Türk Eğitim-Sen Bafra İlçe Başkanı İbrahim Akekmekci, 2015-2016 yeni eğitim öğretim yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Akekmekci, hükümetin yandaş kayırmacılığını eleştirerek, "Nerede yandaş olmayan, biat etmeyen, ahlakı ilke edinen, bilgili, liyakatli yönetici varsa, onların yöneticilik görevine son verilmiş; bu insanların yerine kula kulluk yapmayı şiar edinen, düğme iliklemeyi adet haline getirenler okul yöneticisi yapılmıştır. Dolayısıyla iyi yönetilemeyen bir eğitim başarı; öğretim ise nitelik üretemez duruma gelmiştir." dedi.
Akekmekci mesajında, "2015-2016 Eğitim Öğretim yılı pazartesi günü itibariyle başlıyor. Yeni öğretim yılının yaklaşık 18 milyon öğrencimize, 1 milyon eğitimcimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Yeni başlangıçlar her zaman yeni ümitleri de beraberinde getirmesi gerekirken; henüz kendini yenileyebilmiş, dünya ülkeleri ile rekabet edebilen, eğitimde çağ atlayan bir ülke ne yazık ki değiliz. Burada en büyük etkenin yanlış eğitim politikaları olduğunu görüyoruz. Özellikle son 13 yıldır siyasi aktörlerin eğitime kendi çıkarları doğrultusunda yön verme çabaları, çözüme odaklı değil, sorun yaratan politika yürütmeleri, eğitime yatırım noktasında yetersiz kalmaları, kadrolaşmaktan, eğitimin asıl meselelerini göz ardı etmeleri bugünkü sonucu doğurmuştur. Dışı süslü, içi boş olan sistemler ihdas edilmesi, eğitimcileri mağdur ve mutsuz eden mevzuat düzenlemeleri, eğitimi koltuk kapmaca oyununa çeviren, yandaşı yücelten, yandaş olmayanı ötekileştiren uygulamalar, yeni eğitim-öğretim yılında eğitim çalışanlarını, öğrencileri, velileri olumsuz yönde etkileyecektir." sözlerine yer verdi.
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında ücretli öğretmenliğin 80 bine ulaştığı, iki yıllık meslek yüksekokulu mezunlarının, açık öğretim mezunlarının bile ücretli öğretmen olabildiği, norm kadro açığının 73 ilde 120 bin 610 olduğu, 417 bin evladımızın atama beklediğini hatırlatan Akekmekci, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemizde öğretmen atamalarının bu kadar yetersiz sayıda olması eğitimin geleceğini çok olumsuz etkileyecek bir durumdur. MEB verilerine göre öğretmen başına düşen öğrenci, derslik sayısı ve okullaşma oranı OECD ülkelerinin oldukça gerisindedir. Yeni uygulamaya göre; MEB stajyerliğin kaldırılmasıyla ilgili isterse yazılı sınav, isterse yazılı ve sözlü sınav yapacak. Bu sene stajyerliğin kaldırılması işlemleri sadece yazılı sınav sonucuna bağlı olarak gerçekleştirilecek. Bu uygulamayla ilgili şunları söylemek istiyoruz: Öğretmen olarak atananlar KPSS gibi çok zor bir sınavdan geçmektedir. Bu insanların bilgilerinin bir yıllık stajyerlik sürecinin ardından yeniden test edilmesi büyük bir haksızlıktır. Türk Eğitim-Sen olarak stajyerlik döneminde okul müdürü, danışman öğretmen ve müfettiş tarafından yapılan performans değerlendirmesinin stajyerliğin kaldırılması için yeterli olmasını istiyoruz. Aday öğretmenlerin önüne yeni engeller konulmasının mesleki liyakatine katkısı olacağını düşünmüyoruz."
İktidarın yandaş-karşıt politikasını da eleştiren Akmekci, şunları dile getirdi: "Okullar yeni eğitim-öğretim yılında da ne yazık ki yandaş, ehil olmayan, iktidarın kulu haline gelen okul yöneticileri tarafından yönetilmektedir. İktidar, bir kanunla, sözde paralel yapıyı ortadan kaldırmak uğruna, tüm şerefli insanların üzerine bir gecede çizik atmıştır. Nerede yandaş olmayan, biat etmeyen, ahlakı ilke edinen, bilgili, liyakatli yönetici varsa, onların yöneticilik görevine son verilmiş; bu insanların yerine kula kulluk yapmayı şiar edinen, düğme iliklemeyi adet haline getirenler okul yöneticisi yapılmıştır. Dolayısıyla iyi yönetilemeyen bir eğitim başarı; öğretim ise nitelik üretemez duruma gelmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı haklı olduğumuzu tescilleyen Bölge İdare Mahkemesi, Danıştay(İDDK) ve Anayasa Mahkemesi kararlarını işlevsizleştirecek çoğu kez hukuksuzluğa imza atmıştır. Benim adamım olsunda ne olursa olsun, tepeden inmeci zihniyet sonuçta kaybetmeye mahkûm olacaktır. Unutulmamalıdır ki hiç kimse Türk Milleti adına karar veren mahkemelerin üzerinde değildir."
Türk Eğitim-Sen Bafra İlçe Başkanı İbrahim Akekmekci, eğitimde akademik çalışmalara değinerek, bu konudaki görüşlerini şöyle ifade etti: "Eğitim çalışanlarının başarılı oldukları alanlarda yüksek lisans, doktora gibi akademik gelişimlerini yapmaları için öğrenim özrünün özür grubu tayinleri içerisine alınmasını istiyoruz. Ayrıca sağlık raporlarının eğitim ve araştırma hastanelerinden ya da üniversite hastanelerinden alınması zorunluluğu getirilmesi de sağlık özrü bulunanlara mağduriyet yaşatmaktadır. Sağlık özrü raporu her hastaneden alınabilmelidir. Aile bütünlüğünün sağlanması açısından il dışı atamalarında eş durumu tayinlerine hak tanıyan MEB, il içerisinde de eş durumu tayin hakkı mutlaka vermelidir. Zira ülkemizde aralarında 200-300 km uzaklığa varan ilçeler vardır. MEB öğretmenlerin kâbusu haline dönüşen rotasyon uygulamasında bu yıl geri adım atsa da yasa ve yönetmelikle kalkmış değildir. Bu uygulamanın tamamen kaldırılmasını istiyoruz."
Eğitim çalışanlarının ekonomik problemleri yanı sıra özlük hakları ile ilgili sorunları da olduğunu kaydeden Akmekci mesajını şu sözlerle tamamladı: "Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapanların görev tanımları yapılmamıştır. Bu durum uygulamada birçok keyfiliğe yol açmaktadır. Diğer yandan sağlıklı bir eğitim için okulların en büyük eksiklerinden bir tanesi olan hizmetli personel ihtiyaçları giderilmelidir. 'Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği' brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, personelinin tamamına ödenmelidir. Eğitimin sorunları umuyoruz ki bu eğitim-öğretim yılında çözülür, taleplerimize kulak verilir." CİHAN