AİHM Büyük Dairesi’nin, KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya kararının ardından Hizmet Hareketi’ne üyelik iddiasıyla açılan davalarda tutuklanan 366 kişinin başvurusunda hak ihlaline hükmetti. AİHM, başvuranlara 3 bin ile 5 bin Euro tazminat ödenmesine de karar verdi.
AİHM 2. Dairesi, ByLock mesajlaşma sistemini kullandıklarını, Bank Asya’ya para yatırdıkları, gazete ve dergiye abone oldukları, “F” seri numaralı 1 dolar bulunduğu, Gülen Hareketi ile bağlantılı kurum ve kuruluşlarda görev yaptığı ya da derneğe üye olduğu iddiasıyla tutuklanan 366 kişinin başvurusunu karara bağladı.
AİHM, Mecit ve Diğerleri ile Kolay ve Diğerleri davalarında 366 başvurucunun özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, Türk hükumetinin başvuranlara 3 bin ile 5 bin Euro arasında değişen tazminat ödemesine de karar verdi.
AİHM kararında, ByLock’la ilgili tespitlerde bulundu. ByLock kullanmanın ‘makul şüphe’ teşkil edecek nitelikte bir delil olmadığına dikkat çeken AİHM, önceki kararlarına atıf yaptı.
Kararda şunlar vurgulandı: “Mahkeme, ByLock kullanımının başvuranlara atfedilen suçla ilgili olarak makul şüphe oluşturacak nitelikte olmadığını zaten despit etmiş olduğunu kaydeder. Mahkeme ayrıca başvuranlara isnat edilen diğer eylemlerin söz konusu şüpheleri haklı çıkarabilecek başka herhangi bir bilginin yokluğunda yasallık karinesinden yararlanan ve başvuranların bir terör örgütüne üye olduklarını gösteren bir kanıt bütünü olarak kabul edilemeyecek ikinci derece unsurlar olduğunu düşünmektedir.”
BU UTANÇ VESİKASI KARARLARI MİMARI İHLALLERİ GÖRMEZDEN GELEN ANAYASA MAHKEMESİ’DİR
Kararı paylaşan Hukukçu Dr. Gökhan Güneş, Anayasa Mahkemesi’ni de etiketleyerek, şunları yazdı: “Bu utanç vesikası kararların mimarı hiç kuşkusuz, aynı ihlal iddialarını görmezden gelen @AYMBASKANLIGI‘dır. Bu kararlar basit bir ihlal kararından ibaret değildir. 15 Temmuz yargıçlarının sistematik, yaygın ve örgütlü şekilde işledikleri insanlığa karşı suçların en büyük delilidir. Zira sistematik, yaygın, örgütlü şekilde ve tek bir merkezden talimatla verilmese Edirne’den Kars’a bu kadar çok sayıda kişinin tutuklanması nasıl mümkün olabilirdi?”