AİHM, Anayasa Mahkemesi eski başkanvekili ve üyelerinden Alparslan Altan’ın yaptığı başvuruda Türkiye’nin insan haklarını ihlal ettiğine hükmetti.
Strasbourg'daki mahkeme, kararında Altan’ın gözaltına alınmasında terör örgütü üyeliği şüphesinin tutuklama için yeterli gerekçe oluşturmadığını kaydetti. Mahkeme kararında ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5. Maddesi'nin ihlal edildiği ve ayrıca Altan hakkında delillerin tutuklama sonrasında toplandığı belirtildi.
DELİLSİZ TUTUKLANDI, DELİLSİZ İHRAÇ EDİLDİ
Alparslan Altan, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden bir gün sonra gözaltına alınmış ve Ankara Savcılığı tarafından açılan soruşturmada hakkında herhangi bir delil gösterilmeksizin tutuklanmıştı. Hakimler ve savcılar suçüstü hali olmadıkça gözaltına alınamazken bu önemli kriter 15 Temmuz sonrası binlerce yargı üyesi hakkında gözaltı kararı çıkarılırken işletilmemişti. AYM'de birlikte görev yaptığı üyeler tarafından yine herhangi bir delil gösterilmeksizin 'cemaat üyeliği olduğu düşünülmektedir' denerek meslekten de ihraç edilen Altan'a, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından sözde silahlı terör örgütüne üye olma iddiasıyla 11 yıl 3 ay hapis cezası vermişti.
Savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Altan, AİHM'ye bireysel başvuru hakkını kullanmıştı. Strasbourg'daki mahkeme bugün aldığı kararda, 6 Mart tarihindeki ceza hükmünü değil 16 Temmuz 2016'daki tutuklama kararını değerlendirdi.
ALTIPARMAK: BU SIRADAN BİR İHLAL KARARI DEĞİL, EMSAL TEŞKİL EDER
İnsan hakları hukukçusu ve aktivist Kerem Altıparmak tarafından Twitter'da paylaşılan kararda şu önemli noktalara dikkat çekildi:
''AİHM Alparslan Altan kararında ihlal buldu. Ancak bu sıradan bir ihlal değil. Altan'ın dokunulmazlığı kaldırılmaksızın suçüstü hali nedeniyle tutuklanması ve yargılanması yasal açıdan öngörülemez görülüyor. Bunun Altan ve diğer yargıçlar açısından şöyle bir sonucu var:
1. Altan hakkında AYM Genel Kurulu karar vermeksizin soruşturma ve kovuşturma yürütülmüş, AİHM bunun mümkün olmadığını söylüyor. O zaman sadece tutukluluk değil, yargılamanın kendisi de sakatlanır.
2. Aynı durum, benzer şekilde tutuklanan tüm yargıçlar için de söz konusu olur.
Alparslan Altan kararının önemli bir yönü daha var. Altan hemen tutuklanıyor, o tarihte ortada delil yok. Sonradan deliller bulunuyor ve AYM diyor ki bu delillere dayanarak tutuklama meşru. Peki ilk tutuklama kararını veren hakim müneccim miydi?(AİHM bu kadar ağır soramamış tabi)''