Hazırladığı 3 sayfalık cevabı sosyal medya hesabından yayınlayan işadamı Akın İpek, “Para için, mal için, makam için insanların ailelerine saldırmak, masum insanlara suçlar uydurmak, hayatlarını yok etmek, caniliğin en dibi, insanlığın bittiği yerdir. İpek grubu dava dosyası ileride bir ibret vesikası olarak okunacak, dünyanın en saçma dava dosyalarından birisidir. Parası için, mal için, makam için insanların hayatına kıyacak kadar cani bir zihniyetin üretimidir.” dedi.
Kardeşi Tekin İpek’in hiçbir delil olmadan, bomboş suçlamalarla hapiste 4. yılını doldurduğunu ifade eden İpek, “Kimseye bir saygısızlık etmemiştir. Hiçbir mensubiyeti olmadığını da onu tanıyan herkes bilir. Hayat dolu, cömert biridir” ifadelerini kullandı.
4 AY ÖNCE KARARA BAĞLANDI
20 Eylül 2017’de başlayan Koza İpek Holding davası Ankara 24'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Kapalı Cezaevi Kampusü’nde 9 Ocak 2020’de karara bağlandı.
Koza Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ve anneleri Melek İpek’in de bulunduğu 20 kişi, örgüt üyesi olmak, Vergi Usûl Kanunu’na muhalefet ve güveni kötüye kullanmak iddialarıyla yargılandı.
Mahkeme, Cafer Tekin İpek’i 79 yıl 8 ay 21 gün, Melek İpek’e 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Şirkette 6 milyar dolara tekabül eden yüzde 55’lik hisselerden haksız kazanç elde ettiği iddia edilen 5 kişinin paylarını da hazineye devretti.
MAHKEME İNCELEME SONUÇLARINI DOSYAYA EKLEME ZAHMETİNDE BİLE BULUNMADI
2015 yılı eylül ayında başlatılan soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkartılan Akın İpek’in dosyasının ise ayrılmasına karar verdi.
İpek Grubu hakkındaki tüm incelemelerin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile el konulmadan önce bittiğini vurgulayan İpek, mahkeme heyetinin "biten bu soruşturma ve inceleme sonuçları sanki yokmuş" gibi karar verdiğini, belgeleri dava dosyasına ekleme zahmetinde bile bulunmadığını ifade etti.
Verilen cezalarının tek sebebinin medya grubunun ve İpek Üniversitesi'nin 2016 yılında KHK ile kapatılması olduğunu söyledi:
Akın İpek, cevabının devamında şirketi hakkında "meşhur f.tömetre" kriterlerine giren bir delil bulunamayınca başka dosyalar uydurulduğunu, devleti vergi kaybına uğrattıklarını iddia ettiklerini, bir vergi kaybı olmamasına rağmen sanki zayi varmış gibi’ gösterildiğini açıkladı.
Vergi davalarına ise, yetkisi ve görevi olmayan 24'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin değil, ihtisas mahkemelerinin bakması gerektiğini ifade etti:
Akın İpek, haklarındaki suçlamaları bir akıl tutulması olarak değerlendirerek cevabını bitirdi: