BOLD MEDYA
Bylock davalarında delillerin hukuka aykırı elde edildiği gerekçesiyle daha önce 5 davada AKP hükumetinden savunma isteyen AİHM, bu kez de yasal süresi geçmiş internet trafik verilerin hukuka aykırı şekilde kullanıldığı iddiasıyla AKP hükumetine sorular yöneltti.
AİHM, 7 örnek davada Bilgi Teknolojileri Kurumu ve bazı internet servis sağlayıcılarının Hizmet Hareketi mensuplarının yargılandığı davalarda internet trafik verileri (GPRS, İP adresleri, iletişim verileri vb) yasal süreler dışında saklanıp kullanıldığı gerekçesiyle AKP hükumetinden savunma istedi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesindeki özel hayata ve haberleşme hakkına saygı ve 13. maddesindeki etkili bir hukuk yolunun bulunmadığı iddiasıyla yapılan başvurularda AİHM, Türk hükumetine sorular yöneltti.
Başvurularla ilgili AİHM, Bylock davalarında kullanılan GPRS internet trafik verileri ve İP adresleri gibi verilerin verilerin öngörülen yasal süre sınırlarının ötesinde tutulduğu ve ceza yargılaması sırasında bu veriler kullanılarak başvurucuların özel hayatına zarar verilip verilmediğini sordu. Başvurucuların bu konuda etkili bir hukuk yolundan mahrum bırakıldıkları iddiasını araştıran AİHM, AKP hükumetinin şu soruları cevaplamasını istedi:
“Özellikle, Cumhuriyet savcısı nezdinde başlatılan itiraz, başvuranların Sözleşme’nin 8. maddesine dayanan şikayetleri için bu hüküm anlamında etkili bir hukuk yolu teşkil ediyor mu?
Anayasa Mahkemesinin mevcut davaların bazılarında, başvuranların idari veya adli makamlara el koymamaları nedeniyle mevcut hukuk yollarının tüketilmediğine karar vermiş olduğu kararları göz önüne alındığında, Hükumet, konuyla ilgili ayrıntıları vermeye davet edilmektedir.
ÖZEL HAYATA SAYGI GÖSTERİLDİ Mİ?
Bilgi Teknolojileri Kurumu veya internet servis sağlayıcıları tarafından, başvuranların internet trafiğine ve kendilerine karşı başlatılan cezai işlemler sırasında iletişimlerine ilişkin bilgilerin saklanması Sözleşme’nin 8’nci maddesi anlamında özel hayata saygı haklarına bir müdahale olarak anlaşılabilir mi? Eğer öyleyse, bu müdahale kanunla öngörülmüş müdür, Sözleşme’nin 8’nci maddesi anlamında gerekli midir?
USUL GARANTİLERİ VAR MIYDI?
İnternet trafik verilerinin hem İnternet servis sağlayıcıları hem de BTK tarafından ilgili iç hukuk kapsamında depolanması için koşullar ve zaman sınırları nelerdir? Bunlar, yeterli ve yeterli usul garantilerinin gereklerini karşılıyor mu?
Başvurucular, şikayetlerini ileri sürebilecekleri etkili bir iç hukuk yoluna sahip miydi?”
BYLOCK VE ANKESÖR DAVALARINDA YASADIŞI DELİLLER KULLANILDI
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 51’nci maddesine göre, kişisel veri niteliğindeki internet trafik verileri, haberleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere saklanabilir. Trafik bilgilerinin öngörülen süreden daha fazla saklanması halinde, verileri yok etmekle görevli kişilerin TCK’nın 138’nci maddesi gereğince 2 yıla kadar hapisle cezalandırılacağı hüküm altına alındı. Yasal süre geçtikten sonra elde edilen trafik bilgilerinin kanunda ve yönetmeliklerde belirtilen sürede yok edilmediği için hukuka aykırı delil sayılıyor. Anayasa’nın 38’nci maddesi ve CMK’nın 206’ncı maddelerine göre kanuna aykırı elde edilen deliller hükme esas alınamaz. Ancak Türkiye’de savcılık ve mahkemeler, mevzuattaki açık hükümlere rağmen Bylock ve ankesörle arama iddiasıyla açılan davalarda yasal süresi 4-5 yıl geçmiş internet ve iletişim kayıtlarını kullandı. Binlerce kişiye bu delillerle terör örgütü üyeliği iddiasıyla 6 yıl 3 aydan başlayan hapis cezaları verildi.
HAKİM VE SAVCILAR SUÇ İŞLEDİ
Sanıklar ve avukatlarının yasal süresi geçmiş internet ve iletişim trafik kayıtlarının delil olarak kullanılmasının hukuka aykırı olduğu savunması mahkemeler tarafından dikkate alınmadı. Bu veriler dava dosyalarına konularak alenileşirken, özel hayatın gizliliği ihlal edildi, hakim ve savcılar eliyle çok sayıda suç işlendi.
AİHM, daha önce de Hizmet Hareketi gönüllülerinin yargılandığı 5 örnek davada Türk hükumetinden Bylock’la ilgili verileri hukuka aykırı elde ettiği iddiasıyla savunma istemişti. AİHM, Türkiye’ye “Bylock’a ilişkin deliller MİT tarafından hukuka uygun şekilde elde edildi mi” diye sormuştu.