Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, "Şimdi İngiltere'de bir program var, ona katılıyorum. Maden sahalarımızın üçte biri kadar alanda maden arama yapıyoruz. Diyorlar ki; 'Yurtdışında neden şirket kurdular?' diyorlar. Türkiye'de petrol keşfettim. Türkiye'de kaç tane keşfeden şirket var? TPAO bizim ürettiğimiz petrolü almıyor." dedi.
Kanaltürk televizyonuna canlı bağlanan Akın İpek, Tarık Toros'un sorularını cevapladı.
Köşe yazılarında yapılan hukuksuz baskınlara karşı kendilerine destek veren, telefonlarla arayanlara teşekkür eden Akın İpek, "İnsanlar böyle günlerde dostlarını daha yakından tanıma fırsatı buluyor." diye konuştu.
Koza İpek Holding'e yapılan baskınlarda gözaltına alınan 7 üst düzey yöneticinin serbest bırakıldığını hatırlatan İpek, "Uluslararası kariyeri olan çok üst düzey insanlardı. Akıllarından geçmeyecek bir tecrübe yaşadılar bugün. Allah, bir daha yaşatmasın. Gerçekten üzüldüm. Ama yargımız hala çalışıyor. Arkadaşlarımızı serbest bıraktılar. Gözaltına alınacak birşeyleri yoktur." ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'NİN MADDİ OLARAK EN SAĞLAM ŞİRKETLERİNDEN BİRİSİYİZ'
"Gerçekler her zaman ortaya çıktığı gibi bu gerçekler de ortaya çıkacak. Benim rahatlığım da oradan kaynaklanıyor." diyen Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, şöyle konuştu:
"Şimdi bu 7 milyar dolar meselesi, biliyorsunuz geçen sene bu 10 milyar dolardı. Şimdi 7 milyar dolara düşürmüşler. Nereden düşürdüler bilemiyorum. Ama ben size öyle birşey söyleyeceğim ki, 7 milyar doların olma ihtimalini sıfırlayacağız.
Bizim Koza Altın 2014 yılında yurtdışına 7 milyar dolar gibi bir para göndermesine imkan yoktur. 2010 yılından 2015 yılına kadar toplam üretimi 2 milyar 250 milyon dolar civarında. Tamamı budur. Bunun tamamı kar değil, bu para olarak cebimize girmiyor. Bunun yaklaşık 1,5 milyar dolarını yatırım ve masraflarına harcıyoruz. Yani, bu yıllık 250 milyon dolara kadar düşecek bir rakam. Yıllar içerisinde sondaj yaparak rezervlerimizi tespit ettik. Her üç ayda bir de tespit ettiğimiz rezervlerimizi kamuoyuna açıklarız. Bu rezevleri tespit ederken sondaj kullanırız. Sondajlarımızın tamamını ilk günden beri atmadık, saklıyoruz. Cevheri toprak altında kaç gram olduğunu bilirsiniz. Ona göre tesis kurarsınız. Tesisimizin 6 dakikada bir numune alınır, laboratuvarlara gönderilir. Ne kadar altın var, ne kadar rafineriye gönderilir hepsi kayıt altına alınır. Bizim orada kaçak ihtimali sıfır. Bunu kimler inceliyor? Bütün dünyanın yaklaşık 70-80 bankasını dolaştık. Maden konusunda bilgi sahibi insanlar inceler, sizin şirkete değer biçer. Onay var mı yok mu ortaya bir değir çıkar. Bizim şirketin ne kadar kaynağı var, harfiyen, nokta nokta bilirler. Biz, Türkiye'nin maddi olarak en sağlam şirketlerinden birisiyiz. 2 yıldan beri denetleniyoruz. Hiç denetlenmediğimiz kadar denetlendik. Ben çıktıktan 2 gün sonra baskın yapmışlar. Bana gelen bir bilgi akışı da yok. Bugün 7 arkadaşımız serbest kaldı çok şükür."
'TPAO, BİZİM ÜRETTİĞİMİZ PETROLÜ ALMIYOR'
Havuz medyasının apaçık yalan söylediğini ve iftira attıklarını dile getiren İpek, "Onların temsil ettiği AKP camia, muhafazakar camia yalan, iftira ile kendisini savunmaya ihtiyaç duysun. Caiz mi görür bilemiyorum. Kolay anlaşılır birşey söylüyorum. Peygamber Efendimiz diyor ki; 'Din güzel ahlaktır' siz güzel ahlakın altına neler koyabilirsiniz! Yalanı, iftirayı koyabilir misiniz? Evrensel insan haklarının hepsini koyabilirsiniz. Şimdi ben burada enteresan birşeyle karşı karşıyayım. Benim yurtdışına çıkış görüntümü yayınlıyormuş. Ben yılın büyük bir bölümünü yurtdışında geçiren bir insanım. Şimdi İngiltere'de bir program var, ona katılıyorum. Maden sahalarımızın üçte biri kadar alanda maden arama yapıyoruz. Diyorlar ki; 'Yurtdışında neden şirket kurdular?' diyorlar. Türkiye'de petrol keşfettim. Türkiye'de kaç tane keşfeden şirket var? TPAO bizim ürettiğimiz petrolü almıyor. Ülkeye katma değer sağlarsın ikna edemedik. Türk şirketinin çıkardığı petrolü almama gibi bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız." şeklinde konuştu.
