıştır. Hukuken haklarımızı aramaya devam eidyoruz. Son durum budur. Yüce Türk adaletine, cübbeleri düğmesiz olan yargı mensuplarına ve vatandaşlarımıza arz ederim. " ifadelerini kullandı.