TR724'ten Ensar Nur'un haberine göre Talip Aydın Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, hak mücadelesinin sürdürülmesinde AİHM’e yapılan başvuruların devam ettirilmesinin önemli olduğunu ancak yapılan başvurulardan etkili sonuçlar alınması için de AİHM içerisindeki rejim söylemlerine angaje olmuş hukukçuların olumsuz etkilerine karşı proaktif söylemler üretilmesi gerektiğini vurguladı.
AİHM’deki şüpheli isim: Hasan Bakırcı
Özellikle Atilla Nalbant, Hasan Bakırcı, Civan Turmangil gibi AİHM’in önemli kademelerinde görev yapan isimlerin mahkemeyi yanlış yönlendirdiğine dikkat çeken Aydın, manipülasyonların önüne geçebilmek adına bu isimlerin daha fazla deşifre edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’den gelen davaları inceleyen AİHM 2’nci Daire’nin Yazı İşleri Müdürü Hasan Bakırcı’nın koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğu ve Hizmet Hareketi’ne yönelik büyük bir antipati beslediği AİHM’i yakından takip eden herkes tarafından biliniyor.
Talip Aydın, Bakırcı’nın kapattığı Twitter hesabından yaptığı bazı paylaşımların ekran görüntülerini paylaşarak, Yazı İşleri Müdürü’nün şahsi görüşlerinin Hizmet Hareketi’ni ilgilendiren davalarda istenen sonuçların alınmasının önüne geçtiğini belirtiyor.
Aydın, bu isimlerin sürekli gündeme getirilip gerekli mercilere şikâyet edilmesi gerektiğinin altını çizerek, gelecekte açıklanacak kararlarda kötü sürprizlerden kaçınılabileceğini savundu.
Çok boyutlu insan hakları mücadelesi
Eski Komisyon Başkanı, AİHM’e başvuruların sürdürülmesinin kritik derecede önemli olduğuna ancak bunula beraber başvuruların etkin bir şekilde karara yansıtılması için de bir çok boyutlu ve uzun soluklu bir mücadele yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Aydın’a göre, sivil toplum, lobi, uluslararası kurumlar, ulusal ve uluslararası kamuoyu, üniversiteler, akademik çevreler, düşünce kuruluşları ve sosyal medya gibi pek çok alanda çalışmalara hız verilmesi gerekiyor.
Aydın son olarak, genel tezlerin kabul edilmesi ve AİHM’e yapılacak başvurularda kullanılması adına BM İnsan Hakları Komitesi, Haksız Tutukluluk Çalışma Grubu, İşkenceyi Önleme Komitesi gibi diğer mekanizmalardan da kritik konularda karar aldırılması için çalışmaların artması gerektiğini ifade etti.