AK Parti'nin 2015 Seçim Beyannamesi'nde yolsuzluklar ve şeffaflık konusunda "geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de kamuyu yönetirken; şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir olma" vaadi verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından bugün açıklanan seçim beyannamesinde yolsuzlukla ilgili kısımların anlatıldığı "Şeffaflık" başlığında çok sayıda çelişkili ifade yer aldı. Sayıştay raporlarının TBMM'ye gelmemesi en çok eleştirilen konulardan biri olurken beyannamede "Hem bu¨tçeyi bu¨yu¨ttu¨k hem de yaptığımız bu¨tçenin ve kullandığımız kaynakların hesabını halkımıza verdik." denildi. 12 yılda 162 defa değiştiriken Kamu İhale Kanunu görmezden gelinerek, geçmiş dönemde kamu ihaleleri kanununda yapılanlar sadece bir cümle olarak "Bizden önce kapalı kapılar ardında yapılan kamu ihaleleri, bugu¨n TV'lerde canlı olarak yayınlanmaktadır." ifadeleriyle geçiştirildi. Kamuda basına akreditasyon giderek genişlerken ve toplumsal olaylarda sürekli yayın yasağı uygulanırken, beyannamede bu da görmezden gelindi ve "Basın Kanununu yu¨ru¨rlu¨ğe koyarak, du¨şu¨ncelerin ve haberin en yaygın ve hızlı bir şekilde dolaşımını ve kamuoyunun bilgilendirilmesini sağladık." cümlesine yer verildi. AKP özetle yolsuzlukla mücadelesini yeni dönemde de sürdüreceği vaadinde bulundu.
Şeffaflık başlığı altında ilk önce partinin bu konudaki tutumu şu ifadelerle anlatıldı: "Adalet ve Kalkınma Partisi olarak şeffaflığı, demokratik
bir ortamda yönetimlerin hesap verme sorumluluğu açısından vazgeçilmez önemde göru¨yoruz. AK Parti olarak, devletin gerçek ve tek sahibi olarak gördu¨ğu¨mu¨z vatandaşlarımız adına yu¨ru¨ttu¨ğu¨mu¨z tu¨m işlerin şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir biçimde gerçekleşmesi temel şiarımızdır." AKP'nin kamu yönetimindeki politika ve uygulamalarımızda yolsuzlukla mu¨cadeledeki kararlılığının da bu temele dayanmakta olduğu belirtilen beyannamede "Halkımızı gerektiğinde en u¨st siyasi ve bu¨rokratik du¨zeyde bilgilendirmeyi ve onlara hesap vermeyi demokratik hukuk devleti anlayışımızın bir parçası olarak göru¨yoruz." denildi.
Şeffaflık konusunda 'Neler Yaptık' başlığı altında ise "Yolsuzlukla ilgili mu¨cadelenin hesap verilebilir bir bu¨tçeden başladığını söyledik. Hem bu¨tçeyi bu¨yu¨ttu¨k hem de yaptığımız bu¨tçenin ve kullandığımız kaynakların hesabını halkımıza verdik. Şeffaflığı partimizden başlatarak, bu¨tu¨n gelirlerimizi ve giderlerimizi örnek olacak bir şekilde vatandaşlarımızla paylaştık." denildi.
SAYIŞTAY RAPORLARI GÖRMEZDEN GELİNDİ
Ancak muhalefet tarafından en çok eleştirilen konuların başında Sayıştay raporlarının Meclis'e gelmemesi yer alıyordu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'nin İnternet'e düşen bir ses kaydında "Sayıştay raporları gelseydi duman olurduk" şeklindeki ifadesi günlerce konuşulmuştu.
Buna rağmen beyannamede "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununu yasalaştırıp uygulamaya koyduk. Her bir harcamanın yapıldığı kamu birimlerine sorumluluk verdik ve harcamaların denetimlerini etkinleştirdik. Gu¨venilir ve periyodik mali verilerin u¨retilmesini sağlayarak mali saydamlığı gu¨çlendirdik." denildi.