'YASAL HAKLARIMI ALMAK İSTERKEN YAŞANTIMI SÜRDÜREMİYORUM'
Gümüşhane'deki madene valinin izin vermediğini aktaran Akın İpek, şöyle devam etti: "Şimdi 'paralel' meselesi diyorlar. Mecburen bu konuya gireyim. Yasal görevini yerine getirmeden, yetkisiz bir makamdan emir alan, kanunsuz iş yapan, yetkisini insanlara dağıtmayan insana paralel deniyor. Bu paralel meselesi Türkiye'nin başındaki en büyük belalardan birisidir. Ben, karşımdaki insandan yasal haklarımı almak isterken yaşantımı sürdüremiyorum. Dünyada en iyi ekibim var. Yıllardır Türkiye'de çalışıyoruz. Bunu Allah aşkına yorumlanacak zerre kadar yeri var mıdır? Hiç cebimde olmayan servetimi yurtdışına gönderdim diye başıma bunlar geliyor. Erdemir açıklama yapıyor, Akbank açıklama yapıyor. Benim hesaplarımda 7 milyar dolar olmadığını görmemeniz mümkün mü? Banka vasıtasıyla göndermiş deniyor. Bunu ilkokul çocuğuna versen hesaplar. Bütün bunlara rağmen en ufak bir saygısızlık yapmış değilim. İşimize devam ediyoruz.
Yarın belgeyi ortaya koyacağım. Benim zerre kadar hatam yok. Beni davet etseydiler söylerdim. Bütün istediklerini anında veriyoruz. Baskın niye yapılır? İncelemenin üstünden 3 yıl geçmiş. Savcının bilmesine imkân yok. MASAK başındaki beyefendinin bilmesi lazım. Evime kadar geliyorsun, senin bundan ne faydası var? Bankadan hesaplarımı almışsınız. 500 milyon dolar para akışı var, bunu onaylatmışım. Buna rağmen 7 milyar dolardan şüphelendim, baskın yapalım. Bu düpedüz suistimal.
Mehmet Şimşek MASAK ona bağlı. Bir şirketin 7 milyar dolardan bahsediyorsa onun değerlendirmesi lazım. Kariyeri tehlikeye girmesin diye söylemiyorum ondan tek bir şey istemedim. Ama şu anda bu onun görevi. 7 milyar çok önemli bir rakam. Sorsunlar çıkmış mı çıkmamış mı? Beni herkes denetleyebilir. Herkes görecek ki pırıl pırıl bir şirketimiz var. Kazancımızın önemli bir kısmını hayır işlerinde harcıyoruz. Biz o zor günde onun yanında oluyoruz."
'ELİMDEN ZORLA ÇIKARILMIŞ BİR MAL OLURSA O DA SADAKA OLUR'
Kanaltürk ve Bugün TV'de çalışan hiçbir kimseyi ötekileştirmediklerini dile getiren İpek, havuz medyasının yalan ve iftiralarla dolu yayıncılık yaptığını aktardı. İpek, "Havuz medyası denilen medyanın haline bak. Yalan, iftira. Benim böyle bir şeye ihtiyacım var mı? Hayır. Bundan sonra ticari şeyi yanında Allah katında bir sorumluğu var. Yarın Allah bunu bana sorar. Sizin reklam kaynaklarınızı susturuyorlar. Reklam alamıyorsunuz. Bu sıkıntılar geçmişte de oldu. Sadece belli bir şeyi alkışlayan medyaya faydası yoktur. Doğruyu söyleyen medyanın faydası var. Havuz medyasının toplamına etkinliklerin dışarıdan görüntüsüne bak. AKP'ye faydası olabilir mi? Herkesi hain terörist ilan ettiler.
2 günden beri sıkıntı yaşıyoruz. Genel müdürlükteki arkadaşlarımızı sordum, herkes odasında beklemiş. Bu zor günlerin kötü tarafının yanında iyi tarafları da var. Tanışmadığım insanların ziyaretine tanık oldum. İnsanların asgari anlaşabileceği bir seviye var.
Ben ülkemizdeki en önemli konu hukuktur. Hukuk senin yaptığın benim yaptığım değil; evrensel hukuk. Evrensel hukuk çınar ağacı gibidir. O çınar ağacının üstünde ne yapılırsa netice alınır, orada bulabilirsin. Orada bir de insan hakları var. Meyvesi mutluluk. Biz bu ağacımızı sapasağlam tutmalıyız. Ben bu servetimi sırtımda taşımıyorum.
Elimden zorla çıkarılmış bir mal olursa o da sadaka olur. Ben, onun bunun kapısında bekleyip servetimi artırayım... Ben böyle insan değilim." ifadelerini kullandı. CİHAN