AİHM'deki duruşmada tarihe not düşen savunma

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ocak 19 2023
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde tarihi duruşmalardan biri gerçekleşti. AİHM Büyük Dairesi, Türkiye'de 15 Temmuz sonrasında AKP iktidarının bir sosyal soykırım aracı olarak kullandığı KHK'lar sebebiyle mağdur olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya davasını görüştü. Dava ailelerle birlikte KHK mağduru yüzbinlerce insanı da yakından ilgilendiriyor.
AİHM'deki duruşmada tarihe not düşen savunma

AİHM Büyük Dairesi, Türkiye'de on binlerce KHK mağdurunu ilgilendiren öğretmen Yüksel Yalçınkaya davasında karar vermek için toplandı. Hükumeti savunan Adalet Bakanlığı Daire Başkanı Hacı Ali Akgül, AİHM'nin suç saymadığı ByLock, sendika üyeliği ve Bank Asya hesabının terör örgütü üyeliği için yeterli olduğunu öne sürdü.

Diğer yandan davada başvurucu sıfatı taşıyan KHK mağduru öğretmen Yüksel Yalçınkaya'yı temsil eden avukatlarsa iktidarın tezlerini teker teker çürüttü. 

"YARGININ YÜZDE 20'Sİ İŞTEN ATILDI"
Tarihi günde avukat Johan Vande Lanotte, AKP'nin yok ettiği yargı bağımsızlığını AİHM'deki duruşmada anlattı. Lanotte "Yargının yüzde 20'si işten atıldı. Başvurucunun davasına bakan hakimler ansızın görevden alındı. Bir düşünün; bunun benzer davalara bakan hakimler üzerindeki etkisi sizce ne olurdu?" diye sordu. 

"ADALETİN YERİNE GETİRİLMEDİĞİ İDEAL BİR ÖRNEKTİR"
Yalçınkaya'yı savunan diğer avukat Johan Heymans ise "Bu dava sadece başvurucu (Yüksel Yalçınkaya) için değil, keyfi yargılamalara maruz kalan binlerce insan için önemli. AİHM, adaletin yerine getirildiğinin görülmesini de önemser. İşte bu dava, adaletin yerine getirilmediğine ideal örnektir" ifadelerini kullandı. 

"VERİLERLE OYNANDĞI KESİN"
MİT'in ByLock verilerini yasalara aykırı elde ettiğini net bir dille anlatan avukat Heymans, "Mahkeme kararı olmadan ByLock verileri toplanmışsa, haberleşme güvenliği ihlal edilmiştir. 2005'teki düzenlemeyle hükümet, MİT'in dinleme yapabilmesi için mahkeme kararını şart koştu" hatırlatmasını yaptı. BTK'nın verileri yasa dışı olarak 12 aydan fazla sakladığını Türk hükümetinin bile kabul ettiğini vurgulayan Heymans, "Verilerin nasıl toplandığı ve nasıl korunduğunun bilinememesi güvenilmezlik oluşturuyor. Kesin olan; verilerle o

Bu haberler de ilginizi çekebilir