Sayıştay raporlarının Meclis'e gelmesinin önüne geçmek için çıkartılan Sayıştay Kanunu ise şu ifadelerle savunuldu: "Kamuda hesap verme sorumluluğu ve mali saydamlık ilkeleri çerçevesinde; kamu idarelerinin etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak çalışmasını teminen, denetimin kapsamının genişletilmesi ve performans denetimini içeren Sayıştay Kanununu yu¨ru¨rlu¨ğe koyduk."
KAMU İHALELERİ BİR CÜMLE İLE GEÇİŞTİRİLDİ
AKP'nin en çok eleştirilen icraatlarının başında gelen 12 yılda 162 defa değiştirilen Kamu İhale Kanunu'nu kapsamında kamu ihalelerine ise sadece bir cümle değinildi: "Bizden önce kapalı kapılar ardında yapılan kamu ihaleleri, bugu¨n TV'lerde canlı olarak yayınlanmaktadır."
BASINA AKREDİTASYON GÖRÜLMEDİ
Şeffaflık maddesinin altında bir diğer çelişkili madde ise basın ile ilgili oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla başlayan ve giderek genişleyen ve cami veya cemevi gibi sivil alanlara da sıçrayan akreditasyon uygulamaları, bazı konularda getirilen yayın yasakları görülmedi. Bu konuda "Basın Kanununu yu¨ru¨rlu¨ğe koyarak, du¨şu¨ncelerin ve haberin en yaygın ve hızlı bir şekilde dolaşımını ve kamuoyunun bilgilendirilmesini sağladık." ifadesi yer aldı.
Seçim beyannamesinde AKP'nin rüşvet ve yolsuzluğa karşı icraatları ise "Tu¨rk Ceza Kanununda Tu¨rk veya yabancı kamu görevlileri tarafından işlenebilen ru¨şvet, irtikâp, zimmet ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama gibi yolsuzluk suçlarına ilişkin du¨zenleme yaptık. Yolsuzlukla mu¨cadelede etkin bir sistem kurulabilmesi için Ceza Muhakemesi Kanununda yaptığımız değişiklikle yeni tedbir ve du¨zenlemeler getirdik." cümlesiyle yer aldı.
YOLSUZLUKLA MÜCADELEYE AYNEN DEVAM EDİLECEK
Beyannamede AK Parti'nin şeffaflık ve yolsuzlukla ilgili 'Neler Yapacağız' başlığında ise "geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de" "kamuyu yönetirken; şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir olma" vaadi verildi.
Vaatlerden bazıları ise şu şekilde: " İkinci atılım döneminde de katılımcı demokrasimizi, şeffaflığı artan ve daha hesap verebilir bir yönetim anlayışıyla gu¨çlendirecek; her tu¨rlu¨ yolsuzlukla mu¨cadelemizi kararlılıkla su¨rdu¨receğiz. Şeffaflığın yerleştirilmesi ve yolsuzlukla mu¨cadelenin bir zihniyet ve ku¨ltu¨rel dönu¨şu¨m gerektirdiği bilinciyle, bireyden başlayarak tu¨m alanlarda daha ileri bir noktayı hedefliyoruz. Yolsuzlukla mu¨cadelenin bu¨tu¨ncu¨l bir yaklaşım gerektirdiği ilkesinden hareketle, hu¨ku¨met-vatandaş sivil toplum ve medya diyaloğunun sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesini sağlayacağız. Kamuoyuyla paylaştığımız şeffaflık paketini su¨ratle hayata geçireceğiz."
Ardından paketin içeriğinde yer alan maddeler sıralanırken farklı olarak da "Yu¨ksek Mahkeme Başkan ve u¨yeleri ile daire başkanlarının, TBMM Başkanlığına mal bildiriminde bulunmasını sağlayacağız. Görevinden ayrılan kamu görevlilerinin ve u¨st du¨zey bu¨rokratların 2 yıla kadar eski çalıştığı yerle iş yapamamasını ve görevden ayrıldıktan sonra görevleriyle ilgili şirketlerde vazife alamamasını etkili hale getireceğiz." vaadine yer verildi.
CİHAN